Siyasi partilerde bayramlaşma trafiği

Ramazan Bayramı dolayısıyla siyasi partiler arası bayramlaşma kapsamında AK Parti'yi ilk olarak CHP Genel Sekreteri Kamil Okyay Sındır başkanlığındaki heyet ziyaret etti.

Ramazan Bayramı dolayısıyla AK Parti'ye ziyarette bulunan CHP'lileri, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Fatih Şahin başkanlığındaki heyet karşıladı.

Şahin, bayramın tüm ülkeye hayırlar getirmesini dileyerek, tüm dünyada yaşayan Müslümanların birliğine, beraberliğine ve kardeşliğine vesile olmasını temenni etti.

Toplumsal sorunların çözümünde en büyük rolün iktidar ve ana muhalefet partisine düştüğünü dile getiren Şahin, 15 Temmuz darbe girişiminin birinci yılına yaklaşıldığını hatırlattı. Şahin, "15 Temmuz öncesi ve sonrasında etkinliklerle 15 Temmuz şehitlerimiz anılacak. 15 Temmuz'da yaşanan hain darbe girişimi konusunda toplumun duyarlılığı, dikkati o noktaya çekilecek. 15 Temmuz sonrasında yakalamış olduğumuz o güzel atmosferin, havanın, Yenikapı ruhunun yeniden dirilmesini ve ülkeye egemen olmasını diliyorum." diye konuştu.



Şahin, ülkenin büyük bir saldırıya maruz kaldığını vurgulayarak, OHAL'in bununla mücadele için öngörüldüğünü ve her ülkede ihtiyaç olduğu sürece kullanılmasının meşru ve demokratik bir hak olduğunu kaydetti. Şahin, bunun ne zaman sona ereceğine de Meclisin karar vereceğini hatırlattı.

"KİMSEYE HİÇBİR HUSUMETİ OLMADAN BİR YÜRÜYÜŞ İÇERİSİNDE"

CHP Genel Sekreteri Sındır da sözlerine, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bütün AK Parti teşkilatına en içten sevgi ve selamlarını ileterek başladı.

Kırgınlık ve küskünlüklerin bir daha hatırlanmamak üzere silinmesi gerektiğini ifade eden Sındır, "Kardeşliğimize, birliğimize, beraberliğimize bakalım. Bayram, devletimizin ve milletimizin bekası, geleceği ve insanlık adına daha güzel bir gelecek için vesile olsun. Sayın Genel Başkanınıza geçmiş olsun dileğimizi de ifade etmek isterim." dedi.  



Kılıçdaroğlu'nun, partisinin İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu'nun tutuklanmasına tepki için başlattığı yürüyüşüne de değinen Sındır, şunları söyledi:

"Sevginin, barışın, kardeşliğin, dostluğun temennisinin yanında adalet de hepimiz için. Sizler de eminim aynı düşüncedesiniz ve duygudasınız. Adalet, dinimizin de aslında çok temel ve kutsal bir değeri. Aslında adalet doğanın, yaşamın, doğal dengenin çok temel bir değeri, onun üzerine kurulmuş bir doğal denge. Bir insan eliyle adaletin tüm insanlık için hakkaniyetli bir şekilde var olmasını diliyoruz. Bu amaçla bir yürüyüş içerisinde, kimseyle hiçbir husumeti olmadan bir yürüyüş içerisinde."

Sındır, 15 Temmuz darbe girişimine de değinerek, "15 Temmuz şehitlerimize, öncesi ve sonrasında bu vatan, millet, bayrak için canını feda etmiş, Cumhuriyetimiz için canını feda etmiş başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bütün şehitlerimize Allah'tan rahmet, gazilerimize de uzun ömürler diliyorum." dedi.

Vatana ve devlete kast eden kim olursa karşısında milleti bulacağına işaret eden Sındır, "Sizler de bizler de bu milletin yasal siyasi partileri olarak mutlaka buna karşı bütün gücümüzle gereğini yaparız. 15 Temmuz'da da böyle oldu." değerlendirmesinde bulundu.

