MHP'nin seçim beyannamesi açıkladı! İşte MHP'nin seçim beyannamesi

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Ankara Arena Spor Salonu'nda partisinin seçim beyannamesini açıkladı.

İktidar olması durumunda CHP’nin 1500 liraya, HDP’nin 1800 liraya, BTP’nin 5000 liraya çıkarmayı vaat ettiği asgari ücret için MHP, üzerindeki vergiyi kaldırarak yükseltmeyi vaat etti. MHP asgari ücreti 1250 liraya çıkarmayı vaat etti. 2016 yılı sonunda büyüme yüzde 6.1 olarak öngörüldü.

İşte Milliyetçi Hareket Partisi'nin seçim beyannamesinde öne çıkan başlıklar;

-Kısa vadeli hedefimiz tek başına iktidar olmaktır. Birinci iktidar dönemi tahrip edilen ülkenin onarılmasını sağlayacağız. AK Parti'nin kayırmacı özgürlükleri kısıtlayıcı bozuk düzenine son vereceğiz. Terörü tamamen bitirerek toplumsal huzur ve güveni temin edeceğiz.

-İşsizlik ve yoksulluğu önemli ölçüde hafifleteceğiz. İstihdam yaklaşık 29,1 milyon kişiye ulaşacaktır. Yüzde 5,2 büyüme sağlayacağız.

-Yıllık ortalama yüzde 6,6 büyüme sağlanacak. Kişi başına milli gelir 20 bin dolara yükselecek.

-Siyasi faaliyetlerin temeline demokrasi, hukukun üstünlüğü, adalet oturtulacak.

-Yapay azınlık yaratılmasına, milli kimlik tanımının değiştirilmesine Türkçe dışında anadil eğitimine karşıyız.

-Güvenlik güçlerimizi, kışlada karakollara hapseden uygulamalara mutlaka son vereceğiz. Herkes bilsin ki terörün ve bölücülüğün kökünü kazıyacağız. Terörle pazarlıklar derhal bitirilecek, ihanet süreci bıçak gibi kesilecek. İhanete ortak olanlar adalete sevk edilecektir.

-Kadınlarımıza, çocuklarımıza, yaşlılarımıza yönelik şiddet olaylarında dava zamanaşımı kaldırılacak, harç ve mahkeme masrafı alınmayacak.

-Yolsuzluk yoluyla elde edilen mal varlığına el koyulacak. Servetlere de zamanaşımı gözetilmeden el koyulacaktır.

-Sürdürülebilir ve yüksek büyüme ortamı tesis edilecek. Fiyat istikrarını sağlamak, cari açığı kontrol altına almak.

-Türkiye Cumhuriyeti'nin üniter milli devlet yapısını esas alan parlamenter sistemi, demokratik siyasi sistemin sürdürülebilmesi bakımından gerekli görüyoruz ve Türk milletine en uygun yönetim şekli olarak değerlendiriyoruz.

-Büyüme 2016'dan itibaren kademeli artacak.
-İstihdam üzerindeki vergiler hafifletilecek.

-Çanakkale Boğaz Geçişi projesi gerçekleştirilecektir.

-Esnaf ve sanatkarlarımız güçlendirilecek. Uygun krediye ve dış pazara erişimi kolaylaştırılacak. Teminat sorunu ortadan kaldırılacak.

-Vergisini düzenli ödeyen ödüllendirilecek.

-Vergisini düzenli ödeyen ödüllendirilecek. Demiryolu ve deniz yolunun taşımacılıkta payı arttırılacak.

-AVM yasası esnafı mağdur etmeyecek şekilde yeniden düzenlenecektir.

-Esnafın uygun krediye ulaşımı sağlanacaktır.

-Yeni işyeri açan esnafa 5 yıl süreyle vergi ve prim avantajı uygulanacak.

-Emekli aylıklarından sosyal güvenlik primleri kesilmeyecek.

-Mazot 1.75 TL olacak.

-Asgari ücreti net 1.400 TL'ye çıkartacağız. Asgari ücretlilere her ay şehir içi 100 TL ulaşım desteği vereceğiz.

-Evi olmayanlara 250 TL kira yardımı yapacağız.

-700 TL aile desteği vereceğiz.

-Taşeronu kaldıracağız, kamuda çalışan taşeron işçileri kadroya alınacak.

-Emekiye 1.400'er lira Mart ve Eylül ayında ek maaş vereceğiz.

