TBMM, 28.Dönem ilk görüşmesini yaptı!

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, “Her birimizin Meclisin mehabetini koruyacak, milletvekillerimizin ve Meclisin itibarını yükseltecek bir şekilde sözlerimize ve hareketlerimize dikkat ederek Meclis faaliyetlerini sürdüreceğimizden eminim” dedi.

TBMM Genel Kurulu 28.Dönem yasama faaliyetlerine başladı. 30.Başkan olarak seçilen Numan Kurtulmuş’un başkanlığında toplandı. Kurtulmuş, TBMM Genel Kurulu’nda ilk olarak bir konuşma yaptı.

Kurtulmuş şunları söyledi:

“Öncelikle 28’inci Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisimize seçilen milletvekili arkadaşlarımızı canıyürekten tebrik ediyorum, çalışmalarınızda başarılar diliyorum. 28’inci Yasama Dönemimiz milletimiz için, ülkemiz için ve her birimiz için hayırlı uğurlu olsun; burada verimli, bereketli çalışmalar yapabilmeyi Cenab-ı Allah nasip etsin.

Değerli kardeşlerim, değerli milletvekili arkadaşlarım; evet, biz yüz kırk yedi yıllık bir Meclis geleneğine sahip olan bir milletiz, Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak da 100’üncü yılına girmiş olan, 100’üncü yılını idrak eden bir Meclisiz. Bu anlamda fevkalade önemli bir Meclis geleneğini, fevkalade önemli bir tecrübeyi de barındıran bir kültürün parçası olarak buradayız ve ümit ediyorum ki bu kültürü daha da genişleterek, demokrasimizi daha da kuvvetli hâle getirerek, olgunlaştırılmış hâle getirerek yolumuza devam edeceğiz.

Bu çerçevede, Türkiye Büyük Millet Meclisinin, 100’üncü yılına girdiğimiz Türkiye Büyük Millet Meclisinin özelliklerinden ikisini bir kere daha altını çizerek ifade etmek isterim. Bunlardan biri, bu Meclis hem kurucu Meclise sahip olan, Birinci Meclis olarak söylüyorum, kurucu Meclistir hem de devleti kuran bir Meclistir. Sadece demokrasinin, sadece millî iradenin tecelli ettiği bir mekân olmanın ötesinde, en zor şartlarda, Millî Mücadele şartlarında bağımsızlığını elde etmiş olan bir millet olarak, kurucu Meclis, Türkiye’de devleti kuran bir Meclis olarak tarihe geçmiştir.

Devleti kuran Meclisin bütün şahsiyetlerinin şöyle bir özelliği vardı: Her birisi toplumun farklı kesimlerinden gelen, farklı kesimlerini temsil eden, her birisi, kendisi ayrı bir kanaat önderi pozisyonunda olan ama hepsi de Millî Mücadele’nin kahramanları olarak andığımız çok değerli şahsiyetlerdi.

Bir kez daha, kurucu Meclisimizin Başkanı, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere cumhuriyetimizin kuruluşunda emeği geçen, Gazi Meclisimizi “kurucu Meclis” olarak tarihe geçiren Birinci Meclisin bütün üyelerini rahmetle, şükranla, minnetle yâd ediyorum.

Ayrıca, Birinci Meclisin fotoğraflarını hepimiz hatırlıyoruz. O fotoğrafların içerisinde Birinci Mecliste farklı flamalar, farklı bayraklar vardı. Bunlardan bir tanesi de -hepinizin gayet iyi bildiği gibi- bizim Meclis Başkanlık Divanının giriş kapısında güzel bir levha olarak durur, “veşavirhüm fi’l emr” bayrağıdır yani onların işleri kendi aralarında istişareyledir, danışmayladır. Aynen bu Başkanlık Divanının arkasında yazan “Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir.” sözü gibi “veşavirhüm fi’l emr” ilkesi de Birinci Meclise ruh veren, Birinci Meclisin karşılıklı diyalogla ve iyi niyet zemininde hem bir yandan milletin yeniden ayağa kalkmasını sağlamasını hem cumhuriyetimizi yeniden kurmasını sağlayan en önemli ilkelerinden biridir. Ümit ederim ki 28’inci Dönemdeki Türkiye Büyük Millet Meclisi de Birinci Meclisin bu ruhuna sahip çıkacak, işlerini en güzel şekilde, istişareyle, karşılıklı müzakere ederek ama asla bir tartışma, asla bir çatışma ortamına dönüştürmeden gerçekleştirecektir. Bu anlamda, yine, bu emrin, bu ilkenin arkasında bize tarihten gelen bir önemli miras da "Barikayıhakikat müsademeyiefkârdan doğar." fikridir yani Namık Kemal’in meşhur, hepimizin bildiği sözü yani hakikatin kıvılcımları fikirlerin tartışmasından ortaya çıkar. Bu Meclisin hakikatin kıvılcımlarını çakacak, oluşturacak ve karşılıklı olarak müzakerelerle en hayırlı sonuçları ortaya çıkaracak bir Meclis olmasını canıyürekten temenni ediyorum.”