Sındır, bir daha devletin ve milletin 15 Temmuz gibi darbe girişimlerine maruz kalmaması temennisinde bulunarak, "Umarız, 15 Temmuz darbe girişiminin bütün sorunları ve darbe girişimine doğrudan veya dolaylı katkıda bulunanlar da ortaya çıkar, yargı önünde en kısa zamanda hesapları sorulur. 15 Temmuz darbe girişimi nedeniyle çıkartılmış olan OHAL durumundan da ülkemiz bir an evvel artık daha demokratik, özgür, yasama ve yürütmesiyle daha bağımsız ve özgür yargısıyla bir an evvel bu OHAL sürecinden de çıkarız." diye konuştu.

MHP'DEN AK PARTİ'YE BAYRAM ZİYARETİ

AK Parti'de MHP'lileri, Genel Başkan Yardımcısı Fatih Şahin başkanlığındaki heyet karşıladı.

Şahin, MHP heyetine bayram ziyareti için teşekkür etti, Ankara Milletvekili ve Merkez Karar ve Yürütme Kurulu (MKYK) Üyesi Jülide Sarıeroğlu, Kadın Kolları Mali ve İdari İşler Başkanı Pınar Doğan Aksoy, Gençlik Kolları Sivil Toplum ve Halkla İlişkiler Başkanı Mustafa Özbey'den oluşan AK Parti heyetini tanıttı.



Türkiye'nin uzun süredir terörle mücadelede kararlılık gösterdiğini, PKK, FETÖ, DHKP-C ve diğer terör örgütlerine karşı çok güçlü bir mücadele yürüttüğünü vurgulayan Şahin, darbe girişimi sonrasında FETÖ ile mücadele konusunda çok kararlı adımlar atıldığını söyledi. Ayhan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Nerede olursa olsun, gerek siyaset kurumunda gerekse devlette, sivil toplum içerisinde, devlete ihanette bulunan hiç kimseye herhangi bir toleransımızın olması asla söz konusu değil. Şimdiye kadar olan kararlılığımızı, bundan sonrada sürdürme konusunda güçlü bir iradeye sahip olduğumuzun altını çizmek istiyorum. Mücadelemiz son terör unsuru bu topraklardan atılana kadar devam edecek."

"SİYASİ PARTİLER, ÜLKE MESELELERİNDE BİRLİK VE BERABERLİK İÇİNDE OLMALI"

MHP Genel Başkan Yardımcısı Ayhan, MHP heyetinde yer alan Merkez Yönetim Kurulu Üyeleri Kadir Şekerci ve Mesut Çelik'i tanıtarak, AK Parti'lilerin bayramını kutladı.

Türk İslam coğrafyasının Ramazan Bayramı'nı umutla karşılayamadığını belirten Ayhan, şunları kaydetti:

"İçinde bulunduğumuz dönemde gerek bölgesel gerekse yurt içindeki gelişmelerin, birtakım kaygı verici olayların olduğunu görüyoruz. Yurt dışında özellikle bölgemizde meydana gelen gelişmelerin bize birtakım yansımaları var. Bu coğrafyada uzun dönem kalıcı olabilmenin yolları bu türlü olayları bertaraf etmekten geçer, bunun için siyasi partilerin böyle dönemlerde asgari müştereklerde uzlaşmayı sağlamasının gerekli olduğuna düşünüyoruz. Uzlaşmanın bize göre iki temel dinamiği var. Birisi milliyetçilik, diğeri ise demokrasi. Siyasi partiler, ülke meselelerinde birlik ve beraberlik içinde olmalı. Özellikle dış politikaya yönelik meselelerde daha açık, birbirini aydınlatıcı, geleceğe yönelik politikaların oluşturulmasına katkı sağlamaları gerekiyor."