-Evlenecek ihtiyaç sahibi gençlerimize 10 bin TL vereceğiz, 2 yıl vadeli ve faizsiz olacak.

- Her başarılı öğrenciye 10 bin lira kupon verilecek, 4 yıl sonra işe girince faizsiz geri alınacak.

-Aile avukatlığı sistemi kurulacak.

-Aylık 200kw saat altında elektrik tüketen ailelere yüzde 75 indirim sağlayacağız.

-Muhtaç ailelere harcama kartı imkanı sunulacak. Kamu arazilerini yoksul vatandaşlara tahsis edeceğiz.

-İmam ve müezzin olmayan cami kalmayacak. İmamlara kadro yapılacak.

-Atanmayı bekleyen öğretmenlerin tamamı kademeli olarak atanacak.

-Cemevlerine devlet yardımı yapılacak.

-Diyanet yeniden yapılandırılacaktır.

-Kapatılan belde belediyeleri, köyleri yeniden kuracağız.

-Mali kaynaklar her yönüyle hesaplandı, kaynak var.

-Kaynak hayali değildir. Sözümüz Milliyetçi Hareket Partisi sözüdür. Bunlarının alayının kaynağı var. 

-MHP'nin tek hedefi tek başımıza iktidardır. Bizim ittifakımızı sadece aziz milletimizledir.

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin açıklamalarından satırbaşları;

Aziz Türk milleti, muhterem vatandaşlarım, değerli ülküdaşlarım, kıymetli dava arkadaşlarım. Saygıdeğer hanımefendiler beyefendiler, medyamızın sayın temsilcileri umutların dip yaptığı bir dönemde, hayallerin kurulduğu bir süreçte, zulüm ve eziyetlerin zirveye çıktığı bir zamanda, sosyal risklerin siyasal hezimetlerin ekonomik afetlerin, her insanımızın boğazına çöktüğü dönemde MHP cesaretiyle ilkeli tutumuyla, siyasi tavrıyla buradadır. MHP toplumsal onarım iddiasıyla, milli, ahlaklı ve adaletli yönetim vaadiyle milletimizin huzurundadır.  Amacımız Türkiye'nin birliğini sağlam esaslığa bağlayarak gelişmiş bir ülke seviyesine çıkarmaktır. Herkesin merakla beklediği seçim beyannemizi açıklayacağımız toplantıya katılan herkese şükranlarımı sunuyorum. Hepinize hoşgeldiniz, şeref verdiniz diyorum.

"AK PARTİ'NİN NEFESİ TÜKENMİŞTİR"

Beyannamemizi en son açıklamayı tercih ettik. Geçmiş yıllarda açıkladığımız hedef ve izleyeceğimiz politikalarımız siyasi kapkaççı AK Parti tarafından yüzsüzce çalınmıştır. Bunların işi gücü yürütmektir. Bunların uzmanlığı emek yağmacılığıdır. Türkiye için söyleyecek sözü kalmamış AK Parti devamlı suretle bizi kopya etmenin peşindedir. AK Parti'nin nefesi tükenmiştir. Beyannameler açıklama sırasına girmişken, teklif tespit ve gelecekle ilgili görüşlerimizin karambola gitmemesine dikkat ettik. Kimin neyi, neye dayanarak söyleyeceğini sabırla bekledik. Acele etmedik, telaş yapmadık. Pişmiş aşa su katmadık. Daha önceki beyannamelerimizle tutarlılığımızı bozmadan çizgimizi muhafaza ettik. 46 yılın özgüveniyle, fedakarca çalışmalarımızla milletimiz için neler yapabileceğimizi geceli gündüzlü tartıştık, araştırdık ve hamd olsun sonuca bağladık.

"NE DEDİYSEK ARKASINDAYIZ"

MHP yalnızca yapacaklarının sözünü veren, dürüst ve gerçekçi bir millet meselesidir. MHP hiçbir zaman ipe un sermemiştir. Neysek oyuz, ne dediysek onun arkasında ve izindeyiz. Biz sözlerini unutuan, geçmişini gömlek gibi değiştiren ilkesizlere hiç benzemedik. Biz sabah söylediğini akşam olmadan yalanlayan iki yüzlülerden hiç olmadık. Geçmişimiz herşeyin canlı şahididir. Kalbimiz her zaman Türkiye için attı. 

