Türkiye'yi Esed'le Saddam'la nasıl yan yana koyuyorsunuz
Başbakan Yıldırım, "Siz nasıl 65 hükümet kurmuş bir ülkeyi getiriyorsunuz Kaddafi, Esed, Saddam'la yan yana koyuyorsunuz. Bu bizim halkımıza hakarettir." dedi.
Başbakan Binali Yıldırım, TGRT'deki "Referandum Özel" programının canlı yayın konuğu oldu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "tek adam" eleştirilerinin hatırlatılması üzerine Yıldırım, şöyle konuştu:
"Partiler var mı? Var. Seçim yapılıyor mu? Yapılıyor. İki dönemden fazla seçilemiyor cumhurbaşkanı, bu nasıl diktatörlük ben anlamadım. Anlayan biri bana anlatsın. Diktatörlükte nasıl seçim olur, seçim olmaz, süre dönem sınırlaması olmaz. İstediği zaman istediği şeyi yapar. Diktatörlükten siz ne anlıyorsunuz. Öyle bir şey yok, iki sefer seçim oldu üçüncüde gelmek istiyorsun, gelemiyorsun."
"Bu Türkiye'ye, Türk halkına hakarettir"
Patronun millet olduğu yerde tek adam ve diktatörlük olamayacağına işaret eden Yıldırım, vesayetin değil, milletin adamının geleceğini belirtti.
Yıldırım, seçimi milletin yaptığını vurgulayarak şunları ifade etti:
"Bugün baktım Sayın Baykal, Sayın Kılıçdaroğlu efendim diyor ki 'Kaddafi, Esed, Saddam gibi tek adam' Öyle bir şey olabilir mi? Bu Türkiye'ye, Türk halkına hakarettir, şiddetle reddediyorum. Siz nasıl Türkiye'yi 94 yıllık demokrasi deneyimi olan ve 1950'den beri de çok partili hayatı benimsemiş olan ve o günden bugüne 48 hükümet kurmuş, kuruluştan bu tarafa 65 hükümet kurmuş bir ülkeyi getiriyorsunuz Kaddafi, Esed, Saddam'la yan yana koyuyorsunuz. Bu bizim halkımıza hakarettir."
"Evet çıkacak, rahatım"
"Bizimle paylaşabileceğiniz bir anket var mı?" sorusu üzerine, "'Evet' sonucunun çıkacağı konusunda benim hiçbir tereddüdüm yok, rahatım." diyen Başbakan Yıldırım, "Rahat bir şekilde 'evet' mi çıkacak" sorusu üzerine, "Orasını karıştırmayın. 'Evet' dediğin 50 artı 1'dir, Allah ne verirse onun üstüne bin bereket versin." dedi.
Yıldırım, "Hayır' oylarının oranının yüzde 53-60 bandında gittiği" söylentilerin olduğunun belirtilmesi üzerine, "Nereye gidiyormuş" diyerek şöyle konuştu:
"Balçova'da çiçek mezatı var, oraya gidince açık artırma ile bir yerden başlıyorlar. 2 saat boyunca, 'yok mu fazla veren' diye soruyorlar. Milletin vereceği oyun hesabını CHP yapacağına, biraz daha çok çalışsın, millete doğruları anlatsın. Daha ciddi, aklı başında şeyler söylemesi lazım, söyleyemez, çünkü getirilen değişiklik milletin iradesini esas alıyor."
"Yeni yönetim, bu yapının bu darbeyle ilişkili olduğunu düşünüyor"
Başbakan Yıldırım, "ABD'de olan FETÖ elebaşı ve diğer örgüt üyelerinin iadeleriyle ilgili bir beklenti var mı?" sorusu üzerine değerlendirmelerde bulundu.
ABD'nin yeni yönetiminden bu konuda daha duyarlı hareket etmelerini beklediklerini vurgulayan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunu her düzeyde kendilerine ifade ettik, kendilerine anlattık bütün ayrıntılarıyla. Benim kanaatime göre yeni yönetim, bu yapının bu darbeyle ilişkili olduğunu düşünüyor, önceki yönetime göre. Yeni yönetim bizim bu yaşadıklarımızı daha iyi anlıyor. Hatırlayın Trump kampanya konuşmalarında 15 Temmuz'u değerlendirdi zaten. 'Bu bir darbedir ve Recep Tayyip Erdoğan bu darbeyi bastırmıştır' dedi. Dolayısıyla darbe olduğu konusunda bir tereddüt olmadığı gibi bu darbenin de Pensilvanya'yla ilintili olduğu konusuna uzak değil. Onu söyleyeyim. Ama henüz istediğimiz hızda ilerlemiyor. Hem hukuki yönden hem de hükümetler arası ilişkilerde bu konu bizim öncelikli konularımız arasında yer alıyor."