Türkiye'de en önemli iki sorundan birinin PKK diğerinin ise FETÖ olduğunu vurgulayan Ayhan, 15 Temmuz'da FETÖ meselesinin ne kadar vahim bir durum aldığının görüldüğünü, bunun bertaraf edilmesi gerektiğini söyledi.

Ayhan, "15 Temmuz'dan sonra içine girdiğimiz travmayı, ülke henüz atlatmış değil siyasi ayağına da olayın bakmak gerektiğine inanıyoruz. Bunun gerekli olduğunu da düşünüyoruz. Bu işten mağdur olanların da mağduriyetlerinin giderilmesi gerektiğine inanıyoruz." dedi.

Referandumdan sonra yapılacak uyum yasaları ve iç tüzük değişikliğine destek vereceklerini MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin ifade ettiğini anımsatan Ayhan, "Bu, Başkanlık Divanında görüşüldü. Önümüzdeki dönem MYK'da da görüşülecek, önümüzdeki hafta içerisinde. Dolayısıyla bunun da bir çözüme kavuşturulması, çözüm bulunması lazım." değerlendirmesini yaptı.

Ekonomik anlamda da bazı endişelerinin olduğunu söyleyen Ayhan, milli gelirin dolar bazında düştüğünü, büyümenin istihdam yaratmadığını, özel sektör yatırımların uzun süredir sıkıntılı bir alan olarak kaldığını, işsizlik sorunun henüz çözülemediğini, kadınların istihdama katılımında problemlerin olduğunu, enflasyon probleminin hala devam ettiğini savundu.

Ayhan, bu konularda MHP'nin katkı sağlamak için tekliflerini TBMM'ye getireceğini, Hükümetin getireceği teklifleri de destekleyeceğini ifade etti.

AK PARTİ'DEN CHP'YE BAYRAM ZİYARETİ

AK Parti'de, AK Parti Ankara milletvekili Murat Alparslan başkanlığındaki heyet , Cumhuriyet Halk Partisi'ne (CHP) bayram ziyaretinde bulundu. Konukları, CHP'nin TBMM Grup Başkanvekili ve Ankara milletvekili Levent Gök başkanlığındaki heyet karşıladı.



CHP'li Gök, ziyarette yaptığı konuşmada, AK Parti heyetini ağırlamaktan mutluluk duyduklarını söyledi.

"Genel başkanınızın geçirmiş olduğu rahatsızlıktan dolayı geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz." diyen Gök, bayramın Türkiye'ye esenlik ve huzur getirmesini temenni etti.

AK Parti'li Alparslan da tüm milletin bayramını kutlayarak, bayram vesilesiyle hissedilen dostluk ve muhabbetin diğer zamanlarda da devam etmesini istedi, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere tüm şehitlere rahmet diledi.

Bu milletin asil ve kahraman bir millet olduğunu, 1923'te devleti kurduktan sonra pek çok badireyi atlatarak, bugünlere kadar devletine sahip çıktığını ifade eden Alparslan, "En nihayetinde kurduğu devletine 15 Temmuz'da tekrar sahip çıkmak suretiyle gerekeni yaptı. O sebeple arzumuz, bu asil ve kahraman milletin çok daha hak ettiği güzel günlere taşınması." ifadesini kullandı.

Ülkenin, bayrağın ve vatanın muhafazası için görev yapan güvenlik güçlerini de tebrik eden Alparslan, şehitlere rahmet, gazilere şifa diledi.

Zor bir coğrafyada bulunan Türkiye'nin tarih boyunca bundan kaynaklanan pek çok sıkıntı yaşadığına dikkati çeken Alparslan, özellikle Irak ve Suriye'dekiler olmak üzere, dünyanın her yerindeki insani sıkıntıların son bulmasını temenni etti.