“BİZ HIRSIZLIĞIN KÖTÜLÜĞÜNÜ KONUŞUYORUZ ONLAR YAPIYORLAR”

Bartın’da şahsıma hitaben diyor ki, “Orhun anıtlarından bahseder. Ama Orhun anıtlarının yolunu kim yapar. Onlar konuşur, milliyetçilikten bahseder. Davutoğlu diyor ki, biz konuşuyor onlar yapıyormuş. Doğrudur, hakkı vardır. Biz hırsızlığın kötülüğünü konuşuyoruz onlar yapıyorlar. Biz rezillikleri konuşuyoruz, onlar tatbik ediyorlar. Biz ihaneti konuşuyoruz, onlar rekor kırıyorlar. Biz teröre teslimiyeti konuşuyoruz, onlar uyguluyorlar. Biz rüşveti, hukuksuzluğu, kanunsuzluğu konuşuyoruz, onlar ince ince ayrıntısına kadar icra ediyorlar. Biz şu anda konuşurken bile emin olun onlar yapacağını yapmakta, götüreceğini götürmektedir.

“ORHUN ANITLARININ YOLUNU YAPMAK MİLLİYETÇİ YAPIYORSA..."

Sayın Davutoğlu, şayet Orhun anıtlarının yolunu yaptırmak seni ve saraydaki efendini milliyetçi yapıyorsa, Van Akdamar adasında ermeni kilisesini baştan aşağı imar etmek acaba sizi ne yapacaktır? Yol yapmak sizi milliyetçi olmanıza yetiyorsa, Yahudi cesareti madalyasını almak, papa heykelleri altında imza atmak, papaz elbisesi giyip poz vermek sizi hangi sıfat ve unvanı kazandıracaktır? Yol yapmakla milli

“TÜRBEYİ KAMYONA YÜKLEYİP KORKAKÇA TERK ETMEK...”

1 trilyon 370 milyar liraya kaçak ve karanlık saray diktiğinizde bu millet size ne diyecek, nasıl seslenecektir? Davutoğlu, Türkiye semalarında milli savaş uçağının uçmasını milliyetçilik olarak görmektedir. İnşallah bu hedef MHP iktidarında gerçekleşecektir. Fakat 410 trilyon liraya uçan saray almak, helikopterleri sıra sıra dizmek, lüks otomobil galerisi açmak, söyle bize Davutoğlu sizi ne yapacaktır? Erdoğan ve Davutoğlu’nun sandık görülünce ayarı kaçmıştır. Birden bire milliyetçilik maskesini takmışlardır. Bunlar yeri gelmiş, başörtüsünü kafalarına geçirmişler, yeri gelmiş imam hatip bahçelerinde saklanmışlardır. Batıcı, doğucu olmuşlardır. Sık sık ABD’ci, Putin’ci Barzani yandaşı ve İmralı havarisi ve her zaman da vicdanlarda bölücülükten hüküm giymişlerdir. Bunların ne idüğü belirsizdir. Bunların öğüttükleri yalan, ürettikleri fitnedir.

Davutoğlu Kastamonu’da şehitlerimizin her birine sahip çıktık demiştir. Süleyman şah türbesine sahip çıktık ifadesini kullanmıştır. Şehide kelle, ve birkaç Mehmet demek sahip çıkmaksa, evet sizin elinize kimse su dökemeyecektir. Süleyman Şah türbesini nakliye kamyonuna yükleyip korkakça terk etmek sahip çıkmaksa, maşallah Davutoğlu’nun hakkı ödenemeyecektir.

“TÜRKÜM DİYEMEYENDEN MİLLİYETÇİ OLMAZ”

Davutoğlu’nun ne dediği, nerede durduğu, kim olduğu muammadır. Davutoğlu’na sesleniyorum, saraydakine duyurmasını istiyorum. Adam olamayandan, milliyetçi olmaz. HDP PKK ile sahnede itişip atışan, kuytularda el ele, 7 Haziran sonrası koalisyon planları yapandan milliyetçi olmaz. Beyannamesinde Türk ifadesini tek bir yerde kullanmayan 2023 sözleşmesini PKK ile küresel cinayet şebekesiyle yapandan milliyetçi olmaz. Türküm diyemeyenden milliyetçi olmaz. Vatan satandan, bayram hasımlarıyla şehit katilleriyle yediği içtiği ayrı gitmeyenden milliyetçi olmaz, olamaz.

