"Türkiye, tedarik krizi sonrası tekrar akla geldi"
Kovid-19 salgını sonrası yeniden şekillenen küresel tedarik zincirinde stratejik üs haline gelen Türkiye, jeopolitik konumu ve sunduğu maliyet avantajlarıyla uluslararası şirketlerin radarına girdi.
Geçen yılın şubat ayında arz şoku ve küresel ekonominin kapanmasıyla takip eden talep şoku, dünyanın hemen hemen her yerinde şirketlerin üretim stratejisi ve tedarik zincirlerindeki zafiyetleri ortaya çıkardı.
Ekonomilerin canlanması ile artan talep karşısında özellikle Asya ülkeleri odaklı üretim ve tedarik zincirlerinde kesintiler yaşanmaya başlandı. Uzun mesafe taşımacılık maliyetlerinin katlanarak artması pek çok yabancı uluslararası şirket için konum ve maliyet avantajı sunan Türkiye'yi cazip bir yatırım ve üretim merkezi haline dönüştürmeye devam ediyor.
Bloomberg HT’ye konuk olan İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Üyesi Murat Akyüz, TOBB Madencilik Meclisi Üyesi Dr. Muhterem Köse ve Uğurlu Danışmanlık Genel Müdürü Gülgün Korkusuz, Türkiye’nin küresel tedarik zincirinde yaşanan sorunları nasıl avantaja çevirebileceğini değerlendirdi.
İKMİB Yönetim Kurulu Üyesi Murat Akyüz, konu hakkında yaptığı açıklamada, “Tedarik zincirinde performansın bozulmasıyla, yurt dışındaki kontaklarımız tekrar şapkalarını masanın üzerine koyup düşünmek zorunda kaldılar.” dedi. Tedarik krizi sonrası, Türkiye’nin her ürün açısından tekrar akla geldiğini vurgulayan Akyüz, talep edilen ürünler arasında daha çok kimya, tekstil ve plastik ürünleri olduğunu söyledi.
“Büyük sermaye girişimi için ülkenin kredi riskinin düşürülmesi gerekiyor”
Üretim üssü olabilmesi açısından, Türkiye’nin lojistik avantajları hakkında değerlendirmelerde bulunan TOBB Madencilik Meclisi Üyesi Dr. Muhterem Köse, Türkiye’nin jeopolitik konumunun avantaja çevrilebileceğini ve bazı alanlarda Türkiye’ye olan yatırımların önümüzdeki dönemlerde artacağını tahmin ettiklerini dile getirdi.
Köse, ülkeye yapılacak yatırımlara ilişkin sözlerine şöyle devam etti:
“Türkiye’nin sanayi üretiminde metal ihtiyacını önümüzdeki 5 yıl içinde nasıl karşılayabileceğimiz konusunda stratejik kararlar almamız gerekiyor. Çünkü, bu yatırımlar büyük sermaye gerektiriyor. Büyük sermaye girişimi için de ülkenin kredi riskinin düşürülmesi gerekiyor. Eğer kredi riskini düşürür ve yatırım ortamını iyileştirebilirsek, yatırımcı Türkiye’ye gelecektir.”
Uğurlu Danışmanlık Genel Müdürü Gülgün Korkusuz, pandemi sonrası Türkiye’nin yatırım iklimini değerlendirdiği konuşmasında, yabancı teşviklerinde SSK desteklerinin itici güç olduğunu ve faiz oranlarının yabancı yatırımcının kredi kullanımlarını etkilediğini söyledi.
Yorumlar