Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı, filmin iki ülke arasında dostluğa değil, düşmanlığa hizmet ettiğini ve Yunan halkını da gerçeklikten uzaklaştırmak amacıyla çekildiğini ifade ederek, “Yunanistan’da çevrilen “Sevgili İzmir” filminde, Yunan ordusunun Mustafa Kemal Atatürk komutasındaki Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti Ordusu karşısında yenilgi sonucu, 9 Eylül 1922 tarihinde işgalci Yunan ordusunun kalıntıları ile işbirlikçi Yunanların İzmir’i terk etmek zorunda kalması, Türkleri kötüleme olarak gösterilmektedir. Dernek olarak Sevgili İzmir filminde, Türklerin kötülenmesini şiddetle kınıyoruz.” dedi.
Rodos, İstanköy ve Onikiada Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Prof. Mustafa Kaymakçı, açıklamasında 23 Aralık’ta Yunanistan sinemalarında gösterime giren Sevgili İzmir filmine yönelik kınama açıklamasında şunları söyledi:
“Bilindiği üzere 15 Mayıs 1919 sabahı Yunanlar, İzmir’e çıkmışlardı. İtilaf donanması desteğinde hareket eden Yunan birlikleri, çok kan dökerek, türlü mezalim yaparak, evleri ve binaları ateşe vererek şehrin işgalini tamamlamışlardı. Yunan ordusu İzmir’den harekete geçerek, Bursa, Eskişehir, Kütahya ve Afyon’a kadar Batı Anadolu’nun büyük bir bölümünü de işgal altına almıştı. Bu işgal döneminin üzerinden uzun yıllar geçmiş olmasına karşın, bıraktığı acı izler ve etkiler hiçbir zaman unutulmamıştır. Türkiye’nin işgal süresince ödediği bedel, bugün dahi izleri silinmeyen bir ağırlıkta olmuştur.
Diğer yandan, Yunanistan’da ‘Küçük Asya Felaketi’ tanımlanan Anadolu Bozgunu, sadece Yunanistan’ın binlerce halk çocuğunun Anadolu’da yok olmasına neden olmamış, aynı zamanda kuruluşundan itibaren bir yüzyıldır çağdaş Yunan devletinin siyasetinde egemen olan ve Megali İdea olarak bilinen ‘yayılmacı milliyetçilik (irredentist)’ politikasını toprağa gömmüştür.