Devlet Bahçeli: Türk vatandaşlığının bir bedeli var

Suriyeli mültecilerin Türk vatandaşlığına alınmasıyla ilgili açıklamalarda bulunan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Türk vatandaşlığının bir bedeli, bir şanı, bir sorumluluğu olmalıdır" dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Ramazan Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajında, mübarek ramazan ayının hemen arkasından yeni bir bayrama daha kavuşmanın buruk ve hüzünlü de olsa heyecanını yaşadıklarını belirtti.

Bereket, huzur ve rahmet ayı olan ramazanın şiddet yanlılarının ağır tahrikleri ve insanlık dışı terör saldırılarıyla kundaklandığını, milli birlik ve kardeşlikten rahatsız olan mihrakların bütün imkanlarıyla provokasyonlarını sahnelediğini ifade eden Bahçeli, oruca saygısı olmayan, Allah korkusu taşımayan, insan sevgisiyle hiçbir bağlantısı bulunmayan canilerin ramazan günlerinde acı üstüne acı yaşattıklarını vurguladı.

Türkiye’nin illeri, ilçeleri, havalimanları, tren garları, otobüs durakları, en işlek cadde ve meydanlarının belirli aralıklarla bombalandığını, Türkiye'nin varlığının suikast ve infaz timlerinin hücumunda olduğunu belirten Bahçeli, şöyle devam etti:

"Muhatap kaldığımız zincirleme felaketlerin suç ortakları bir yanda eli kanlı teröristler, diğer yanda terörizmi tarihi emelleri doğrultusunda zalimce kullanan dost görünümlü düşman ülkelerdir. Türkiye’nin dirliğine ve gelecek umutlarına musallat olan iç ve dış karanlık odakların ayıpları ve ayak oyunları artık gizlenemeyecek ölçüde açıktadır. İstiklalimize kara çalma amacında olan çevreler kışkırtıp silahlandırdıkları terör örgütleri vasıtasıyla Türk milleti üzerinde kirli ve kanlı hesaplarını gerçekleştirmenin arayışındadır. İşin doğrusu ve gerçeği şudur. Terörizm ülkemize adeta savaş açmıştır. Bu nedenle her zamankinden fazla birlik ve dayanışmaya ihtiyacımız vardır. Aziz milletimiz sağlam iradesini ve sarsılmaz sağduyusunu muhafaza ettiği sürece milli ve manevi temellerimizi yıkmayı projelendiren hainler ve husumet yuvaları başarıya ulaşamayacaklardır."

"MAZLUMLARA YARDIM ETMEK MANEVİ BİR GÖREV"

"Fitneciler kuyruğunu kısmadan, terörizmin sesi kesilmeden, Türkiye’nin parçalanmasını bekleyen zulüm elebaşlarının süngüsü düşmeden hiçbir millet evladına ne yazık ki rahat yüzü olmayacaktır." ifadelerini kullanan Bahçeli, şunları kaydetti:

"Özellikle 2011 yılından beri Suriye’de yaşanan iç savaştan kaçıp ülkemize sığınan Suriyelilere vatandaşlık vermekten bahsedenler, niyetlerinin Türk milletinin azim ve iradesini kırmak olduğunu iyice görmelidirler. Türkiye’nin yeterince vahim sorunları varken, sırf siyasi gayelerle Suriyelilere vatandaşlık hakkı tanımak, hazmedilecek bir durum ve tercih değildir. Milletimizin alicenaplığına sığınan mağdur ve mazlumlara yardım elimizi uzatmak, insani destek vermek manevi bir görevdir. Ancak kendi ülkelerinden kopup gelenlere kucak açtığımız andan itibaren Ortadoğu’nun her türlü istikrarsızlık ve olumsuzlukları da yoğun şekilde ithal edilmiştir. Kim ya da kimlerin ülkemize girdiği ayrıntısıyla tespit edilmeden sınır kapılarımızın vicdan diplomasisi ismiyle açılması, iç barış ve sükûnet ortamına ağır hasar vermiştir. Sığınmacı kisvesiyle Türkiye’ye suçlular dolmuş, asayişsizlik ve terör olayları keskin bir yükseliş göstermiştir."

"TÜRK VATANDAŞIĞININ BİR BEDELİ, ŞANI, SORUMLULUĞU OLMALI"

Irak ve Suriyeli sığınmacıların sağlıklı bir şekilde vatanlarına kavuşturulmaları yerine Türk vatandaşlığına alınması düşüncesinin, bu zamana kadar yapılan tarihi yanlışlara ilave yeni bir yanlış anlamı olduğunu öne süren Bahçeli, "Türk vatandaşlığının bir bedeli, bir şanı, bir sorumluluğu olmalıdır. Türk vatandaşlığı önce hak edilmeli, vicdanlarda taltif ve teyidi yapılmalıdır. Türk milleti tüm Türk vatandaşlarının müştereken vücut verdiği, canlı tuttuğu, nefes verdiği tarihi, sosyolojik ve kültürel bir varlıktır. Türklüğe şaşı bakan, Türk milleti yerine Türkiye milletini ikame etmeye çalışan, bulanık ve bücür zihniyetlerin önüne gelene vatandaşlık ikramı her şeyden önce milli şuur noksanlığıdır. Türk vatandaşlığının ucuzlatılması, ulufe gibi ona buna dağıtılması, şehitlerimizin ve aziz ecdadımızın ebedi mirası olan son vatanımızı etnik karmaşa ve kazana çevirecektir" değerlendirmesinde bulundu.

Bahçeli, "Türk vatandaşlığının, tarih boyunca kazanılmış milli hak ve hukukun ilelebet korunacağı mükafat ve muhteşem bir unvan olduğunu, bu mükafat ve unvanın hiç kimsenin tekeline alınıp da heba edilemeyeceğini, oy ve siyasi rüşvet uğruna asla gölgelenemeyeceğini" savundu.

 

Türk milletini zillet ve rezalet tuzağına çekmek isteyenlerin heveslerinin derinliğinde boğulacağını belirten Bahçeli, "Ramazan Bayramı’nda kapsamlı bir iç muhasebe yapmak, gönül ve vicdanlar arasında açılan uçurumları kapatmak hepimizin görevidir." ifadelerini kullandı. 

Bahçeli, bayram tatili süresince trafik kurallarına uyulmasının acı ve gözyaşlarının önüne geçilmesini sağlayacağını vurgulayarak, bayramın yeni bir milat olarak Türkiye'ye, komşu coğrafyalara ve inanan yüreklere saadet ve selamet getirmesini diledi.

Yorumlar