Osman Kavala’dan 'Çetin Doğan’ açıklaması
Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan Osman Kavala, kendisi hakkında ‘Türkiye’nin aydınlık insanı Osman Kavala’nın hala esaret altında olmasından üzüntü duyuyorum’ şeklindeki ifadeleri tartışma konusu olan eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan’a yanıt verdi.
Anadolu Kültür A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kavala, 28 Şubat davası kapsamında 81 yaşında tutuklanan Çetin Doğan için, “Sayın Çetin Doğan’ın tutukluluğumla ilgili duyarlılığı beni duygulandırdı, bana moral verdi… Maruz kaldıkları eziyetin bir an önce sona erdirilmesi gerekir” açıklamasını yaptı.
T24’ün aktardığına göre Kavala’nın, Silivri Cezaevi’nden gönderdiği açıklama şöyle:
“Avukatları aracılığıyla mesaj gönderen Sayın Çetin Doğan’ın tutukluluğumla ilgili duyarlılığı beni duygulandırdı, bana moral verdi. 28 Şubat dönemindeki antidemokratik müdahaleler ve uygulamaları eleştirmiştim. Ancak yaşananın bir askeri darbe ya da darbe teşebbüsü olmadığı açıktır. Sahte delillere dayanan Balyoz Davası çöktükten sonra Sayın Doğan ve arkadaşlarının darbeye teşebbüs suçundan mahkûm edilmiş olmaları kabul edilemez; bu, yargının siyasi amaçlar için araç olarak kullanılmasına bir örnektir. Maruz kaldıkları eziyetin bir an önce sona erdirilmesi gerekir. Delil olmayan delillerle suçla ilişkilendirilen insanlar özgürlüklerine kavuşturulmadığı sürece hukuk güvenliğinden, özgür yaşama hakkından söz edilemeyeceğine inanıyorum. Yeni yılın ülkemizi adalete yaklaştırmasını diliyorum.”
ÇETİN DOĞAN NE DEMİŞTİ?
Çetin Doğan'ın, avukatları aracılığıyla 24 Aralık 2021’de yaptığı açıklama tartışma konusu olmuştu. Doğan, açıklamasında şu ifadeleri kullanmıştı:
“Ben burada kendimi bir nöbette hissediyorum. Halkımızın, aydınların, yurtsever insanların mektuplarını, mesajlarını alıyorum. Bunlar bana güç veriyor ve direncimi arttırıyor. Dilerim “geliyor, gelecek olan” özdeyişi gerçekleşir; yurdumuz ve yurdumuzun güzel insanları esenliğe ve aydınlık yarınlara kavuşur. Aydınlık yarınlara çıkış yolunu bulur. Esasen ülkemin insanlarının hala uğradıkları haksızlık, hukuksuzluklar bana kendi sıkıntılarımı ikinci plana attırdı. Bugün (24 Aralık 2021) 1514 gündür demir parmaklıklar ardında Türkiye’nin aydınlık insanı Osman Kavala’nın hâlâ esaret altında olmasından üzüntü duyuyorum. Kendisine öteden beri duyduğum sevgi ve saygının şahsımla ilgili özel bir nedeni de var. Ben ve silah arkadaşlarım Balyoz kumpasında tutuklu kaldığımız dönemde sevgili kızım Pınar Doğan Rodrik ve eşi Dani’nin TSK’ye karşı kurulan komplonun somut delillerini açıklamak için Türkiye’ye geldiklerinde, kendilerine bu imkânı veren tek iş insanı ve yılmaz insan hakları savunucusu Osman Kavala olmuştur. Kendilerine bu imkânı sağladığı için müteşekkirim. Umarım en kısa zamanda kendisi sevdiklerine kavuşur. Bu vesileyle bütün dostlarımın, arkadaşlarımın, yurtsever insanların yeni yılını kutlar, sağlık ve esenlikler dilerim."
ERGENEKON KUMPASINI SAVUNAN BİLDİRİNİN İMZACISI
Öte yandan, Osman Kavala, FETÖ'nün Ergenekon kumpasının savunucuları arasında yer alıyordu.
Türkiye’ye ve Türk ordusuna kurulan Ergenekon kumpasına destek veren 300 sözde “aydın”ın imzaladığı, 2008 yılında yayımlanan “Ergenekon Derinleştirilsin, Kazanan Yurttaşlar Olacak” başlıklı bildiride “Ergenekon iddianamesi ahtapotun kollarından birini yakalamıştır. Ancak, diğer kollara ve gövdeye ulaşmakta kendini sınırlamış kaygısı uyandırmaktadır” deniliyordu. “Susurluk ve Şemdinli’de kaçırılan fırsatın” Ergenekon’la yakalanacağı söyleniyordu.
Bu bildiriye imza atanlardan biriside Osman Kavala'ydı.
KAVALA DAVASI
Gezi olaylarını finanse ettiği iddiasıyla suçlanan Osman Kavala, İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'nde beraat etmiş, istinaf mahkemesi beraat kararını bozmuştu. İkinci kez yapılan yargılamada ise önce Kavala ve eski CIA danışmanı Henri Barkey'e İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan 15 Temmuz davası birleştirilmişti. Daha sonra Gezi ana davası 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 35 Çarşı üyesinin yargılandığı davayla birleştirilmişti.
SOROS İLE İLİŞKİSİ
Macar asıllı ABD'li iş adamı (spekülatör) George Soros tarafından 1984 yılında Macaristan'da kurulan Açık Toplum Enstitüsü/Vakıflarının (Open Society Institute) 120'den fazla ülkede faaliyet gösterdiği, bazı ülkelerde de temsilcilik düzeyinde yapılandığı biliniyor. Soros, 2001 yılında Türkiye'de Açık Toplum Enstitüsü Temsilciliği ile faaliyetlerine başlamış, 19 Haziran 2008'de ise Açık Toplum Vakfı'nı kurmuştu.
Açık Toplum Vakfı'nın senedine göre, kurucu Mütevelli Heyeti'nde Can Paker, Osman Kavala, İshak Alaton ve Murat Sungur yer alıyor.
Kurucu Yönetim Kurulu'nda yer alan isimler ise Can Paker, Osman Kavala ve Leyla Alaton olarak sıralanıyor. Kerim Paker ile Üstün Ergüder ise yedek üyeler.
George Soros'un siyasi iktidarı değiştirmeyi amaçladıkları ülkelerde Otpor ve buna benzer grupları aktif olarak kullandığı özellikle Sırbistan, Malezya, Venezuela, Gürcistan ile Arap Baharı'nın yaşandığı ülkelerdeki devrim hareketlerinin Açık Toplum Vakfı kanalıyla George Soros tarafından fonlandığı biliniyor.
5 Nisan 2013'te, Osman Kavala'nın firari sanık Gökçe Tüylüoğlu ile Açık Toplum Enstitüsünün merkezinin yer aldığı Budapeşte'de, George Soros'un da katıldığı toplantıya gittiklerinin tespit edilmişti.
Yorumlar