TBMM’nin ikinci temel özelliğinin Gazi Meclis olduğunu hatırlatan Kurtulmuş, sözlerine şöyle devam etti:

“O geceyi dün gibi hatırlıyoruz. 15 Temmuz gecesinde bu salonun tepesine bombalar atılırken, kökü dışarda olan birtakım ihanet çetelerinin Türkiye demokrasisini iptal etmek için harekete geçtiği, sadece darbe yapmak değil, aynı zamanda darbeyle birlikte Türkiye'nin bir işgal teşebbüsüyle karşı karşıya kaldığı o gecede milletin ruhuna sahip çıkarak, Birinci Meclisin ruhuna sahip çıkarak, demokrasiye sahip çıkarak buraya gelen her partiden değerli milletvekili arkadaşlarımızı, onları da şükranla hatırlıyoruz. 15 Temmuz gecesi de Türkiye demokrasisinin önemli gecelerinden biridir. Bu Meclis, demokrasiye 15 Temmuz gecesi sahip çıkarak “gazi” unvanını almış olan önemli bir meclistir.

Değerli kardeşlerim, değerli milletvekili arkadaşlarım; bu iki temel özelliğimize asla zarar vermeden hem fikirlerimizi en güçlü şekilde tartışacak ama asla ve asla karşımızdakini bir şekilde kenara koymadan, onu ötekileştirmeden yolumuza devam edeceğiz.

Türkiye, yeni ve tarihsel bir dönemin içerisine giriyor. Cumhuriyetimizin 2’nci yüzyılı, aslında Türkiye’nin önüne koyduğu büyük hedeflerin var olduğu bir yüzyıldır. Türkiye'de sağlam bir toplumsal yapının kurulması, güçlü bir ekonominin tesis edilmesi, uluslararası alanda sözü güçlü, gücü tesirli bir Türkiye'nin kurulması ve her alanda dünyada rekabet edebilen “Büyük Türkiye” idealinin gerçekleştirilmesi için yasama organı olarak da Büyük Millet Meclisi üyeleri olarak hepimizin üzerine büyük sorumluluklar düşüyor. Bu sorumluluklarımızı en titiz şekilde yerine getireceğiz ve tarihe karşı tarihin milletimiz bakımından en önemli dönüm noktalarının başında olduğumuz bu 2023 yılının başından itibaren sorumluluklarımızı yerine getireceğiz. Bu çerçevede, milletimizin de Meclisten beklentileri vardır, bunlardan 5 tanesini sizlerle paylaşarak sözlerimi bitirmek isterim.”

Meclis’in itibarın yükseltilmesi

Öncelikli milletin temel beklentisinin, “Meclisin ve milletvekillerinin itibarının yükselmesi” olduğunun altını çizen Kurtulmuş, “Meclisin ve milletvekillerinin itibarının yükseltilmesi gözümüzün bebeği gibi korumamız gereken temel hedeflerimizden biri olmalıdır” dedi.

Kurtulmuş sözlerin şöyle sürdürdü:

“Bunun için de bunu, öncelikle hep beraber gerçekleştirecek olan buradaki 600 milletvekili arkadaşımızdır. İnsan aslında sözleriyle ve hareketleriyle insandır. Her birimiz bu anlamda sözlerimize, hareketlerimize dikkat ederek ve üzerimize milletin bize vermiş olduğu vekâlet sorumluluğunu gerçekten en iyi şekilde yerine getirerek milletvekilliğin itibarını artırmak durumundayız. Milletvekilliğin itibarının artması, aynı zamanda Türkiye’de siyasetin seviyesinin de yükselmesi demektir, siyasetin de itibarının artması demektir. Onun için bu beklentiye asla uzak davranmadan, her birimizin Meclisin mehabetini koruyacak, milletvekillerimizin ve Meclisin itibarını yükseltecek bir şekilde sözlerimize ve hareketlerimize dikkat ederek Meclis faaliyetlerini sürdüreceğimizden eminim.

