'Rusya, Baltık ülkelerini 5 günde işgal eder'

NATO, Doğu Avrupa’ya ek 4 bin acil eylem gücü yerleştirme kararı aldı. Rusya, alınan bu kararı tepkiyle karşıladı. Peki, alınan bu kararın altında ne yatıyor?

Recep DEMİRCAN / AjansHaber

Cuma günü Polonya’nın Başkenti Varşova’da NATO Zirvesi toplandı. Toplantının ana gündemi IŞİD ve Rusya oldu. Ukrayna’da meydana gelen kriz Rusya’nın ağır ambargolara maruz kalmasına neden oldu.  Doğu Ukrayna’da  yaşanan güvenlik açığı Avrupa’yı tedirgin eder hale geldi. En son Malezya uçağı Doğu Ukrayna’da düşürülmüştü. Yaşanan olaylar ve Avrupa sınırında artan Rus faaliyetinden sonra NATO, ek 4 bin acil eylem gücünü Doğu Avrupa’ya gönderiyor.

Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu (USAK) Güvenlik ve Enerji Merkezi Başkanı Hasan Selim Özertem, “ NATO’nun aldığı karar sürpriz değil. Rusya, Avrupa sınırına 30 bin asker yerleştirdi. ABD’nin önde gelen araştırma şirketi RAND’ın verilerine göre Rusya, Baltık ülkelerini 5 günde işgal edebilir. Rusya’nın bir yönüyle Helsinki Sözleşmesine bağlı kalmasına aynı zamanda Avrupa’da ülkelerin toprak bütünlüğüne saygı duyulmasına yönelik bir mesajın verilmesine dair Ukrayna üzerinden mesaj verilmeye çalışılıyor.” İfadelerini kullandı.

USAK Güvenlik ve Enerji Merkezi Başkanı Özertem, NATO’nun aldığı kararın altında yatan nedenleri AjanHaber’e değerlendirdi.

“TEMEL NEDEN 30 BİN ASKERİN SINIRA YERLEŞTİRİLMESİ”

NATO tarafından Doğu Avrupa’ya yerleştirilmesi planlanan 4 bin ek asker kararı sürpriz bir karar değil. Uzun zamandır konuşulan bir karar. Bu kararın alınmasının arkasında yatan temel neden ise Rusya’nın Avrupa sınırına yerleştirdiği 30 bin askerdir. Bunun yanı sıra ciddi oranda modernize edilmiş bir Rus ordusunda bahsedebiliriz.

“RAND ARAŞTIRMASINA GÖRE RUSYA BALTIK ÜLKELERİNİ 5 GÜNDE İŞGAL EDER”

ABD’nin önde gelen araştırma merkezlerinden RAND’ın araştırmalarında Rusya’nın 5 gün içerisinde Baltık ülkelerini işgal edebileceği araştırmalarla ortaya konmuştur. Batı ittifakınca burada güç dengesinin bozulduğu görülüyor. Bunu dengeleyebilmek için 4 bin acil müdahale ekibi oraya konuşlandırıldı.  Rusya’ya yönelik bir mesaj ve caydırıcılık yönünde alınmış bir tedbir olduğunu söylemek mümkün. Doğu Avrupa ve Baltık ülkelerinde kendi içlerinde NATO bizi korur mu sorusuna da bir nebze cevap verilmiş oldu.

NATO uzun zamandır genişliyor. Bu genişleme sürecinde yükümlülüklerini yerin getirir mi getiremez mi sorusuyla karşı karşıya kalıyordu. Alınan bu kararla NATO’nun bu yükümlülüklerini gerçekleştirme yönündeki kararlılığına yönelik irade beyanı olarak okumak mümkün.

“UKRAYNA, AVRUPANIN GÜVENLİĞİNİ TEDİRGİN EDİYOR”

Ukrayna meselesi Rusya’ya karşı ikinci bir mesaj olarak algılanabilir. Kırım’ın ilhakı ve Doğu Ukrayna’da çeşitli gruplara vermiş oldukları destekle toprak bütünlüğünün ciddi anlamda bozulduğunu görüyoruz. Bu durumun geri dönüşü yok. Ukrayna’daki tablo Avrupa’nın da güvenliğini tehdit eder hale geldi. Malezya uçağının düşürülmesi Avrupa güvenliğinin ciddi bir şekilde sorgulanmasına neden olmuş durumda.   Rusya’nın bir yönüyle Helsinki Sözleşmesine bağlı kalmasına aynı zamanda Avrupa’da ülkelerin toprak bütünlüğüne saygı duyulmasına yönelik bir mesajın verilmesine dair Ukrayna üzerinden mesaj verilmeye çalışılıyor.

“DESTEK POLİTİK”

Ukrayna temelinde Rusya’ya yönelik bir tedbirin alınmadığı görülüyor. Ukrayna’nın askeri gücünün modernizasyonu yönünde bir çalışma olacak. Rusya’nın NATO tarafından askeri olarak karşılarına alınmadığını görüyoruz. Destek politik olarak değerlendirilebilinir. Bu destekle;  ‘Avrupa’da toprak bütünlüğüne saygı gösterin, güvenlik anlamında oluşan kırılganlık ciddi anlamda Avrupa’yı zorluyor ve bunu sağlayabilmek için elimizde yaptırımlar söz konusu. Bu kararımızdan Rusya’nın Ukrayna’da yapıcı adım atasaya kadar vazgeçmeyelim’ mesajı verilmek isteniyor. AB’de alınan karar sonrasında Rusya’ya yönelik yaptırımlar uzadı.

“İSTİKRARSIZLIĞIN SEBEBİ RUSYA”

Doğu Avrupa’da soğuyan cephenin tekrardan açılmasına yönelik bir adım yok. NATO zirvesinden sonra çıkan kararlarda net iki mesajı vurgulamak mümkün. Bunlardan bir tanesi NATO’nun Doğu ve Güney’de yaşanan istikrarsızlıktan duymuş olduğu rahatsızlığın ciddi anlamda vurgulandığı bir zirve olduğunu söyleyebiliriz. Doğu’daki istikrarsızlığın sebebi olarak Rusya gösteriliyor. Güney hattında bahsedilen risklerin başında Suriye geliyor. İkinci ise NATO’nun kendi içerisinde caydırıcılık unsurunu güçlendirmek istemesi. Burada Rusya’yla meselenin dengelenmesi adına bu önemli gibi görünüyor. Rusya’nın silah gücü ve Suriye’de denenen silahlar askeri diyaloğun oluştuğunu  bundan sonra sürecin caydırıcılık üzerinden devam edeceğini gösteren bir eylem içerisine girildiğini gösteriyor.

“SURİYE’DE İSTİKRARSIZLIĞIN SEBEBİ IŞİD”

Güney cephesinde istikrarsızlığın sebebi olarak IŞİD gösteriliyor. IŞİD’e yönelik belli tedbirler alınmaya çalışılıyor. Türkiye’nin kendi güvenliğini sağlaması için belli desteklerin verildiğini görüyoruz. NATO’nun bölgeye AWACS gönderdiğini ve bir yönden de dengeleri artırmaya yönelik çabalarını arttırdığını görüyoruz. Varşova Zirvesi’nde NATO’nun bölgede bir oyuncu olması gerektiğinin farkına vardığını görüyoruz.

YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.

Yorumlar