Meclis’te Tütün tartışması!

TBMM Genel Kurulu’nda Tütün Kanun Teklifi görüşmeleri sırasında CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba ve AKP’li milletvekilleri arasında tartışma yaşandı.

TBMM Genel Kurul’unda Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkol Piyasasının Düzenlenmesine Dair Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin görüşmeleri sürerken CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba’nın Genel Kurul’da söz aldığı esnada AKP sıralarıyla sözlü tartışma yaşandı.

 

Ağbaba Tütün Kanun Teklifi hakkında söz aldı. Ağbaba “Tütünün satışına yasak getirenler kimin iktidarı kimin hükümeti bunu sormak lazım. Bu kanunu getirenlerin Adıyamanlının, Malatyalının temsilcisi olmadığı kesin. Aileleriyle birlikte 1 milyon 250 bin kişi üretimden koparılmış durumda. Şimdi tekrar soralım iktidardakiler kimin iktidarı? ABD’nin mi, İngiltere’nin mi? AKP grubu burada kalabalık bir biçimde dinliyorlar. Onların tuzu kuru çünkü onların tütüncü umurunda değil. Fakir fukara umurunda değil. Bunların tek bağlı olduğu yer Philip Morris, American Tobacco. İnsan utanır, kanunu getiren gruba bak bir tane kimse var mı? Niye çünkü sana emir verenler büyük tekeller. Her kuşu tuttunuz da leylek mi kaldı? Memlekette her şey bitti Adıyamanlının, Malatyalının, Urfalının, Tokatlının tütünü kaldı. Allah sizi ıslah etsin.

 

Pudra şekeri serbest, tütün yasak

 

Eskiden tütün satanlara 3 ila 6 yıl ceza veriyorlardı şimdi 2 ila 5 yıl ceza getiriliyor. Siz uluslararası kartellerin, büyük emperyalistlerin hükümeti gibi davranıyorsunuz. Buna savaş açmak resmen bu topraklara ihanettir. 2017’de ceza getirdiler Adıyamanlı ayağa kalktı onlara yapmadığınız kötülük kalmadı. Geldik burada mücadele ettik ertelendi. Üç kez ertelendi şimdi aynı şey yine gündemde. Allah bu tütüncünün ahını size nasip etti inşallah onların ahıyla buradan gideceksiniz. Pudra şekeri serbest, tütün yasak. Venezuela’dan pudra şekeri getirmek serbest tütün yasak. Buna kaçak diyenlere de yazıklar olsun. Buna kaçak demek vicdansızlıktır. Adam Çelikhan’da ekiyor, Mızgı’da ekiyor, Doğanşehir’de ekiyor kendi topraklarında ekiyor. Buna kaçak diyorlar Allah sizin gözünüzü kör etsin diyeceğimde demiyorum. Bundan daha yerli bir ürün olamaz” dedi.

 

Ağbaba’nın konuşması devam ederken AKP İstanbul Milletvekili Eyüp Özsoy’un laf atması üzerine Ağbaba, Özsoy’a, “Sen American Tobacco’nun adına bağırmaya devam et bakalım. Sen reisten gizli gizli Marlboro’yı iç ama Adıyaman’ın tütününe yasak getir. Bunlar var ya reisten korkuyorlar. Reisten korkacağınıza Allah’tan korkun” dedi.

 

Ağbaba’nın, “Buradan sesleniyorum Malatyalılar, Adıyamanlılar tanıyın bunlar ekmeğinizin düşmanı, bunlar sizin düşmanınız bunları tanıyın. Buradan söz veriyoruz önümüzdeki yıl iktidara geldiğimizde yapacağımız ilk iş bu satış yasaklarına verilen cezayı kaldırmak. Bizim namus sözümüz olsun. Ama Adıyamanlı kardeşim siz Amerika’daki Abraham’ın yanına mısınız? Adıyaman’daki Abuzer dayının yanında mısınız? Ben size söyleyeyim bu kanunla Abraham’ın yanındasınız. Bundan daha büyük ihanet olmaz” sözleri AKP grubundan seslerin yükselmesine neden oldu.

 

AKP’li Özsoy’un, Ağbaba’ya “Sen PKK’nın yanındasın” sözü sonrasında Ağbaba, Özsoy’a, “PKK’nın da Allah belanı versin. Senin de Allah belanı versin. Terbiyesizde sensin, ahlak yoksunu da sensin, utanmaz, otur yerine” cevabını verdi.

 

Sözlerine devam eden Ağbaba’nın, “Tütün Daire Başkanlığına kimi getirmiş biliyor musunuz? Tütün Daire Başkanı British American Tobacco’nun CEO’su. Kurda kuzu teslim edilir mi?” demesi üzerine Genel Kurul salonunda Ağbaba ve AKP sıraları arasında tartışma artınca TBMM Başkanvekili Süreyya Sadi Bilgiç birleşime 10 dakika ara verdi.