"Bu sistem Erdoğan için değil, her doğan için"
"Bu sistem Erdoğan için değil, her doğan için." diyen Yıldırım, anayasa değişikliğiyle cumhurbaşkanına verilen yetki ve sorumluluklarına ilişkin bilgiler verdi.
"Türkiye'nin kararnamelerle yönetileceği" yönündeki eleştirilere ilişkin soruyu da yanıtlayan Yıldırım, kararnamelerin sınırlı durumlarda ve birçok şarta bağlı çıkarılabileceğini ifade ederek, "İzmir'in körfez geçiş projesini Meclis mi yapacak, cumhurbaşkanı ve kabinesi yapacak. Tayin ettiği bakan takip edecek. Burada işleri yapacak adamları, gerekli görüyorsa kurumları kuracak." diye konuştu.
"Akla ziyan şeyler"
Kılıçdaroğlu'nun değişikliğe neden "hayır" denilmesi gerektiğiyle ilgili anlatacak bir şeyinin olmadığını, milletin aklını bulandırmaya çalıştığını söyleyen Yıldırım, şunları kaydetti:
"Anlatacak şeyleri yok, ellerinde malzeme yok. Milletin aklını bulandırmak için kahveler, lokantalar, taksiciler, minibüsçüler önlerine kim gelirse onlara korku salıyorlar. 'Evet derseniz lokantalar gitti, berberler, taksi durakları kapatıldı, taksilerin ruhsatları iptal oldu...' İş adamlarına 'Fabrikanız bir günde elinizden alınacak, tapularınız elinizden alınacak...'
Ne oluyor kardeşim, sıkıyönetimlerde bile böyle olmadı. Darbe gördü Türkiye, iki tane doğrudan, iki dolaylı darbe ama bunların hiçbiri olmadı. Bu nasıl bir iştir, bu ne akıldır. 12 Eylül darbesinden sonra ne oldu? Elinizden malınız mı alındı, fabrikalar mı kapatıldı? Böyle bir şey olur mu? Akla ziyan şeyler. Ana muhalefet partisi genel başkanının daha sorumlu davranması lazım. Halka doğruları söylemesi lazım. Nitekim halk da ciddiye almıyor, kusura bakmasın. Bana göre ciddiye almıyor, benim değerlendirmem bu."
O geceki görüşme
Yıldırım, darbe girişimi sırasında Kılıçdaroğlu ile görüşüp görüşmediğine ilişkin soru üzerine şu ifadeleri kullandı:
"Görüştüm evet. Beni aramış görüşemedik, sonra kendisini aradım. Bana dediği şey şudur; 'Biz ne yapabiliriz? Bu bir darbedir.' Ben de dedim ki yapacağınız şey, bu önemli bir şeydir, 'Sizin yanınızdayız, ne yaparız', ben bunu duyduğuma memnun oldum, teşekkür ediyorum ama biz milleti meydanlara çağırıyoruz, siz de kendi parti mensuplarınıza aynı şeyi yapabilirsiniz. Bana dedi; 'Bunların güvenliğini kim sağlayacak?' Dedim, millet artık ölüm kalım mücadelesi veriyor. Millet kendi güvenliğini sağlar. Bugün sokağa çıkmayacağız da ne zaman çıkacağız? Aramızda geçen konuşma bu.
Daha sonra Yenikapı'ya geldi. Yenikapı ruhunda bizimle beraber oldu. Sonra ne oldu ne bitti ne telkin oldu bilemiyorum
"Millet rahat olsun, biz nöbetteyiz"
FETÖ ile mücadeleye dair 17 Nisan'dan sonra farklı bir projeksiyon olup olmayacağı ve yargı sürecine ilişkin soru üzerine Yıldırım, bu konuda 27 ilde 100'den fazla dava açıldığını ve kısa sürede de ilk kararların çıkmaya başlayacağını ifade etti.
"Sosyal medya üzerinden dönem dönem FETÖ'nün yeni darbe girişimleri olacağı anlamı çıkarılan propagandalar yapıldığına" ilişkin hatırlatma üzerine bu konuya değinen Yıldırım, şunları söyledi:
"Şimdi bakın bunlar böyle gizemli laflar, şifreli laflar, milletin kafasını karıştırmaya çalışıyorlar. Millet rahat olsun, biz nöbetteyiz. Millet işine gücüne baksın. Onlar yerine biz nöbet tutuyoruz. Onlar nöbetini tuttu, demokrasiyi kurtardı, bayrağı düşürmedi. 15 Temmuz'da ve devam eden 27 günde gerekeni yaptılar. Şimdiki durum, hükümet iş başındadır, kurumlar görevinin başındadır. Bu ve buna benzer dedikoduları yapmaya devam edecekler, bunu da biliyoruz. Amaçları milleti tedirgin etmek, milletin içine korku salmak ve böylece kendi gayrimeşru emellerini gerçekleştirmeye çalışmak ama o iş bitmiştir yani sonuna kadar gidilecek."
Yorumlar