Alparslan, Türkiye'nin, devlet olarak üzerine düşen konularda inisiyatif kullanmak suretiyle dünya barışına katkıda bulunmaya çalıştığını söyledi.

Levent Gök de Türkiye'nin dünyanın en sıkıntılı bölgelerinden birinde bulunduğuna işaret ederek, bunların Türkiye'yi etkileyecek durumda olduğunu belirtti.

"UMARIM OLAĞANÜSTÜ HAL UZATILMAZ"

Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde kurulan Türkiye'de, "yurtta sulh, cihanda sulh" ilkesini benimsemiş bir parti olarak, bütün komşularla sıfır sorunlu bir politika yürütülmesini ve Türkiye'nin bütün dünyada en itibarlı ülke haline gelmesini beklediklerini bildiren Gök, şöyle devam etti:

"15 Temmuz darbe girişiminde hep beraber Meclis'te bombaların altında hayatımızı ortaya koyduk. CHP olarak o gün birtakım şeylerin olduğunu sezinlediğimizde burada toplandık. Karşıdan da Cumhurbaşkanlığı Sarayı görünüyor. Birtakım şeylere tanık olduğumuzda, Sayın Meclis Başkanının çağrısı üzerine derhal Meclis'e giderek, orada 20 arkadaşımızla beraber darbe girişimine karşı milli iradenin yanında tereddütsüz yer aldık. Sabaha kadar da hep beraber göğüsümüzü siper ettik.

Elbette Türkiye'de seçimle gelen seçimle gidecektir, bu tartışmasızdır, böyle olmalıdır. Tabi, darbe girişiminin atlatılmasından sonra tüm arzumuz Türkiye'de demokrasinin eksiksiz ve tam kurulması. O darbe girişimini önleyen siyasi partilerin ve halkımızın Türkiye'de daha özgürlükçü, daha çağdaş ve bütün partileri de ortak paydada buluşturacak bir azim ve kararlılık sergilediğine de tanık olduk. CHP olarak, biz olağanüstü halin ilan edilmesine bu nedenle sıcak bakmadık, halen de bakmıyoruz. Biz sorunlarımızı görüşerek çözebileceğimiz inancındayız. Dolayısıyla Türkiye'nin bir an önce olağanüstü halden kurtularak, normal düzene geçmesi gerekiyor. Umarım 19 Temmuz'da biten olağanüstü halin süresi uzatılmaz."

"KATKILAR EL BİRLİĞİYLE ORTAYA KONULMALI"

Gök, partisinin FETÖ konusunda iktidara samimi olarak tam destek verdiğini ve bunu sürdüreceğini ifade ederek, "FETÖ gerçeği, yıllardan beri ifade ettiğimiz bir gerçekliktir. Bunun bombalar altında fark edilmesi ve Türkiye'ye bu kadar acı gerçekten travmatik etkiler yaratmıştır. 249 şehidimizin ve 2 binin üzerinde yaralımızın olduğu bir darbe girişiminin önlenmiş olması Türkiye'nin büyük başarısıdır. Şimdi bütün partilerin el birliğiyle Türkiye'nin çağdaş ve bütün dünyadaki evrensel ölçülerde ne varsa ortaya katkı yaparak, koyması gerekir." diye konuştu.

Gök, bugünlerde en çok konuşulan kavramlardan birinin "adalet" olduğuna işaret ederek, bunun, bir devletin ayakta kalmasının, bütün yurttaşlarını bir arada tutmasının başlıca koşulu olduğunu kaydetti.

Adalet konusunda herkesin bir sıkıntısı olduğunu ifade eden Gök, "İktidar partisinin sözcülerinden ya da milletvekillerinden sık sık duyuyoruz. Kimi zaman 'Yeter artık' deniyor, haksız tutuklamalar ya da tahliyeler konusunda. Bu gelinen noktada, yapılan anketlerde adalete duyulan güven, maalesef en altlarda yer alıyor. Şimdi bunu öne çıkartmak durumundayız." dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun öncülüğünde "adalet yürüyüşü" başlattıklarını ve son derece seviyeli ve saygın bir yürüyüş yaptıklarını dile getiren Gök, yürüyüşte güvenliği sağlayan güvenlik güçlerine de teşekkür etti.

