Terörün amacı istikrarsızlık ve korku yaratmaktır

Partisinin Meclis grup toplantısında konuşmasını teröre ayıran İYİ parti Genel Başkanı Meral Akşener Türkiye Cumhuriyeti’nin, tarihi boyunca, uluslararası terörle mücadele konusunda, takdir toplayan duruşu, son derece net olan bir devlet olduğunu söyledi.

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener terörün kandan Acıdan, korkudan ve şüpheden beslendiğini belirterek ‘’Terör devleti baskılayıp, millet iradesini, endişe ve korkuyla, teslim almak ister. Ülkenin huzurunu bozarak, Demokratik kurum ve süreçlerin, gücünü kırmak ister. Tüm bu yollarla da, kirli emellerine ulaşmak ister. Tarihimizin her döneminde, böyle kirli emellere karşı, el ele, omuz omuza verip direndik. Kimden ve nereden, gelirse gelsin, kimlerin ve neyin mesajını, taşırsa taşısın, hangi güç odağının planı, olursa olsun, usla korkmadık, yılmadık! Asla boyun eğmedik, sinmedik!  Ve hep dimdik durduk!” dedi

Partisinin Meclis grup toplantısında konuşmasını teröre ayıran Akşener Türkiye Cumhuriyeti’nin, tarihi boyunca, uluslararası terörle mücadele konusunda, takdir toplayan, ve Cumhuriyet’in kuruluşundan bugüne kadar, hangi iktidar tarafından yönetilirse yönetilsin, teröre karşı duruşu, her daim, son derece net olan, güçlü bir devlet olduğunun altını çizen Akşener “Milletçe maalesef, çok ağır ve çok acı hatıralara sahibiz. Bombalar, suikastler, saldırılar. Her seferinde, teröre lanet ettiğimiz ve her seferinde de, milletçe, “dimdik ayaktayız” dediğimiz, acı hatıralar…

Bir çocuğu babasından, bir kadını eşinden eden, bir torunu dedesinden, bir aileyi torunundan kopartan, yüzlerce olay yaşadık. Ancak, kadim devlet geleneğimiz ve fedakâr milletimiz, her türlü belayı, savuşturmayı başardı. Dolayısıyla, dün olduğu gibi bugünde, aziz vatanımızın üzerindeki planlarını, terör üzerinden uygulamaya çalışanlar, şunu iyi bilsin ki; Biz, devlet ve millet olarak bölücü terörle, 40 yıldır, sarsılmaz bir iradeyle mücadele ediyoruz! Değil kırk, 140 yıl olsa da, teröre asla teslim olmayacağız” ifadesini kullandı.

Akşener’in konuşması özetle şöyle:

Milletimizin teröre karşı aldığı tavır, her daim dik durmak, güvenlik güçlerimizin, görevlerini yapacaklarına inanmak, ve devletinin yanında olmaktır. Bu, milletçe en şanslı olduğumuz, en gurur duyduğumuz özelliklerimizden biridir.

Ancak, devletimizin yanında dururken, “Devlet benim” diye ortalıkta gezenlerin, işlerini yapıp yapmadıklarını, en çok da, böyle acılı zamanlarımızda, gözden geçirmek zorundayız. Millete yaptıkları hizmetin, lütuf olmadığını, bir vatan borcu, bir namus borcu olduğunu, söylemek zorundayız. Devlet koltuk sahiplerinin, makam sahiplerinin, babalarının malı değildir.

Devlet büyüktür

Devletimiz, milletçe bu Dünya’da sığındığımız, büyük birlikteliğimizdir.  Herkesin, eşit derecede hak iddia edebileceği kadar da, hayata dairdir.  Devlet, bunun için büyüktür.  Devlet, bunun için yücedir.  İşte o nedenle, devletimizin yanında olduğumuz kadar, içinde olabilmeliyiz. Çünkü, o devlet ki; ancak ve sadece, milletin varlığına dairdir.   Onun içindir. O devlet ki; Vatandaşının can, mal, ırz ve namus güvenliğini sağlamak, en temel görevlerinden biridir. O devlet ki; Bir yandan, milletimizin refah ve kalkınmasının yollarını açarken, bir yandan da, insanımızın, sokakta gezerken, arkasını kollamadığı, başını yastığa, huzurla koyduğu, gününe, güvenle başlayacağından, emin olduğu, okulunda, hastanesinde ve karakolunda, eşit muamele göreceğini bildiği, bir toplum düzenini temin eder. Terörle mücadele, iktidardakilerin, birbiriyle çelişen, tutum ve açıklamalarını kaldırmaz. Çünkü terörle mücadele, kusursuz işleyen bir devlet aklı olmadan yapılamaz. Ülkeyi idare edenlerin görevi, devletin ciddiyetini, milletin hürriyetini muhafaza edecek adımlarla, terörün amacına ulaşmasını engellemektir. Ülkemize yapılan saldırıyı, şahsına yapılmış gibi algılayarak yanılanlar, sonrasında attıkları adımlarda da, yanılmaya ve yanıltmaya mahkûmdur.

Devlet kaynaklarına göre, 6 canımıza kıyan, 81 kardeşimizi de yaralayan terörist; PKK/PYD/YPG elinde eğitim görmüş, Suriye uyruklu ve Afrin üzerinden, ülkemize kaçak girmiş.  Yani, bu acı olayın, bir de kaçak göç boyutu var.  Türkiye’nin, 11 yıldır yaşadığı, sığınmacı meselesinin, bir milli güvenlik sorunu olduğunu, her fırsatta dile getiriyoruz. Milyonlarca sığınmacının, sebep olduğu sorunların yanında, gösterilen müsamaha nedeniyle, sınır güvenliğimiz ortadan kalktığını da, her fırsatta vurguluyoruz.

Nitekim, bu doğrultuda, geçtiğim aylarda, Milli Göç Doktrinimizi ve Stratejik Eylem Planımızı kamuoyu ile paylaştık. Türkiye’yi yönetenlerin işi, sorumluluk alarak, planları bozmak, milletimizin güvenliği için, ne gerekiyorsa onu yapmaktır.

 

Yorumlar