Sokağa çıkma yasağında flaş gelişme!
Diyarbakır Barosu, Diyarbakır Valiliği tarafından verilen sokağa çıkma yasağının kaldırılması için nöbetçi idare mahkemesine başvurdu. Baro yaptığı itiraz başvurusunda uygulanan yasağın Anayasa’ya aykırı olduğunu belirtti.
Türkiye’nin bir çok kentinde devam eden olayların ardından Diyarbakır Valiliği tarafından dün akşam sokağa çıkma yasağı konuldu.
"YASAYA VE HUKUKA AÇIKÇA AYKIRI"
Diyarbakır Barosu uygulanan yasağın kalkması amacıyla Diyarbakır Nöbetçi İdare Mahkemesi’ne başvuru yaptı. Baro yaptığı başvuruda, Diyarbakır Valiliği’nin "5442 sayılı İl İdaresi Kanunun 11/C maddesi uyarınca ortaya çıkan şiddet eylemleri nedeniyle bozulan asayiş ve güven ortamının tekrar tesis edilmesi amacıyla Diyarbakır ili merkez ve bir kısım ilçelerinde sokağa çıkma yasağı ilan edilmiş ve 8 Ekim 2014 tarihli kararla da Diyarbakır ili merkez, Yenişehir, Bağlar, Kayapınar, Sur ve dış ilçeleri Çınar, Eğil, Ergani, Dicle, Hani, Hazro, Kocaköy, Kulp, Bismil, Silvan ve Lice ilçelerinde 9 Ekim 2014 tarihi sabah saat 06.00’a kadar sokağa çıkma yasağı uzatılmıştır" denilerek sokağa çıkma yasağı ve bu yasağın uzatılmasına ilişkin işlemin Anayasal hükümlere, yasaya ve hukuka açıkça aykırı olduğunu belirtti.
"BİREYLERİN SEYAHAT GÜVENCEYE BAĞLANMIŞTIR"
Verilen dava dilekçesinde, Anayasa’nın 2. maddesinde Türkiye Cumhuriyeti devletinin bir hukuk devleti olduğu, 13. maddesinde ise temel hak ve özgürlüklerin nasıl ve ne şekilde sınırlanacağı ayrıntılı şekilde düzenlendiği belirtilerek, "Anayasa’nın 13. maddesinde ’Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasa’nın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve laik cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz’hükmüne yer verilmiştir. Anayasa’nın 23. maddesinde ise bireylerin seyahat özgürlüğü güvenceye bağlanmıştır. Öte yandan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de bir çok kararında özgürlüklerin genel nitelikli sınırlamasının demokratik bir toplumun gereklerine ve sözleşme hükümlerine aykırı olduğu belirtilmiştir" denildi Dilekçede ayrıca, 5442 İl İdaresi Kanunun 11/C maddesinin idareye asayiş ve güvenliğin korunması için önlem alma yetkisi verdiğini, bireylerin özgürlüklerini tümüyle ortadan kaldıracak sokağa çıkma yasağı gibi genel nitelikli bir sınırlama yetkisi vermediğine dikkat çekildi. Valiliğin, güvenlik sorununu karşısında gerekli hazırlık ve tedbirleri almak, güvenlik hizmetini etkili bir şekilde yerine getirmekle yükümlüğü olduğu hatırlatılarak, bu yükümlülük yerine Anayasa’nın açıkça vermediği bir yetkiye dayanarak temel hak ve özgürlüklerin idare kararıyla ölçüsüz bir şekilde genel nitelikte sınırlama yoluna gidilmesinin Anayasa’nın 2,13,23. maddelerine açıkça aykırı olduğu belirtildi. Baro, başvurusunda sokağa çıkma yasaklanması işleminin iptali ve yürütmenin durdurulması talebinde bulundu.
"YASAYA VE HUKUKA AÇIKÇA AYKIRI"
Diyarbakır Barosu uygulanan yasağın kalkması amacıyla Diyarbakır Nöbetçi İdare Mahkemesi’ne başvuru yaptı. Baro yaptığı başvuruda, Diyarbakır Valiliği’nin "5442 sayılı İl İdaresi Kanunun 11/C maddesi uyarınca ortaya çıkan şiddet eylemleri nedeniyle bozulan asayiş ve güven ortamının tekrar tesis edilmesi amacıyla Diyarbakır ili merkez ve bir kısım ilçelerinde sokağa çıkma yasağı ilan edilmiş ve 8 Ekim 2014 tarihli kararla da Diyarbakır ili merkez, Yenişehir, Bağlar, Kayapınar, Sur ve dış ilçeleri Çınar, Eğil, Ergani, Dicle, Hani, Hazro, Kocaköy, Kulp, Bismil, Silvan ve Lice ilçelerinde 9 Ekim 2014 tarihi sabah saat 06.00’a kadar sokağa çıkma yasağı uzatılmıştır" denilerek sokağa çıkma yasağı ve bu yasağın uzatılmasına ilişkin işlemin Anayasal hükümlere, yasaya ve hukuka açıkça aykırı olduğunu belirtti.
"BİREYLERİN SEYAHAT GÜVENCEYE BAĞLANMIŞTIR"
Verilen dava dilekçesinde, Anayasa’nın 2. maddesinde Türkiye Cumhuriyeti devletinin bir hukuk devleti olduğu, 13. maddesinde ise temel hak ve özgürlüklerin nasıl ve ne şekilde sınırlanacağı ayrıntılı şekilde düzenlendiği belirtilerek, "Anayasa’nın 13. maddesinde ’Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasa’nın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve laik cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz’hükmüne yer verilmiştir. Anayasa’nın 23. maddesinde ise bireylerin seyahat özgürlüğü güvenceye bağlanmıştır. Öte yandan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de bir çok kararında özgürlüklerin genel nitelikli sınırlamasının demokratik bir toplumun gereklerine ve sözleşme hükümlerine aykırı olduğu belirtilmiştir" denildi Dilekçede ayrıca, 5442 İl İdaresi Kanunun 11/C maddesinin idareye asayiş ve güvenliğin korunması için önlem alma yetkisi verdiğini, bireylerin özgürlüklerini tümüyle ortadan kaldıracak sokağa çıkma yasağı gibi genel nitelikli bir sınırlama yetkisi vermediğine dikkat çekildi. Valiliğin, güvenlik sorununu karşısında gerekli hazırlık ve tedbirleri almak, güvenlik hizmetini etkili bir şekilde yerine getirmekle yükümlüğü olduğu hatırlatılarak, bu yükümlülük yerine Anayasa’nın açıkça vermediği bir yetkiye dayanarak temel hak ve özgürlüklerin idare kararıyla ölçüsüz bir şekilde genel nitelikte sınırlama yoluna gidilmesinin Anayasa’nın 2,13,23. maddelerine açıkça aykırı olduğu belirtildi. Baro, başvurusunda sokağa çıkma yasaklanması işleminin iptali ve yürütmenin durdurulması talebinde bulundu.
Yorumlar