Osmanlı'da Ramazan Bayramı...

3 kıtaya hükmeden Osmanlı’da dini bayramlar büyük bir ihtişamla kutlanırdı.

Gelenekler yıllar içinde her ne kadar unutulsa da bayramlarla yeniden hayat buluyor. Osmanlı Dönemi’ndeki Ramazan ayları da bu anlamda yol gösterici. Bir döneme damga vuran Osmanlı İmparatorluğu’nda dini bayramlara büyük önem verilirdi.

Osmanlı’da Ramazan günlerinde zenginler hiç tanımadıkları mıntıkalardaki bakkal, manav vb. dükkânlarına girer, onlardan Zimem defterini yani veresiye defterini çıkarmalarını isterdi. Baştan, sondan ve ortadan rastgele sayfaların yekununu yaptırıp, “Silin borçlarını… Allah kabul etsin” der, çeker giderlerdi. Borcu ödenen, borcunu ödeyenin kim olduğunu; borcu sildiren, kimi borçtan kurtardığını bilmezdi.

İFTAR DAVETLERİ ÇOK ÖNEMLİYDİ

Osmanlı’da Ramazan ayı boyunca iftar davetleri olurdu. Halk, eşine dostuna iftar vermeyi büyük bir ibadet olarak kabul ederdi. Ramazan ayında iftar vakitlerinde kapılar açık tutulurdu.

BAYRAMLARIN ÇOCUKLAR İÇİN AYRI BİR YERİ VARDI

Osmanlı’da bayramların çocuklar için ayrı bir yeri vardı. Bayramlıklarıyla sokakta gezen çocuklara ‘arife çiçeği’ denilirdi.

BAYRAM, SULTAN’IN CAMİYE GELİŞİYLE BAŞLARDI

Topkapı Sarayı'nda ilk olarak, bayramlık kıyafetlerini giyen padişah, sabah namazını Hırka-ı Saadet'te, Enderun öğrencileriyle kılar, bayramlaşırdı. Bayram için top atışları yapıldıktan sonra Ayasofya ya da Sultanahmet Camii'nde bayram namazı kılmak için bayram alayı hazırlığı başlardı. Osmanlı’da bayram, Sultan’ın bayram namazı için camiye gelişiyle başlardı.

PADİŞAH, ÇOCUKLARA PARA DAĞITARAK ONLARI SEVİNDİRİRDİ

Namaz sonrasında saraya dönen padişah önce annesinin elini öpüp ardından diğer aile efradıyla bayramlaşırdı. Padişah, bayram tebriğinin ardından güzel işlemeli keselerle çocuklara para dağıtarak onları sevindirirdi.

HEDİYELEŞME KÜLTÜRÜ VARDI

Osmanlı’da bayramlarda hediyeleşme kültürü vardı. Kumaş ya da dikilmiş elbise hediye etme adetti. Özellikle konak sahipleri tarafından evlendirilen kişilere, konak ailesi, birer takım elbise ve iç giysi hazırlar ve bayramdan önce bohçalarla gönderirdi.

BAYRAMDA AF ÖNEMLİ YER TUTUYORDU

Bayramda af önemli bir yer tutar. Mahkumların bir kısmının cezası af edilir, hapishanede kalanlara da bayram hürmetine çeşitli hediyeler verilirdi. Sanatkarlar, en güzel eserlerini padişaha hediye olarak sunarlardı. Mehter hiç susmazdı.

Bayramdan önce sarayın her yeri gül sularıyla yıkanır, Hırka-ı Saadet dairesi tamamen temizlenirdi, sokaklarda gül kokuları yayılırdı. Hamamlar, Ramazan'ın son bir haftası bütün gün açık olurdu. Ayak takımı da buralardan yararlanırdı. Ramazan'ın ortasından itibaren de bayram giysileri için kumaşlar hazırlanır ve dikimleri yapılmaya başlanırdı.

Osmanlı’da Ramazan Bayramı’yla ilgili olarak Tarihçi Sina Akşin, AjansHaber’e konuştu. Akşin, o dönemki bayramları tarihsel süreci içinde değerlendirerek dinin etkisini vurguladı:

OSMANLI’NIN ŞEHİRLERİNDE BAYRAM FARKLI KUTLANIRDI”

Osmanlı Devleti’nin büyüklüğü ile orantılı olarak farklılıklara değinen Sina  Akşin, “Osmanlı çok geniş bir coğrafyaya hükmetti. Tabi ki İstanbul, Trablus, Halep bütün şehirlerde farklı şekilde kutlanırdı Ramazan Bayramı, çünkü uzak vilayetlerin adetleri birbirlerinden farklıydı. Halep’te insanlar farklı bir gelenekten gelirken, İstanbul’da farklı gelenekler söz konusu olurdu.” diye konuştu.

“DİNİN ÖNEMİ RAMAZANI DA ÖNEMLİ KILARDI”

Yaşanılan çağ ile de orantılı bir gelenekten söz eden Akşin, dinin önemi ile bayram atmosferinin önemini ise şu sözlerle vurguladı: Osmanlı Dönemi bir Ortaçağ devri olduğu için din yaşamda çok ön plandaydı ve dolayısıyla Ramazanlar çok önemli oluyordu. Ramazan’da alkol kesinlikle kullanılmıyordu. Şimdi ise bu durum eskisi gibi değil.  

GÜNÜMÜZE KADAR GELEN ‘BİRLEŞTİRİCİ’ ETKİSİ

Günümüzde de en önemli özelliği dargınları barıştırmak olan bayramlarda birleştirici etkiye değinen Sina Akşin,  “Sahurlarda herkesin davullarla uyanması ve iftar vakitlerinde ramazan topu atılması, Ramazan ayının en önemli adetlerindendir.  Osmanlı’da bayramların birleştirici etkisi vardı” dedi.

 YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.

Yorumlar