Mehmet Görmez "ibret-i Alem olsun diye iade edeceğiz''
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, "ibret-i Alem olsun diye o aracı iade edeceğiz" dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez katıldığı televizyon programında açıklamalarda bulundu. Son günlerde kirli bir algı operasyonuna dönüştürülen "1 milyonluk araç" haberlerine yanıt veren Görmez, aracı iade edeceklerini söyledi.
"İBRET-İ ALEM OLSUN DİYE İADE EDECEĞİZ"
O araca bir gün bile binmediğini söyleyen Görmez, "aynı haber sonra S. Arabistan'daki üç gazetede yayınlatıldı. Bu bir algı operasyonuna dönüştürüldü. O araca bir gün bile binmedim. Araç kesinlikle zırhlı değil. İbret-i alem olsun diye o aracı iade edeceğiz." dedi.
"KİLİSE YA DA RUHBAN SINIFI DEĞİLİZ"
"Seçim süreçlerinde, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın en çok konuşulduğu, tartışıldığı hem tarihi yapısıyla hem yaptıkları, zaman zaman Diyanet İşleri Başkanı şahsı üzerinden çok yoğun bir tartışma yaşandığını izliyoruz. Biz de büyük bir dikkatle takip ediyoruz."Tabii ki demokratik ülkelerde bu yadırganacak bir durum değildir. Siyasi partilerin, gerek seçim öncesi gerekse her zaman hem din ile ilgili politikaları, Diyanet İşleri Başkanlığı ile ilgili vizyonları, hatta kaldırmak gibi bir düşüncesi varsa bunları toplumla açık şekilde paylaşması gayet normaldir. Kilise değiliz, biz de ruhban sınıfı değiliz, tartışılmaz değiliz. Bizim bütün yaptıklarımız insanlar tarafından değerlendirilir, eleştirilir."
DEMİRTAŞ'A CEVAP
Demirtaş’ın açıklamalarına ilişkin, “Doğrusu bizim kabul etmeyeceğimiz, toplumun yadırgadığı, toplumun mahşeri vicdanı yaralayan bu tartışmaların bir boyutu var. Diyanet İşleri teşkilatında çalışan mihrap görevlisi, din gönüllüsü, minber görevlisi insanların, cemaatleriyle birlikte size yapacağım bu açıklamaları, toplumdan gelen, kendi teşkilatımızdan gelen baskılar üzerine yaptığımızı açıkça ifade ediyorum. Bu tartışmalarda işin siyasi boyutuna elbette karışmayız ama kurumumuzla ilgili bir itibarımıza gölge düşüren hepimizi üzen, bazen insanların kendi ideolojilerini, öfkelerini hatta bazen asla doğru olmayan haberler üzerinden eğer Diyanet bir polemik konusu haline getiriliyorsa, bu mahşeri vicdanı yaraladığı için bu açıklamayı yapıyorum. Bu açıklamalarda yadırgadımız birkaç önemli husus var. Birinci Diyanet İşleri Başkanlığı sıradan bir kamu kurumu değildir, aynı zamanda millet kurumudur. Kurumun toplumsal meşruiyeti, yasal meşruiyetinin önündedir. Bu toplumun birliğinin çimentosudur, daima millet bu kuruma farklı bakmıştır. Eleştirilerimizi yapabiliriz ama eleştirileri yaparken sıradan bir kamu kurumu gibi ’gelirim kapatırım, yok ederim’ vs düşüncelerle bu doğru değil. Eğer siz bu hizmeti yol, su, elektrik gibi bir hizmet olarak tanımlar ve öyle görürseniz o zaman Diyanet İşleri Başkanlığının varlığını ve yokluğunu vergi politikaları üzerinden tarif etmeye başlarsınız. Bu milletin manevi hayatının inşasında bu kurumun emeği var” diye konuştu.
"DİYANET OLMASAYDI ASİMİLE EDİLİRLERDİ"
Diyanet İşleri sadece Sunnilere hizmet ediyor iddialarına yönelik olarak Görmez "Orada şöyle bir yanılgı var, eğer siz bu hizmeti sadece İslam'ın bir mezhebi çerçevesinde verildiğini kabul ederseniz, yanılırsınız. Mezhep farklılıklarını dikkate alarak kuruma böyle bir eleştiri yapılırsa bu doğru olmaz. Diyanet'in hizmet sadece namaz kıldırmaki Hacca götürmek değil. Alevi vatandaşlarımıza hizmet konusunda çok kafa yorduk. Alevi meselesini Diyanet İşleri üzerinden tartışmak doğru değil. Diyanet olmasaydı, Avrupa'daki vatandaşlarımız asimile edilirdi." dedi.
