Turizmde tehlike çanları çalıyor!

Türkiye’nin en önemli gelir kaynaklarından ‘bacasız sanayi’ turizmde tehlike çanları çalıyor.

Türk turizmi tarihinin en kritik dönemlerinden birini yaşıyor. Rusya ile yaşanan uçak krizi, terör sorunu, Avrupa ülkelerinin ekonomik sorunları birbirini takip etti ve Türk turizmi tarihinin en kötü dönemini geçiriyor. Hem hükümet hem de işletmeler Türk ekonomisinin ‘bacasız sanayi’sini ayakta tutabilmek adına birçok önlem aldı ancak bunlarda turizmin sektörünün kan kaybetmesini engelleyemedi. Hükümet ‘turizm eylem paketi’ni açıklayarak sektöre bir nebze olsun hayat verse de beklenilen rezervasyonların bir türlü gerçekleşmemesi sektörde ‘maddi kaygıların oluşmasına neden oldu. Oteller fiyatlarında indirime gitti, paket turların fiyatları düşürüldü ancak bunlar da otellerdeki boş odaları doldurmaya yetmedi.

Peki, Türk turizm tarihinin ‘en durgun’ dönemine girmesinde hangi nedenler başrol oynadı? Rusya krizi, Avrupa’daki ekonomik durgunluk ve Türkiye üzerinde oynanan algılar… Türk turizmi bu olumsuzluklarla nasıl başa çıkacak? Tüm bu soruları Türkiye Otelciler Birliği Koordinatörü Kazım Zoto, AjansHaber için yanıtladı.

Türkiye Otelciler Birliği Koordinatörü Kazım Zoto’nun AjansHaber’e yaptığı o açıklamalar;


Türkiye turizminin bu denli zorlu duruma gelmesinin pek çok nedeni var ama bunlardan en önemlisi belki de Avrupa’da yaşanan ekonomik sıkıntı.  Türk turizmine kaynak sağlayan ülkelerde maddi problemler var.  Avrupa’daki ülkelerde gelir gerilemesi meydana geldiği için zaten Avrupa’dan az sayıda turist bekliyorduk. Aynı şekilde Rusya’daki ekonomik kriz, Ruble’nin değer kaybetmesi ve son olarak da Azerbaycan. Tüm bu ülkelerde yaşanan ekonomik sıkıntı Türk turizmini dolaylı yoldan ciddi şekilde etkiledi.

“FAZLA ARZDA BULUNULDU”

Konaklama sektörü gereğinden fazla arzda bulundu. Bugün İstanbul’da 100 bin yatak gerekirken 160 bin yatak kapasitesine çıkıldı. Geçen seneki durum dahi olmuş olsaydı sıkıntı doğacaktı.  Son yıllarda ekstra olarak 40 bin yatak kapasitesi İstanbul’da arttı. Bu da sektördeki pasta payını etkiledi, dağılımlar buna göre oldu ve beklenilen turist ülkemize gelmedi.

“KAÇAK OTELCİLİK, SEKTÖRÜ ETKİLEDİ”

Kontrol edilemeyen inanılmaz kaçak otelcilik sektörü oluştu. Pansiyonlar, kiralık evler ya da otel olarak kullanılan rezidanslar. Bu konaklama yerleri hiçbir şekilde yasal değil. Bir de bu tarz yerlerde personel vb. sorumlulukları olmadığı için fiyatları da ciddi şekilde düşürüyorlar. Bu tarz konaklama yerleri pastadan ciddi şekilde pay alıyor. Dolayısıyla pastadaki pay azalıyor ve bu da turizm sektörünü etkiliyor.

“YURTDIŞINDAKİ TÜRKİYE ALGISI ÇOK FARKLI”

Son zamanlarda yurtdışındaki Türkiye algısı negatifleşti. Çok sertleşmiş bir dış politikamız var. Türkiye’nin yüzde 70’e yakın potansiyeli Avrupa ülkelerinden kaynaklanıyor. Türkiye’nin AB’ye aday bile olması pozitif bir durumdur. Algı burada çok önemli bir yere sahip oluyor çünkü Batılı turist için algı çok önemli. Bu negatif algı da artınca Avrupalı turist de Türkiye’yi tercih etmemeye başladı.

“RUSYA İLE KRİZ YAŞANMASAYDI BİLE…”

Rusya ile yaşanan uçak krizi bürokratik olarak bir takım sıkıntılara neden oldu. Rus turistlerin Türkiye’ye gelmemesindeki sebep yüzde 40-50 arasında bu sebepten kaynaklanıyor.  Uçak krizi yaşanmamış olsaydı yüzde 20-30 arasında bir düşüş olacaktı gelecek turist sayısında çünkü Ruble değer kaybetti. Paket turları da Ruble ile değil dolar ile satılıyor. Ruble 1 yıl içerisinde dolara yüzde 60-70’lerde değer kaybetti. Bu durum da Rus halkı için turizm masraflarının 6-7 kat artmasına sebep oldu.  Sadece Türkiye değil, dünyanın tüm bölgeleri Rus halkı için pahalı hale gelmiş oldu.

“TÜRKİYE TURİZMDEKİ STANDARTLARINI KORUMALI, AKSİ TAKDİRDE…”

Turizmle ilgili yapılması gerekenler aslında kısa sürede yapılabilecek ve ani bir tepkime ile düzelebilecek şeyler değil. Türkiye’ye yılda 35 milyon turist geliyor ve gelen turistlerin oluşturduğu bir sanayi söz konusu.  Turizm sektörünün daralması, bu sektörde çalışan insanların işsiz kalmalarına ve başka sektörlere yönelmelerine neden olacak.  İlerleyen süreçte sektör toparlansa bile bu dönemde personellerle ilgili ciddi kayıplar yaşanırsa ilerleyen dönemlerde de ‘kaliteli personel’ ihtiyacı artacaktır. Personel bulunması kolay ama bu krizden dolayı sektör kaliteli personelden de olacak. Örneğin Mısır şuanda otel mezarlığına dönüşmüş durumda. Eskimiş banyolar, lobiler, yatak odaları ile karşılaşırsınız. Para olmadığı için bunlar da yenilenemezse ilerleyen dönem için de zor olur. Bu dönemde Türkiye turizmdeki standartlarını korumalı.

İSTANBUL’DA DOLULUK ORANLARI GEÇTİĞİMİZ YILA GÖRE YÜZDE 60 DÜŞTÜ

Ramazan ayının yaz aylarına denk gelmesi turizm sektörünü etkileyen faktörlerden biri oldu. İstanbul’daki üç, dört ve beş yıldızlı otellerin doluluk oranlarına bakıldığında şuanda yüzde 30-40 civarlarında seyrediyor. Geçtiğimiz yılın aynı döneminde İstanbul’daki otellerin doluluk oranları yüzde 90-95’leri bulmuştu. Doluluk oranlarındaki en çarpıcı noktalardan biri de geçtiğimiz yıl ki fiyatlara nazaran bu yıl ki fiyatların daha uygun olması. Geçtiğimiz yıl fiyatlar da doluluk oranları da yüksek iken şuanda fiyatlar düşük olmasına rağmen doluluk oranları çok düşük seviyelerde.

 

YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.

Yorumlar