Yanal doğru yolu gösterdi

Hollandalı yıldız, “Ersun Yanal’a çok büyük bir saygım var. Fenerbahçe Kulübü’ne gelmek, kolay bir şey değil. Özellikle beklentiler bu kadar yüksekken. Kısa bir zamanda takımı hazırlama ve bu seviyeye getirme şekli, onunla gurur duyulması gereken bir durum” ifadelerini kullandı.

Fenerbahçe’nin Hollandalı yıldızı Dirk Kuyt, sarı-lacivertli kulübün aylık dergisine verdiği röportajda çok önemli açıklamalarda bulundu.

Tecrübeli oyuncu, Teknik Direktör Ersun Yanal’a takımı kısa zamanda oturttuğu için duyduğu büyük saygının altını çizerken, yakaladıkları başarı grafiğiyle yetinmeyeceklerini, sezon sonu çok istedikleri şampiyonluk için her geçen gün kendilerini daha da geliştireceklerini dile getirdi. Kuyt 2013 yılını şöyle değerlendirdi;

“Genel bir değerlendirme yapmam gerekirse; 2013 yılı, benim açımdan çok olumlu geçen bir yıldı. 2012 yılı sonları, Fenerbahçe’de kariyerimin başlangıç zamanlarıydı ve birçok problemimiz vardı. 2013 yılı başlarken, yeni bir sayfa açıyor ve pozitif bir başlangıç yapıyor gibi hissettim. Ligin 2. yarısını çok iyi bir şekilde oynadık. Ancak maalesef, ligde Galatasaray’ı yakalayamadık. Öte yandan, UEFA Avrupa Ligi’nde çok iyi maçlar çıkardık. Finale ulaşamadık ama çok yaklaştık. 2012-2013 sezonunu bence iyi bitirdik. Türkiye Kupası’nı kazandık, aynı zamanda ligin sonunda Galatasaray’ı mağlup etmeyi başardık.
 

Hata yapmamalıyız
 

2013-2014 sezonuna ise; takım olarak çok iyi başladık. Yeni bir hoca, yeni yardımcı hocalar ve yeni oyuncularla birbirimize kısa sürede alıştık. Üzüntü verici bir durum da yaşadık: Avrupa Kupaları’nda olamayacaktık. Sonuçta; bu üzüntümüzü de geride bırakmayı bildik ve çok iyi bir şekilde çalıştık. Başladığımız ilk günden itibaren de çok çalışıyoruz ve her gün kendimizi geliştiriyoruz. Sonuç olarak da; ligde çok iyi bir performans ortaya koyduğumuzu düşünüyorum.
2014’ü sabırsızlıkla beklediğini kaydeden Hollandalı yıldız şöyle devam etti;

“Umarım en az 2013 yılı kadar, başarılı bir yıl geçiririz. 2014 yılında kendimizi daha da geliştirerek mevcut çalışmamızın daha da üstüne koyarak devam etmek istiyoruz. Benim için önemli olan; bu pozisyonda kalmak değil, her geçen gün iyi bir şekilde çalışmamızı sürdürerek, üzerine katarak gitmek. Hem bireysel anlamda hem de takım olarak, kendimizi her zaman geliştirmeliyiz. Çünkü Fenerbahçe’de bizden beklenenin farkındayız. Büyük bir puan farkı ortaya çıkartmış olabiliriz ama hiçbir şeyin garantisi yoktur. Futbolda bu durum, daha da belirgin ortaya çıkar. Hata yapmamamız gerekiyor ki puan farkı kapanmasın. O yüzden bizim için önemli olan hedefe ulaşmak için daha çok arzulamak ve çalışmak!”


Kapasitemiz yüksek
 

Ersun Yanal’a da övgü yağdıran Kuyt, “Fenerbahçe’de çalıştığım her iki Türk hoca da çok yetenekli ve işlerinde çok başarılı insanlar. Kendilerine ait tarzlara sahipler. Türkiye’nin en yetenekli iki hocasıyla çalıştığım için kendimi çok şanslı ve mutlu hissediyorum. Fakat Ersun Yanal’a çok büyük bir saygım var. Fenerbahçe Spor Kulübü’ne gelmek, kolay bir şey değil. Özellikle beklentiler bu kadar yüksekken hiç kolay değil. Türkiye’deki herkes, Fenerbahçe taraftarları, onun hemen performans göstermesini istiyor. Kısa bir zamanda takımı hazırlama ve bu seviyeye getirme şekli, onunla gurur duyulması gereken bir durum. Aynı zamanda biz oyuncular olarak da böyle bir hocaya sahip olmaktan ve bizi bu kadar kısa bir sürede hazırlayabildiğinden dolayı hocamızla gurur duymalıyız. Herkes şunu kolaylıkla görebilir; bu takımın çok yüksek bir kapasitesi var. Ersun Yanal da bize doğru yolu gösteren kişi oldu” ifadelerini kullandı.

