Dünya genelinde etkili olan salgının gösteri sanatlarını çokça etkilediğini belirten Algöz, Türkiye'deki özel tiyatrolar, canlı performans yapan sanatçılar ve müzisyenlerin büyük yara aldığını dile getirdi. 

Usta oyuncu, ekonomik şartların bütün dünyada kültür sanat harcamalarını azalttığına değinerek, "İnsanlar bunun için kaliteli olanın peşinde. Kaliteli film ve tiyatroyu tercih ediyorlar. İnsanlar tiyatroyu daha çok bir eğlence unsuru olarak görüyor. 'Gidelim 1-2 saat gülelim'. Bu da arz talep meselesi... Özel tiyatro yapan arkadaşlar da 'Madem ki talep var, o zaman komedi oynayalım.' diyor. Komedi oynamak da zor iş. Komedyenlik bir oyuncunun gelebileceği en yüce mertebe. Çünkü komedyen, Fransızca her şeyi oynayan aktör demek. Bazı özel tiyatrolarda, genç arkadaşların çok kıymetli, çok farklı işler yaptıklarını da görüyorum." diye konuştu.

"Oyuncu olmanın yolu, çok okumaktan geçiyor"

Özellikle son yıllarda Türkiye'de oyunculuk mesleğine büyük bir ilgi görüldüğüne vurgu yapan sanatçı, "Herkes şöhret olmak istiyor. Bana da arkadaşlarım vasıtasıyla birileri ulaşıyor. Onlara ilk şunu soruyorum: 'Şöhret mi olmak istiyorsun, oyuncu mu?' Oyuncu olmak istiyorsan bu çok zorlu bir süreç. Oyuncu dediğin adam 55 yaşından sonra olmaya başlıyor." değerlendirmesinde bulundu.

Zafer Algöz, gençken oynadığı oyunları şimdi izlediğinde, "Şimdiki aklım olsa şöyle oynardım." dediğine dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Oyunculuk hakikaten çok cazip bir meslek. Herkes bunun üzerine oyuncu olmak istiyor. Oyuncu olmanın yolu, çok okumaktan, iyi araştırmaktan geçiyor. Hepsinden önemlisi yeteneğin olacak. Yetenek yoksa hepsi boş. Yeteneğin yoksa iyi sporcu, iyi oyuncu, iyi rejisör olamazsın hep yetenekle alakalı. Çalışmayan yetenek yerinde sayar. Bakarsın hep kendini tekrara başlar. Bir türlü aşama kaydedemez. Zaman su gibi akıp gidiyor. Ben gençlerden çok şey öğrenmeye çalışırım. Hep meraklı bakarım. Genç biri ne diyor, nasıl bir şey yapıyor, ne düşünüyor? Tiyatro, seyirciyle var olan bir sanat. Bir tiyatro oyunun oluşabilmesi için seyircinin olması şart. Tiyatro yapmak adına perde açan amatör veya ödenekli tüm arkadaşlarımızın dolu salonlara oynamasını dilerim."