 

Burada Abraham’ın sözcüleri var

 

Aranın ardından konuşması yarım kalan Ağbaba yeniden kürsüye geldi. Ağbaba, “Buradan kendi seçim bölgemin Adıyaman’ın çevre illerin haykırışını bir sitemini sizlere iletmeye çalışıyorum. Amerikan tekellerine laf söylüyorum ses oradan geliyor. Milletin ne zaman derdini söylesek ne zaman ifade etmeye çalışsak hakaret yiyoruz. Ben Adıyamanlı Abuzer dayının sözcüsüyüm burada Abraham’ın sözcüleri var. Sizin vekillerinizde gördü keşke o vekiller buraya gelse gittiler eylemleri önlemek için yalvardılar, yakardılar, milleti kandırdılar. ‘Biz bu cezayı kaldıracağız’ dediler.

 

Şimdi Adıyaman’daki, Malatya’daki üretici bir üç kağıda kurban gidiyor. Bu insanlar namuslarıyla, şerefleriyle devlete bir yük olmadan üretim yapmaya çalışıyor. Bu insanlar zengin olmuyor sadece kendilerini geçindirebiliyorlar. On binlerce tütün satan esnaf var. Bunların ekmeğiyle oynama” dedi. Ağbaba’nın sözlerinin ardından AKP İstanbul Milletvekili Müşerref Pervin Tuba Durgut’un laf atması üzerine Ağbaba, Tuba Durgut’a, ‘Sen de Abraham’ın kız kardeşisin, Abraham’ın kız kardeşisin sen de. Bir başka garabet Tarım Bakanlığı Tütün ve Alkol Dairesi Başkanı psikolog, ziraat mühendisi bitti mi? Rıza Tuna Turagay Ticaret Bakan Yardımcısı kanunu yapan adam. Bu neci? British American Tobacco’nun yönetim kurulu üyesi bu kanunu hazırlıyor. Siz Abuzer’in değil, Abdurrahman’ın değil Abraham’ın adamlarısınız, Amerikan’ın adamlarısınız” ifadelerini kullandı.

 

Ağbaba’nın konuşmasının ardından AKP Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu söz aldı. Akbaşoğlu, “Biraz evvel provokatif bir şekilde İçtüzük’ü baştan sona ihlal ederek şahsiyatla uğraşarak temelsiz iddialarda ve iftiralarda bulunarak Grubumuzu, milletvekillerimizi izam etmeye kalkan şahsın bütün sözlerini kendisine misliyle iade ediyoruz. Kendisine ve kendisinin ağ babalarına biz her platformda cevabımızı verdik, vermeye devam ediyoruz. Sonuçta başkalarının sözlerini manda ve himaye altında ortaya koyanlar ancak ve ancak kendini bilir. Sonuçta tütün ile ilgili kapsamlı düzenlemeyi AK Parti hükümetleri getirmiş. Bu konuda yerli üreticilerimizin lehine düzenlemeler yaparak tamamen kaçakçılığın önüne geçmek ile ilgili uluslararası noktada da Türkiye’nin lehine sonuçlar doğuracak bir düzenlemeyi mutlaka bu milletin emrine amade kılmıştır. Bunun dışında yaklaşımlar; provokatif, ajitatif, fikri yetersizliği hakaretle örtmeye çalışan; kendi hakaret ettiği halde ‘bize hakaret ediliyor’ diye meseleleri çarpıtarak bağlamından kopartarak burada şov yapmaya dönük birtakım yaklaşımları sergilemek kamuoyunun gözü önünde cereyan ediyor. Bu konudaki mahşeri değerlendirmeyi kamuoyu en güzel şekilde ortaya koyacaktır” diye konuştu.

 

Manda ve Himayeye teslim olursunuz

 

CHP Grup Başkanvekili, Akbaşoğlu’nun CHP grubuna sataşma da bulunduğunu söyleyerek grup adına söz talebinde bulundu. CHP grubu adına söz alan Ağbaba şunları söyledi, “Ben buraya geldim sakin sakin başladım hala laf atmaya devam ediyorsunuz. Ben ‘tütün’ dedim, ‘Adıyaman’ dedim, ‘Malatya’ dedim, ‘fakir fukaralık’ dedim. Siz reisten gizli Marlboro içiyor olabilirsiniz ama o Adıyamanlı fakir fukara o ektiği tütünle kendini geçindiriyor. Karnını doyuruyor, zengin olmuyor. Yapılan şey tütüne bir yasak. Tütünün satışına 2 ila 5 yıl yasak getiriliyor. Niye zorunuza gitti ben bilmiyorum. Beyefendi, ‘manda, himaye’ diyor. Yüz yıl önce bir tek adam İstanbul’u işgal için çağırdı İstanbul işgal edildi bir tek adam çakmak çakmak gözleriyle bakarak, ‘geldikleri gibi giderler’ dedi bu ülkeden emperyalistleri kovdu. Çanakkale’de teslim olmadı, Kurtuluş Savaşı’nda teslim olmadı, bu memlekette fakir fukara teslim olmadı. Yapılmak istenilen şey şu: Çağımızın savaşı topla tüfekle olmuyor kanunla oluyor. Philip Morris’in, British American Tobacco’nun emriyle bir kanun düzenlemesi getiriliyor. Biz biliyoruz ki bu kanunu siz yapmıyorsunuz. Sizin iradeniz yok. Size yön gösterenler o emperyalistler. Yani manda ve himayeye teslim oluyorsunuz. Siz Philip Morris’in, Amerika’nın, İngiltere tekellerinin temsilcisisiniz. Ben Adıyaman’ın, Malatya’nın tütüncünün temsilcisiyim.”