Yürüyüşe önemli destekler verildiğini söyleyen Gök, "Umuyor ve diliyorum ki Türkiye'de adalet herkes için tam ve eksiksiz uygulanabilir hale gelir." ifadesini kullandı.

"SİYASET KURUMU OHAL'İ KENDİ İÇİNDE TARTIŞACAKTIR"

Gök'ün ardından yeniden söz alan AK Parti Ankara Milletvekili Alparslan, 15 Temmuz'un belki de bu toprakların bugüne kadar yaşadığı en kanlı, en kalleş darbe girişimi ve işgal teşebbüsü olduğunu belirterek şunları kaydetti:

"Sonrasında bu darbenin belki failleri ve buna eklemlenen, yurt içi ve yurt dışı farklı isimlerdeki terör örgütleriyle mücadele etme anlamında, belki alışılagelmiş önceki uygulamaların aksine, millete değil, devletin kendisine bir şekilde olağanüstü hal ilan etmek suretiyle, mücadelenin çok daha etkin ve daha hızlı bir şekilde yapılması konusunda bugüne kadar devam eden bir süreci beraber yaşıyoruz. Normalde AK Parti'nin olağanüstü hale bakışı, zaten iktidara geldikten sonra bunu kaldırıyor olmakla ilgili attığı adımda net bir şekilde görülüyor fakat yaşanan sürecin ağırlığı, devam eden farklı mücadelelerin boyutu ve çeşitliliği sebebiyle bir şekilde bunun uzatılarak, bugünlere kadar geldiğini görüyoruz. Temennimiz, bu mücadelenin net bir şekilde nihayetlenmesi ve olağanüstü hali gerektirecek tedbirlere ihtiyaç duyulmaması ancak bu ihtiyacın varlığı olduğu sürece, bu konuda devletin ortaya koyacağı mücadelenin etkinliğinin sağlanabilmesi açısından da belki bir ihtiyaç olacaktır. Önümüzdeki günlerde siyaset kurumu bunu kendi içinde tartışacaktır."

Alparslan adaletin; yasama, yürütme ve yargının esasını teşkil ettiğini vurguladı. Adaletin tesisi, adalete olan inancın kuvvetlenmesi anlamında partisinin üzerine düşeni yapma gayretinde olduğunu vurgulayan Alparslan, şunları söyledi:

"Geride bırakılan 15 yıldaki birtakım mevzuat değişiklikleri, nihayetinde 16 Nisan'daki yargının adalet ve tarafsızlığına vurgu yapan birtakım değişiklikler ortaya konulması bunların göstergeleri ancak adaletin tesisi, temini, takibi ve bir şekilde sağlanabilmesi anlamında siyasetin, siyasi argümanlarla ve siyaset yapılan mekanizmalar üzerinden bir hassasiyet oluşturulması bizlerin de arzusu. İnşallah bu konuda zaten bir kamuoyu dikkati çekildi. Bu dikkat bizim de üzerimizde durduğumuz mesele ancak bu konuda parti yetkililerimizin, sözcülerimizin ve özelinde parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı ve Başbakanımızın bu meseleye bakışlarının ve değerlendirmelerinin bütün kamuoyunda yapıldığı gerçeği de düşünüldüğünde bunları tekrara gerek duymadan sizin bu konudaki beyanlarınızı bu çerçevede değerlendirmek istiyorum."

İÇ TÜZÜK DEĞİŞİKLİĞİ

Levent Gök, TBMM iç tüzük değişikliğinin dikkatli ve özenli yapılmasını isteyerek, bütün partilerin muvafakati alınmadan değişiklik yapılmasının uygun olmayacağını ifade etti.