“MİLLETİN KESESİNDEN KİMLERE AĞALIK TASLIYORLAR”

Davutoğlu, mazlum milletlere 3,5 milyar dolar aktarmakla övünmektedir. Kimdir bu mazlum milletler? Mazlum, Anadolu’nun bağında bostanındadır, mazlum esnaftır, emeklidir, işçidir, memurdur, duldur, öksüzdür, çiftçidir. Başka coğrafyalarda mazlum aramak, onlara para saçmak utanmazlık ve savurganlıktır. Suriyeli sığınmacılara 5,5 milyar dolar harcamaktan da keyif almaktır. Batman’da kadro talebine nankörlük diyenler, aç ve yoksul milyonları makarna ve bulgurla avutanlar, bir kalemde milletin 9 milyar dolarını çar çur etmekten gurur duymaktadır. Erdoğan ve Davutoğlu, milletin kesesinden kimlere ağalık taslamaktadır?

“ANAFORCU AK PARTİ’Yİ ALKIŞLAYAN CHP’YE…”

Yol vardır huzura açılır. Yol vardır hüsrana aralanır. Yol vardır güvenlik ve esenliğe ulaşır. Yol vardır melanete ve karanlığa varır. Bizim yolumuz güzel ve nurludur. Bizim yolumuz esenlik ve kardeşliktir. Bizim yolumuz Türkiye’nin dirilişi, Türk milletinin ayağa kalkışsa sabitlenmiştir. Bu yüzden AKP’ye oy vermiş kardeşim gel bizimle yürü. CHP ve diğerlerine oy veren vatandaşım buyur bizimle yürü. Kararsız duran kardeşim biliyorum kaygılısın, korkuların var elin AKP’ye gitmiyor, diğerlerine varmıyor o halde gel bu defa saflarımıza katıl, Türkiye için gelecek için güvenlik ve refah için bizimle yürü.

Yolsuzluğa, yoldan çıkmışlara karşı bizimle yürü Türkiye. Ne mutlu Türküm diyene sözüne sahip çıkmak için bizimle yürü Türkiye. Ekonomik kaos ve yıkıma karşı, anaforcu AKP’yi alkışlayan CHP’ye, anarşist HDP’ye, acı yaşatan PKK’ya karşı bizimle yürü Türkiye.

"ERDOĞAN GERİ DÖNÜLEMEZ BİR YOLA GİRMİŞTİR"

Seçimlere 35 gün var. Türkiye irtifa ve zemin kaybediyor. Siyasi ve ekonomik manzara yüksek gerilime mahsur. Madem cumhurbaşkanlığı çökmüştür, Erdoğan neden bu makamda oturmaktadır? Başkanlık makyajlı hangi rezil rejimi Türkiye için tek başına karar vermektedir. Cumhurbaşkanlığı çöktü demek göreve ihanettir. O zaman çöken cumhurbaşkanlığ değil, Erdoğan'dır. Erdoğan vatana ihanet sözünü çoktan işlemiş, sicilinde beyaz nokta kalmamıştır. Ankara, otobüs ve minibüsçü esnafında şu çirkin benzetmeleri yapmıştır. "Artık bu araba ile devam edemeyiz, motoru tekleyen bu araba ile yolumuza devam edemeyiz. Araba beni değiştir diye bağırıyor. 7 Haziran seçimleri akaryakıt istyasyonu görevini görecek." Türkiye Cumhuriyeti aziz şehitlerimizin kanı üzerinde vücut bulmuş ve ilelebet payidar kalacak fazilet harikasıdır. Eksiği vardır, reforma ihtiyaç duyulmaktadır. Ancak hurdaya ayrılacak külüstür bir araç değildir Tek adamlık hevesi milli iradeti köreltti. Çok bilinmeyenli bunalım döngüsü kapımızda.

"ADALETSİZLİK ZİRVE YAPTI, TERÖR AZDI"

Erdoğan geri dönülemez bir yola girmiştir. 7 Haziran'da Türkiye başkan seçmeyecektir, Erdoğan'a yeni koltuk imal etmeyecektir. Türk milleti kaderi için tercih yapacaktır. Türk ekonomisinin ciddi yapısal sorunu var. Tasarruf dibe vurmuş, borçlar tavan yapmıştır. Adaletsizlik zirve yaptı, terör azdı. Türkiye uluslarası camiada itibar kaybetti. Çözüm politikası iflas etmiştir. Artık 13 yıllık yanlışa dur demek lazım.





Yorumlar