"HAREKETLİLİĞİ DE ÖNLEMEMİZ GEREKEN BİR DÖNEMDEYİZ"
Prof. Dr. Cinel, omicronun bulaşıcılığı nedeniyle maskenin daha fazla önem kazandığının altını çizdi: “Omicron için en önemli tedbirler, maske ve mesafe ile kapalı alanlarda bulunmamak oldu. Çok bulaşıcı olduğu için bu önlemler ön plana çıkıyor. Kesinlikle çift maskeyi öneriyorum. Çünkü aşılı olunsa da virüs hasta edebiliyor. Pandemiler genelde 2-2 buçuk yıl içinde bitti salgının sonuna da gelebiliriz. Çünkü çok hızlı bulaştığı için toplumsal bağışıklık ülkemizde de gelişiyor ama mutlaka hareketliliği de azaltacak tedbirler alınması lazım. Çünkü bu hareketliliği önlememiz gereken bir dönemdeyiz. Aşı çok önemli, aşıların zamanı geçtiyse mutlaka yaptıralım ve eksik aşılı konumuna düşmeyelim. Ama omicron ile en ön plana çıkan şey virüsle temas etmemek gerekliliği oldu. Bunun için de organizasyonel anlamda korunma çok önemli. Maske bizi özellikle önümüzdeki 1-2 ayda bu virüsten koruyacak.”

"ÇİFT MASKENİN YÜZDE 99’A KADAR KORUYUCULUĞU VAR"
Prof. Dr. Haydar Sur, çift maskenin yüzde 99’a kadar koruyuculuğunun olduğunu belirterek, kalabalık ortamlara girildiğinde çift maskenin takılabileceğini söyledi:

"Çift maske olduğu zaman virüsün insanın solunum yoluna ulaşması zorlaşıyor. Ağzımından ve burnumuzdan aldığımız havanın içinde virüs olduğu için maskeyle bunu engelleyebiliyoruz. Karşılıklı iki kişinin de tek maskeli olduğu zaman korumanın yüzde 95 olduğunu biliyoruz. Takılan maskerler 3 kat halinde çünkü. İki kişi birden 2’şer maske takarsa koruyuculuk da yüzde 99’a kadar çıkıyor ve başkalarını da koruyor tabi. Ama burada dikkat etmemiz gereken başka hastalıkları olanlara ağır gelebilecek bir durum bu. Normal insanların bile çift maskeyle durması zor. Çok riskli, çok kalabalık yerlere girildiğinde 20-30 dakikalık sürelerde çift maske takılabilir. Fakat, sürekli çift maske takmanın uygulanabilir bir yöntem olmadığını düşünüyorum."