Topal’layan Gönül’süz başkan Aziz Yıldırım

Erhan SEVEN / AjansHaber

Seçimler, başkanlık için yapılıyor ve hep Yıldırım tarafından kazanılıyor yıllardır. Ancak kazanılan seçimlerin getirdiği son noktada Aziz Yıldırım, kendisini artık kulübün başkanı gibi değil, sahibi gibi görüyor.

Bugüne kadar adı değişik spekülasyonlara karışsa da, Fenerbahçe taraftarının büyük bir bölümü tarafından da kabul gördü Aziz Başkan.

Taraftarlardan kendisine eleştirenlere, ‘satılıklar, şerefsizler’ gibi tabirler de kullandı ama Sarı-Lacivert çubukluya gönül vermiş büyük bir kitle Başkan’a sahip çıktı.

BAŞKAN KREDİSİNİ TÜKETİYOR

Ancak Aziz Yıldırım, yaptıklarıyla artık taraftarın gözündeki kredisini  kaybetmeye başladı. Zaten Fenerbahçeliler dışındakilerin nefretini kazanmış olan Yıldırım, yaptığı yönetsel yanlışlar ile kendisine sempati duyan Fenerbahçe taraftarının sevgisini kaybetmeye doğru hızla gidiyor.

Özellikle de transfer politikasında izlediği yanlış tutum, Fenerbahçe taraftarını artık çileden çıkarmaya başladı. Geçen sezon 11 futbolcu gönderilip 12 futbolcunun transfer edildiği ve takımın yenilendiği dönemde Emre Belözoğlu, Başkan Yıldırım tarafından gönderildi. Yeni oluşturulan bir takımın kaptanı gönderilmez. Emre’nin sportif olarak katkısı aza inmiş olabilir ama takımı derleyen, toparlayan yapısı göz ardı edilemez. Ayrıca Emre’nin isterse ‘Genç Fenerbahçeliler’le olsun, isterse, yaşlı, çocuk, kadın tüm taraftarla da arası çok iyiydi.

Bu nedenle geçen sezon yeni hoca ve yeni transferlerin çok olduğu dönemde takımı toparlayacak isimlerin başında Emre geliyordu. Büyük bir yanlışla gönderildi.

Bu sezon da transfer döneminde yanlışlıklar komedyası devam ediyor. Heykeli dikildi ve kendisinden daha öne çıkıyor görüntüsü nedeniyle kaptan Alex’i gönderen Yıldırım, daha sonra Fenerbahçe’nin geleceğinde olması beklenen kaptan Emre’yi gönderdi. Ve şimdi sıra, futbolları ve taraftarla arası süper olan diğer kaptanlar Gökhan Gönül ve Mehmet Topal’a geldi.

Mali kongrede bu futbolcuların istedikleri paraları dile getirerek, anlaşma yapılmamasıyla ilgili komik savunmalar yaptı Başkan. Zaten futbolcuların menajerleri ile görüşmeyerek, ‘Gidin’ mesajı veren Yıldırım, Mehmet Topal ile aralarında 150 bin euroluk bir fark olduğunu, istedikleri rakama düşmezse gidebileceğini söyledi. Ha keza Gökhan Gönül için de benzer lafları etti. Yani aklınca kamuoyunun önüne attı bu futbolcuları.

FENERBAHÇE’YE GEREKLİ OLAN ‘ORTAK AKIL’

Fenerbahçe’de şu net bir şekilde görülüyor. Ortak akıl diye bir şey asla yok. Bir başkanın söylediği her şey yapılmaya çalışılıyor. Acı olan, uygulamayı yapanlar da Başkan’ın söylediği ve yaptıklarının yanlış olduğunu biliyor ama emir kulu olarak yapmaya çalışıyorlar. Buna yöneticiler, idari menajerler vs dahil olmak üzere.

Başkanın şekeri yükseldiğinde, kalp atışları hızlı hızlı attığında, birisine kızdığında aldığı kararlar nedeniyle yakın çevresinde kimse kalmadı. Biraz öne çıkan yönetici, teknik adam, futbolcu ve hatta kulüp çalışanını bile doğradı attı.

Koskoca Fenerbahçe’de herkes bir kişinin ağzının içine bakıyor. Tek adamlık zirve yapmış durumda.  Fenerbahçe, 109 yıl boyunca bir kişiyle gelmedi ve bir kişiyle de gitmeyecek.

Gökhan Gönül için ‘9 yılda iki şampiyonluk gördü’ diyor. Bu takım son 18 yılda da 6 şampiyonluk, 8 ikincilik, bir üçüncülük, bir dördüncülük, bir de altıncılık yaşadı. Yani başkanlığı döneminde çok büyük başarılar yok açıkçası.

Örnekleri arttırabiliriz ama yazıyı uzatmaya da fazla gerek yok. Şu bir gerçek ki, Fenerbahçe’de ‘TOPAL’layan, ‘GÖNÜL’süz bir başkan var artık. Ama ayrıldığında artık Fenerbahçeliler’in bile sevmeyeceği başkan portresi çizmeye başlayan başkanı, böyle giderse YILDIRIM da çarpar, ALLAH da çarpar.

Not: Merakla bekliyorum, taraftarın sevgilisi Obradoviç’i de binbir hakaretle ne zaman gönderecek.

YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.