Gök, "Muhalefetin sesini duyurabildiği, haklarının korunduğu, Meclis TV'nin de kesintisiz yayın yaptığı bir anlayış içinde iç tüzük değişikliğine hazırız ama muhalefetin sürelerinin kısaltılması, grup önerilerinin sınırlandırılması gibi anlayışlar, zannedilmesin ki ilk başta bir süre kazanılıyor, daha sonra kanunlar yapıldığı ya da görüşüldüğü zaman görülecektir ki çok daha fazla uzun sürelerin olmasına neden olacaktır." dedi.

Alparslan da Gök'ün basın huzurundaki beyanlarının dikkate alınacağını düşündüğünü belirterek, anayasa değişikliğinin ardından TBMM Genel Kurulunun yapılandırılmasının zaruret olduğunu söyledi.

Muhalefetin demokrasilerdeki varlığının önemini vurgulayan Alparslan, "O sebeple hem TBMM Genel Kurulu'nda hem de kamuoyu önünde muhalefetin işlevsel olarak görevini yerine getirmesi bizin de arzusu ama bunu yaparken aynı zamanda iktidarın hizmet üretme ve Meclis Genel Kurulu'nun daha etkin ve verimli çalışması konusundaki talebini de bir şekilde anlayışla karşılamak lazım." diye konuştu.

Yorumlar

Elazığ'da bir asker şehit oldu

Karakoçan ilçesinde PKK'lı teröristlerle çıkan çatışmada yaralanan 2 askerden biri tedavi gördüğü hastanede şehit oldu.

Elazığ'ın Karakoçan ilçesinde PKK'lı teröristlerle çıkan çatışmada bir asker şehit oldu, bir asker yaralandı.

Yeşilbelen köyü kırsalına operasyon düzenleyen güvenlik güçlerine PKK'lı teröristlerce ateş açıldı.

Güvenlik güçlerinin anında karşılık vermesi üzerine çıkan çatışmada 2 asker yaralandı.

Helikopterle kaldırıldıkları Bingöl Devlet Hastanesinde tedavi altına alınan 2 yaralı askerden biri müdahaleye rağmen şehit oldu.

Bölgedeki operasyon sürüyor.

Yorumlar

"İzmir'de Nasrettin Hoca'yı değil Homeros'u istiyoruz"

İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Demirtaş, Uzundere’deki rekreasyon alanı içinde yer alan “Nasreddin Hoca” heykelinin kaldırılmasını, yerine İzmir'in simgesi olabilecek bir yapının konulmasını istedi.

İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, yaptığı yazılı açıklamada, Uzundere rekreasyon alanı içinde bulunan 40 metre yüksekliğindeki "Göle maya çalan Nasreddin Hoca" heykelini, güneyden İzmir’e gelen herkesin ve aynı zamanda pek çok İzmirlinin sorguladığını ileri sürdü.

"DOĞRU BULMUYORUZ, NASRETTİN HOCA HEYKELİ KALDIRILMALI"

"Rekreasyon alanına koskoca Nasreddin Hoca heykelinin neden inşa edildiğini" bilmediklerini kaydeden Demirtaş, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

"Bir anlamı varsa, İzmirlilere açıklanmalı, anlatılmalıdır. Mutlaka bir şey yapılacaksa Atatürkçü İzmir'e büyük bir Atatürk heykeli yakışırdı. İçine giren çocuklara, Atatürk'ün devrimleri, görsel olarak anlatılabilirdi. En kısa zamanda İzmir'e yakışmayan görüntünün kaldırılmasını ya da görünüşünün başka görsellerle değiştirilmesini istiyoruz. Her ne kadar İzmir bir hoşgörü kenti ise de bu şehrin tarihinde yer almayan bir simgenin kullanılmasını doğru bulmuyoruz. Böylesi görünür yerlerdeki heykel ve simgelerin karar verme süreçlerine tüm kentin katılması ve çok dikkatli seçilmesi gerekir. Belediyelerimizin şehrimizin markalaşması ve tanınması için yapılan çalışmalara uyumlu hareket etmesi ve katkı koyması beklenmektedir. Nasreddin Hoca heykeli buradan kaldırılmalıdır. İzmir’in ana aksında kente giriş noktasında bir heykel yapılacak ise İzmir’in bir simgesi veya İzmir’e simge olabilecek bir heykel olmalıdır."