 

Hedefleri gerçekleştiren Erdoğan’dır

 

Ağbaba’nın konuşmasından sonra bu kez AKP Grup Başkanvekili Akbaşoğlu kürsüden söz aldı. Akbaşoğlu, "Aciz olmak, çarpık zihniyetle meseleleri çarpıtmak ancak böyle olur. Evet, bir tek adam çıktı, Mustafa Kemal Paşa, Millî Mücadele'nin başkumandanı; dedelerimiz, ninelerimiz etrafında kenetlendi, bağımsız devletimizi kurduk, ‘Manda ve himaye kabul edilemez’ denildi, Türkiye Cumhuriyeti devletini kurduk ve bir hedef gösterdi istiklali tam; tam bağımsız Türkiye. İşte, tam bağımsız Türkiye hedefini gerçekleştiren liderin adı ‘Recep Tayyip Erdoğan’dır. Ancak CHP, eski CHP değil; CHP'nin, maalesef, sözcüleri, yaklaşımları CHP'nin altı okunun yanına yedinci ok ilave etme peşinde koşuyor. ‘Manda ve himaye kabul edilebilir…

 

Amerikan Büyükelçilerine mektup yazarak ‘Kanal İstanbul'u hep beraber engelleyelim’ diye davetiye çıkarıyor. Hey gidi hey; o antiemperyalistler nerede, nerede kaldınız? Yazıklar olsun size. Bugün manda ve himayeyi sizler savunuyorsunuz. Sizler Türkiye'nin yumuşak karnı hâline gelmişsiniz. Bak, Biden ne diyor? ‘Muhalefeti masanın etrafında bir araya getireceğiz, destekleyeceğiz; emperyalistlerin canına ot tıkayan Erdoğan'ı öylece devireceğiz’ diyor. ‘Hadi oradan’ dediniz mi? Diyemediniz. İşte, siz, maalesef, Amerika Birleşik Devletleri'yle manda ve himayede beraber hareket edersiniz, bunu da milletimiz açık ve seçik görüyor. Sonuç itibarıyla, her şey meydandadır, bunu da milletimiz değerlendirecektir” dedi.

 

Gelin grup odasını gezdireyim

 

Akbaşoğlu’nun ardından sataşmadan ötürü Özel söz aldı. Özel ise şunları söyledi:

 

“Yasa teklifinde menfaat odakları var, tekliften zarar görecekler var. Şimdi, Abdurrahman Bey, Veli Bey neden burada kürsüdeler? Kendi illerindeki söz verdikleri, sizin de milletvekillerinizin söz verdiği kişiler bu işten mağdur oluyorlar; kaldırılacağı sözü verilen hapis cezaları sadece birer yıl indirilerek, kandırılarak burada sıkıntıya sokuluyor. Bunu dile getirmek üzere buraya geliyor. Retoriğin içinde şu var, şunu dersiniz: ‘Ben çiftçinin yanındayım, sen Amerikan şirketinin yanındasın.’ Bu var ama oradan tutup da terör örgütü isimleriyle falan saldırı olunca iş başka bir yere kaydı. Anlaşılan o ki içerikle ilgili tartışmayı da kaldıracak bir sıklet kendinizde görmediniz. Meseleyi aslında Cumhuriyet Halk Partisinin en güçlü, kendinizi de kendi deyimiyle en aciz olduğunuz alana çektiniz.

 

Cumhuriyet Halk Partisinin gelin grup odasını gezdireyim size. Harf devriminden önce kurulmuş, cumhuriyetten önce kurulmuş, partisinden önce grubu kurulmuş bir yapı. Bu yapı savaşı yönetmiş, bu yapı Çanakkale'den sonra tam bağımsızlık için ölmeyi göze almışların bayrağı olmuş bir yapı. ‘Biz onlara yüz elli yıldır karşıyız’ derken Numan Bey, bizim Jön Türkler olup sizin Damat Ferit Hükûmeti, İskilipli Âtıf, İngiliz uçaklarından atılan Atatürk'ün ölüm fetvaları olduğunun altını imzalıyor, tasdik ediyor zaten. Bakın, biriyle övüneceksen şunla övünemezsin: Yıldız Sarayı'nın arkasından düşman donanmasıyla kaçanla övünemezsin ama ben o donanmayı görünce bakıp da ‘Geldikleri gibi gidecekler’ diyenle övünürüm.”

 

Yorumlar