Sosyal medya 'gözü' oldu
Behçet hastalığı nedeniyle görme yetisini kaybeden 56 yaşındaki Aydın Sakızcı, aktif olarak kullandığı sosyal medya sayesinde hayata bağlanıyor.
Giresun'da 1960 yılında dünyaya gelen ve 19 yaşında Behçet hastalığı teşhisi konulan Sakızcı, hastalığının ilerlemesi nedeniyle 1984'te önce bir gözünü, bir yıl sonra da diğer gözünü kaybetti. Sakızcı, 1983'te doğan kızını görebilirken, görme yetisini yitirmesi nedeniyle 1994'te doğan oğlunu ise hiç göremedi.
Sakızcı, yaptığı açıklamada, hastalığının çok acılı bir süreç olduğunu ve bu duruma rağmen isyan etmediğini anlatarak, bu dönemde en büyük desteği eşi Aysel Sakızcı'dan gördüğünü söyledi.
En son evdeki halısının desenlerini gördüğünü dile getiren Sakızcı, şimdi rüyalarında bunu bile görebilmenin kendisini mutlu ettiğini aktardı.
Aydın Sakızcı, devamlı evde olduğu için bilgisayar ve akıllı telefonla uğraşmayı sevdiğini vurgulayarak, "Arkadaşlarla internet üzerinden görüşme ve paylaşımlar yapıyoruz. Bu sayede dışarı çıkmamıza gerek kalmadan arkadaşlarımızla konuşabiliyoruz. İnternet bizim için bulunmaz bir nimet gibi oldu. Akıllı telefonlar çıktıktan sonra görenler gibi sosyal medyayı kullanabiliyoruz." diye konuştu.
Akıllı telefonlarla fotoğraf çektiğini hatta özçekim yapabildiğini belirten Sakızcı, bunu telefonun yönlendirmesiyle gerçekleştirdiğini kaydetti. Sakızcı, bu sayede kızına, oğluna ve yurt dışında yaşayan torunlarına fotoğraflarını gönderebildiğini söyledi.
Sosyal paylaşım siteleri facebook ve Twitter'dan paylaşımlarda bulunduğunu ve diğer uygulamalar üzerinden de arkadaşlarıyla iletişime geçtiğini anlatan Sakızcı, "Göremediğim için üzülmüyorum. Allah'ın takdiridir. Dokunmak da güzel, koklamak da güzel." dedi.
TIRAŞINI KENDİSİ YAPIYOR
Sakızcı, bakımlı olmayı sevdiğini belirterek, "Sakal tıraşımı kendim oluyorum, iki üç günlük sakalla kesinlikle dışarı çıkmam." ifadelerini kullandı.
En büyük zevkinin eşiyle dışarıda gezmek olduğunu ifade eden Sakızcı, şöyle konuştu:
"Görme engelli olmadan önce bildiğim yerlere tekrar tekrar gitmeyi çok seviyorum. Buralara giderken eşime eskiden hatırladığım dükkanları, binaları soruyorum. Bu gezilerde fotoğraflar çekerek bunları çocuklarıma ve torunlarıma gönderiyorum. Göremiyor olmanın aile hayatına olumsuz bir etkisi yok. Hatta bu durumdan dolayı çalışamadığım için oğlumla daha fazla vakit geçirdim. Hem derslerine yardımcı hem de oyun arkadaşı oldum."
Yorumlar