Yüksel: “Soykırım suçu olarak değerlendiriyorum”

Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfı (ATGV) Antalya Eğitim ve Sosyal Tesisi'nde 19-21 Ekim tarihlerinde düzenlenen Antalya Adli Tıp Günleri toplantısında konuşan Yüksel, İsrail'in Gazze'de vahşet ve katliam yaptığını söyledi.

Filistinlilerin insan haklarının yıllardır işgal altındaki kendi topraklarında hiçe sayıldığını vurgulayan Yüksel, uluslararası toplumun bu duruma sessiz kaldığını belirtti.

Yüksel, Gazze'nin orantısız bir şekilde adeta toplu cezalandırma halini alan hava ve kara saldırılarıyla yerle bir edilmesinin çocuk, kadın, yaşlı, sivil ayırt edilmeden bombalanmasının kabul edilemez bir durum olduğunu dile getirerek "Uluslararası hukukun açık ihlalidir. Yapılan saldırılar sonucu binlerce kişi hayatını kaybetti, 10 binden fazla kişi de yaralandı. Bu sayı her geçen gün katlanarak artıyor." ifadelerini kullandı.

Gazze şeridinin İsrail tarafından tüm yönden ablukaya alındığını anımsatan Yüksel, "Elektrik ve suyu kesilmiş, gıda ve temel insani malzemelerin dahi içeriye sokulması yasaklanmıştır." dedi. Yüksel, yaklaşık 1 milyon Filistinlinin yerlerinden edildiğine işaret ederek şöyle devam etti:

"Filistin'de eşine az rastlanır bir insani dram yaşandığı görülüyor. Buradan bir kez daha İsrail yönetiminden Gazze başta olmak üzere Filistin topraklarına yönelik bombardımanlarını, saldırılarını durdurmasını ve başta ülkemiz olmak üzere dünyanın çeşitli yerlerinden Filistin'e gönderilen insani yardımların geçişine izin vermesini talep ediyorum. Umarım bölgede yeniden sağduyu hakim olur ve kalıcı bir çözüme yönelik adımlar atılır."

1967 yılı sınırlarıyla Filistin Devleti kurulmalı

Yüksel, İsrail'in Gazze'deki soykırıma varan el-Ehli Baptist Hastanesini bombalamasının Srebrenitsa'yı, Hocalı'yı hatırlattığını belirterek Türkiye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çabalarıyla bölgeye huzurun geleceğini söyledi.

İsrail'in Gazze'ye yönelik eylemlerinin savaş suçu olduğunu vurgulayan Yüksel, "Bu eylemleri insanlığa karşı suç hatta soykırım suçu olarak değerlendiriyorum.1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan coğrafi bütünlüğe sahip bağımsız, egemen bir Filistin devleti kurulmadan bölgeye huzur gelmeyeceğine inanıyoruz." diye konuştu.