İkinci temel beklenti ise Meclisin sağlıklı ve etkin bir çalışma bir dönemi geçirmesidir. Bu anlamda, Meclisin, komisyonlarıyla, alt komisyonlarıyla, bütün ilgili kurum ve kurullarıyla en güçlü bir şekilde çalışması, sağlıklı bir şekilde çalışması ve etkin bir zaman planlaması yaparak, Grup Başkanlarının, Grup Başkan Vekillerinin de üzerine düşen bir sorumluluk olarak, etkin bir zaman planlaması yaparak Meclisin gündemini sağlıklı bir şekilde yürütmek durumundayız.

Yine, üçüncü bir temel beklenti ise yasama kalitesinin artırılmasıdır. Bunun için diyalog içerisinde olacağız, Meclisin yasama kalitesinin artırılması için neler gerekiyorsa bunları hep beraber yerine getirmek için mücadele edeceğiz.

Dördüncü bir beklenti ise zaman zaman bir araya geldiğimizde konuştuğumuz, Meclisin daha iyi işlemesi ve işletilmesi için, güçlü bir sürecin işletilebilmesi için Meclis İçtüzüğünde gerekli düzenlemelerin yapılması ve hatta yeni bir Meclis İçtüzüğü çalışmalarının da süratle başlatılması gereğidir.

Beşinci bir mesele olarak da önümüze koyacağımız, milletin bizden beklentisi olarak önümüzü koyacağımız şey ise yeni, çağdaş, katılımcı, kapsayıcı ve millî bir anayasanın bu Meclis tarafından gerçekleştirilmesi hedefidir.

Bu beş temel hedef noktasında, bu beş temel beklenti noktasında karşılıklı istişarelerle, müzakerelerle güçlü bir şekilde çalışma takvimimizi belirleyerek yolumuza devam edebilirsek, milletimizin bize vermiş olduğu vekâleti en güzel şekilde yerine getirmiş ve en güçlü şekilde Türkiye Büyük Millet Meclisinin faaliyetlerini ileriye taşımış oluruz.

Bu vesileyle bir kere daha, Türkiye Büyük Millet Meclisine 28’inci Yasama Döneminde, 28’inci Yasama Döneminin ilk yılında üstün başarılar diliyorum. Milletin önümüzdeki bizden beklentilerini gerçekleştirebilecek imkân ve fırsata sahip olmamızı temenni ediyorum. Tekrar sizleri saygıyla selamlıyorum. Meclisimiz yeni dönem itibarıyla hayırlı uğurlu olsun.”

Grup önerileri kabul edilmedi

Genel Kurulda, İYİ Parti'nin TBMM Başkanlık Divanı'nın 21 üyeden kurulmasına yönelik grup önerisi okundu. Yapılan oylamada İYİ Parti'nin grup önerisi kabul edilmedi.

Daha sonra CHP'nin TBMM Başkanlık Divanı'nın, Başkan dahil 21 üyeden kurulması ve görev yerleri dağılımına ilişkin önerisi okundu.

CHP Grup Başkanı Özgür Özel, öneri üzerinde yerinden yaptığı konuşmada, TBMM Başkanlık Divanı'na ilişkin dağılımın, Anayasa'ya aykırılık yönünden tartışılması gerektiğini söyleyerek, "İYİ Parti'nin ve grubumuzun önerilerinin Anayasa'ya aykırı olmadığını değerlendirdiğimizden usul tartışması açmadık. Bu aşamada söz hakkını bu niyetle kullanmıyoruz." ifadesini kullandı.

Özel, trafik kazası geçiren AK Parti Grup Başkanvekili Bahadır Yenişehirlioğlu'na ve partisine geçmiş olsun dileklerini de iletti. Daha sonra yapılan oylamada CHP'nin grup önerisi kabul edilmedi. Öte yandan, Genel Kurulda milletvekili sıralarında gül buketlerinin yer aldığı görüldü.

 

Yorumlar