Demirtaş, Akşehir’de yaşadığı kabul edilen Nasreddin Hoca’nın, İç Anadolu’nun ve Türk edebiyatının önemli kültürel bir figürü olduğunu belirterek, "Nasreddin Hoca, yaşamını sürdürdüğü Akşehir'le anılmaktadır. 1959 yılından bu yana Temmuz ayında Akşehir’de Nasreddin Hoca Şenlikleri düzenleniyor. Dolayısıyla, Nasreddin Hoca heykelinin yakışacağı yer Akşehir’dir." değerlendirmesinde bulundu.

"HOMEROS İZMİR'İN SİMGELERİNDEN BİRİDİR"

Demirtaş, marka kentlerin en önemli özelliğinin dünyanın kabul ettiği, ilgi gösterdiği farklılıkları, zenginlikleri ve simgeleri ile ön plana çıkmaları olduğunu belirterek, şu görüşleri kaydetti:

"İzmir için de tanınırlığı, bilinirliği açısından çeşitli simgeler söz konusudur. Örneğin II. Abdülhamit’in, 1901 yılında, yani tahta çıkışının 25 yılı şerefine Mehmet Said Paşa tarafından yaptırılan, üzerinde saati ise Alman İmparatoru II. Wilhelm tarafından hediye edilen İzmir Saat Kulesi, kentin merkez meydanında yer alması nedeniyle simge bir yapı olmuştur. Örneğin destanlarında Aiol ve İon lehçesini birlikte kullandığı için bilimsel olarak Smyrnalı olduğu kabul edilen Homeros dünyanın en çok bildiği İzmir’in simgelerinden biridir. Bu simgeleri yaşatmanın en önemli yolu ise belediyelerin proje ve hizmetlerinde, yayınlarında bu simgeleri kullanması, vurgu yapması ve yer vermesidir."

Yorumlar

Öğrencinin çay davetini kırmadı

Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Kocaeli'nin Gebze ilçesinde, kendisini çay içmeye davet eden ortaokul öğrencisi kızın evine konuk oldu.

15 Temmuz Milli İrade Meydanı'nda düzenlenen bayramlaşma programına katılan Işık, burada kendisini evlerine çay içmeye çağıran 12 yaşındaki ortaokul öğrencisi Nisa Nur İlhan'ın davetine olumlu karşılık verdi.

Makam aracıyla Nisa Nur'un Osman Yılmaz Mahallesi'ndeki evine giden Bakan Işık, burada aile üyeleriyle sohbet ederek, çay içti.

Nisa Nur'un 2006 yılında geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybeden babası Celal İlhan'ın çocukluk arkadaşı olan AK Parti Tokat Milletvekili Coşkun Çakır'ı arayan Işık, Çakır'a ailenin selamlarını iletti.

Işık, ziyarette aile üyeleriyle hatıra fotoğrafı da çektirdi.



Basına kapalı yaklaşık 45 dakika süren ziyarette Bakan Işık'a, Gebze Belediye Başkanı Adnan Köşker ile AK Parti Gebze İlçe Başkanı Hasan Soba eşlik etti.

Nisa Nur'un ağabeyi Mücahit İlhan, Bakan Işık'ın ziyaretinden dolayı gururlandıklarını ve çok mutlu olduklarını dile getirerek, kardeşinin ziyarette, büyüyünce doktor olma sözü verdiğini söyledi.

Yorumlar