"İBRET-İ ALEM OLSUN DİYE İADE EDECEĞİZ"
O araca bir gün bile binmediğini söyleyen Görmez, "aynı haber sonra S. Arabistan'daki üç gazetede yayınlatıldı. Bu bir algı operasyonuna dönüştürüldü. O araca bir gün bile binmedim. Araç kesinlikle zırhlı değil. İbret-i alem olsun diye o aracı iade edeceğiz." dedi.
"KİLİSE YA DA RUHBAN SINIFI DEĞİLİZ"
"Seçim süreçlerinde, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın en çok konuşulduğu, tartışıldığı hem tarihi yapısıyla hem yaptıkları, zaman zaman Diyanet İşleri Başkanı şahsı üzerinden çok yoğun bir tartışma yaşandığını izliyoruz. Biz de büyük bir dikkatle takip ediyoruz."Tabii ki demokratik ülkelerde bu yadırganacak bir durum değildir. Siyasi partilerin, gerek seçim öncesi gerekse her zaman hem din ile ilgili politikaları, Diyanet İşleri Başkanlığı ile ilgili vizyonları, hatta kaldırmak gibi bir düşüncesi varsa bunları toplumla açık şekilde paylaşması gayet normaldir. Kilise değiliz, biz de ruhban sınıfı değiliz, tartışılmaz değiliz. Bizim bütün yaptıklarımız insanlar tarafından değerlendirilir, eleştirilir."
DEMİRTAŞ'A CEVAP
Demirtaş’ın açıklamalarına ilişkin, “Doğrusu bizim kabul etmeyeceğimiz, toplumun yadırgadığı, toplumun mahşeri vicdanı yaralayan bu tartışmaların bir boyutu var. Diyanet İşleri teşkilatında çalışan mihrap görevlisi, din gönüllüsü, minber görevlisi insanların, cemaatleriyle birlikte size yapacağım bu açıklamaları, toplumdan gelen, kendi teşkilatımızdan gelen baskılar üzerine yaptığımızı açıkça ifade ediyorum. Bu tartışmalarda işin siyasi boyutuna elbette karışmayız ama kurumumuzla ilgili bir itibarımıza gölge düşüren hepimizi üzen, bazen insanların kendi ideolojilerini, öfkelerini hatta bazen asla doğru olmayan haberler üzerinden eğer Diyanet bir polemik konusu haline getiriliyorsa, bu mahşeri vicdanı yaraladığı için bu açıklamayı yapıyorum. Bu açıklamalarda yadırgadımız birkaç önemli husus var. Birinci Diyanet İşleri Başkanlığı sıradan bir kamu kurumu değildir, aynı zamanda millet kurumudur. Kurumun toplumsal meşruiyeti, yasal meşruiyetinin önündedir. Bu toplumun birliğinin çimentosudur, daima millet bu kuruma farklı bakmıştır. Eleştirilerimizi yapabiliriz ama eleştirileri yaparken sıradan bir kamu kurumu gibi ’gelirim kapatırım, yok ederim’ vs düşüncelerle bu doğru değil. Eğer siz bu hizmeti yol, su, elektrik gibi bir hizmet olarak tanımlar ve öyle görürseniz o zaman Diyanet İşleri Başkanlığının varlığını ve yokluğunu vergi politikaları üzerinden tarif etmeye başlarsınız. Bu milletin manevi hayatının inşasında bu kurumun emeği var” diye konuştu.
"DİYANET OLMASAYDI ASİMİLE EDİLİRLERDİ"
Diyanet İşleri sadece Sunnilere hizmet ediyor iddialarına yönelik olarak Görmez "Orada şöyle bir yanılgı var, eğer siz bu hizmeti sadece İslam'ın bir mezhebi çerçevesinde verildiğini kabul ederseniz, yanılırsınız. Mezhep farklılıklarını dikkate alarak kuruma böyle bir eleştiri yapılırsa bu doğru olmaz. Diyanet'in hizmet sadece namaz kıldırmaki Hacca götürmek değil. Alevi vatandaşlarımıza hizmet konusunda çok kafa yorduk. Alevi meselesini Diyanet İşleri üzerinden tartışmak doğru değil. Diyanet olmasaydı, Avrupa'daki vatandaşlarımız asimile edilirdi." dedi.
Yorumlar