SEZON BOL KUPALI OLSUN

“Dünyada bu kadar değişik branşı olan, bu kadar geniş bir kitleye hitap eden başka bir kulüp yok. Doğrusunu söylemek gerekirse; Fenerbahçe’nin bu kadar fazla şubesi olduğunu bilmiyordum. Futbol ve basketbolu tabii ki duymuştum ama dürüst olacağım bu konuda; ben sadece Barcelona’nın böyle bir kulüp olduğunu düşünüyordum. 9 farklı spor branşına sahip olan bir kulübün üyesi olmak; benim çok fazla gurur duyduğum bir durum.  Takımlarımız kulvarlarında çok başarılı sonuçlar çıkartıyorlar. Sezon sonu tüm şubelerimiz için bol kupalı olsun!”

En güzel anı şampiyonluk

“Öncelikle bu ailenin bir parçası olmaktan onur duyuyorum. Geçen her an benim için özel ve unutulmaz. Fenerbahçe’ye imza atarken Fenerbahçe tarihine bir katkım olsun istiyordum. Geçen sezon Avrupa Ligi’nde yarı finale ulaştık, Türkiye Kupası’nı kazandık. Bunları başlangıç olarak görüyorum. Bu sezon şampiyonluk kupasını kaldırırsak ki bu hedef için çok çalışıyoruz, o zaman en güzel anımı fotoğraflamış olacaksınız.”

Güzel günün tarifi!

“Benim için ideal bir gün, bir gün önce Fenerbahçe ile maçı kazanmış olmakla başlar her şeyden önce... Hava güzelse, ailemle birlikte evimin bahçesinde, havuzda veya boğazda bir teknede olabiliriz. Bu esnada güzel Türk yemeklerinin tadını çıkartıyor da olabiliriz.”

Hissetmek önemli
 

“En önemlisi “Biz bir aileyiz” demek değil, “bir aile” olduğumuzu hissetmektir bence. Bunu gerçekten hissettiğim için kendimi çok şanslı sayıyorum. Statta çektirdiğimiz o fotoğrafta diğer branşlardaki sporcularla ve kulübün tüm çalışanlarıyla bir arada olmak, tabii ki çok özeldi. Aynı zamanda başkanımızın organize ettiği gala gecesi de özeldi.”

KUYT İLE KISA KISA...

Attığın en güzel gol?
 2006-07 sezonunda Şampiyonlar Ligi finalinde Liverpool olarak yenilsek de, Milan’a karşı attığım golü söyleyebilirim.

En sevdiğin bilgisayar oyunu?

Call of Duty Ghosts ve FIFA 2014.

En sevdiğin müzisyen?

 Her türlü müziği dinlerim aslında ama kafa dağıtmak için Rihanna tercih ediyorum.

En sevdiğin sinema filmi?

Gladyatör benim hayatımda gördüğüm en iyi filmdir.

İstanbul sana ne ifade ediyor?

 Türkiye’yi çok seviyorum. İstanbul da gerçekten çok kozmopolit ve harika bir şehir. Diğer
şehirler de çok güzeldir mutlaka ama İstanbul 1 numara!

Yurtdışında en sevdiğin şehir hangisi?

İstanbul’dan sonra Londra...

En sevdiğin Türk yemeği?

Türk mutfak tarihi, çok eskilere dayandığından
dolayı inanılmaz zengin. Yemek ve tatlıları gördükçe ailecek kendimizden geçebiliyoruz.
Ailemle en çok tercih ettiklerimiz arasında kebap ve balık geliyor.

En sevdiğin Hollanda yemeği nedir?

Benim babam balıkçıydı, ben balıkçının oğlu olarak büyüdüm. Balıkla yapılan her yemek favorimdir. Sabah balığa çıkıldığında yakalanan o taze balıklarla yapılan yemeklerin tadı bambaşka olur!

Yorumlar