"Marmaray'ın asıl sahibi biziz"
MHP lideri Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.
İşte Bahçeli'nin konuşmasından satır başları:
Hz.Hüseyin ömrü boyunca haksızlığa boyun eğmemiştir. Tuzaklara aldırış etmemiş, saldırılardan korkmamıştır. Hakk'ın yolundan ayrılmamıştır. Kerbela'da yanlız Hz.Hüseyin'in kanı dökülmemiş, İslam'a ihanet edilmiştir. İslam alemi bu olaydan gerekli sonucu çıkarabilmiş değildir. Hala yeni kerbelalar yaşanmaktadır.
Kutlu dinimizi terörle yanyana getiren propagandalar tüm Müslümanları zora sokmuştur. Bu karanlıktan çıkmak gerekmektedir. Adaleti, merhameti öğütleyen bir dinin mensupları olarak yaşanan barbarlıklara duyarsız kalmamız mümkün değilidr. İslam alemi, öz eleştiriden sakınmamalı ve nerede noksan kaldığını görmelidir. 'Ben Müslümanım' diyen hiç kimse bu manevi görevden kaçmamalıdır. Muharrem ayının ülkemize ve tüm islam aletine birlik ve sükunet getirmesini diliyorum. Oruç tutanların oruçlarının kabul olmasını Allah'tan niyaz ediyorum.
"SURİYE POLİTİKASI ESAD KARŞITLIĞINA DÖNDÜ"
Hükümetin Suriye politikası tamamen Esad karşıtlığına dönmüştür. Başbakan'ın anlayışına göre; Esad katildir ama kafa kesen muhalifler masumdur. Kabul ediyoruz ki Suriye'de acımasızlık diz boyudur. İnsanlık, Suriye topraklarının dışına sürülmüştür. Şimdiye kadar 130 bin insan hayatını kaybetmiştir. Sınır hattımız belirsizlik içinde olup vatandaşımızın can ve mal kaybı ciğerimizi dağlamaktadır. Yardım isteyenlere koşmak milletimizin görevlerindendir ancak önüne geçilemeyen mülteci yığılması sosyal seorunlara neden olmaktadır. Milletimiz alın teri AKP hükümeti tarafından çar çur edilmektedir. Hükümetin düşünmesi ve menfaatine uygun hareket etmesi gereken halk aziz Türk milletidir. Sayın Başbakan, bugün Yezid dediklerine dün kardeşim diyordu. Böylesi bir çelişkiyi senin zihnin ve miden nasıl kaldırabiliyor?
3 KASIM'IN ÖNEMİ
Türk siyasi hayatında 2 gün önce karşılaştığımız 3 Kasım'ın ayrı bir önemi vardır. AKP 4021 gün önce yapılan 3 Kasım 2002 seçimlerinden başarıyla çıkarak iktidara ulaşmış, 18 Kasım 2002 tarihinde 58. Cumhuriyet hükümetini kurmuştur. AKP, 10 yıl 11 ay 29 gün önce iktidara gelmiştir. İktidar zihniyeti Hakk'a ve halka hizmet diyerek iktidara gelmiştir. Ama 11 yıllık dönem zor ve çileli geçmiştir. 11 yıllık iktidar sözden eyleme bir türlü geçememiştir. 2002'den bu tarafa yükselen ümitsizlik huzurumuzu gölgelemiştir.
Yoksulluk, yolsuzluk, yasak ve yozlaşma kaygı verici şekilde yükselmiştir. İşsizlik giderek fazlalaşmış, gelir dağılımındaki dengesizlik artmıştır. Cari açık ekonominin kabusu haline gelmiştir. Esnafımız 11 yıldır kahredici problemlerin kıskacı altındadır.
"TÜRKİYE ÇÖKÜŞE GEÇTİ"
Milli ve manevi değerler hiçe sayılmıştır. Bölünmez bütünlüğümüz aşılmış ve ufalanmıştır. Dışarda teslimiyet, içerde acziyet kurumsallaşmıştır. Asayişsizlik egemen olmuş, imtiyazlı çevreler terfi almış, yandaşlar malı götürmüştür. Boşanmalar AKP döneminde fecaat boyutuna ulaşmıştır. Başbakan Gezi Parkı'ndan ODTÜ'ye kadar gençlerle uğraşmış, cepheleşmeler derinleşmiştir. Türkiye, önce durgunluğa sonra da çöküşe geçmiştir. Erdoğan'ın 'siyasetin bütün teorilerini altüst ettik' demesi hem doğru hem eksiktir. Çünkü denge ve ayarları da mahvetmiştir.
AKP 11 yılda tel tel dökülmüş her alanda başarısız olmuştur. Milletin lehine hiçbir değerli icraat yapamamıştır. Herkesi kendisine güldürmüştür. Bolca harcırahlı seyahatlerle fellik fellik dolaşmıştır. Erdoğan'ın çıraklık, kalfalık, ustalık dönemleri yıkım ve çözülmenin ara durakları olmuştur. Türk kimliğini kazımaya kalkan birisi başbakan olmuştur. Silahlar sussun fikirler konuşsun sözleriyle PKK'ya göz kırpan birisi bu ülkede başbakan olmuştur. BOP'un hizmetkarı olmakla övünen, haçlı seferlerini öven, yol için cami yıkmayı kafaya koyan biri bu ülkede başbakan olmuştur. Milliyetçilere ırkçı kafatasçı diye saldıran biri başbakan olmuştur.
"AKP, YORGUN VE BİTKİN"
Başbakan Erdoğan'ın Türk milletinin partisi olmadan sınır ötesine gözünü dikmesi, küresel platformlarda iddialarda bulunması tam bir akıl tutulmasıdır. AKP konjonktürel, derleme ve toplama bir siyaset kümesidir. Menfaat birlikteliği ve nefsi arzuların merkez üssüdür. Bunca yıla rağmen AKP'nin kalıcılığı yoktur. Kurumuş yaprak gibi uçup gidecektir. Geriye teröristlerle nasıl içli dışlı olduğu gerçeği kalacaktır. AKP, yorgun ve bitkindir. Dermanı, hevesi ve heyecanı uzun süre önce bitmiştir. İktidar partisinin modası geçmiştir. Kredisi bitmiştir. Bu da ister istemez AKP içindeki sancıları, anlaşmazlıkları gün yüzüne çıkarmaktadır. Başbakan'ın Kızılcahamam konuşması bunların işaretini vermektedir. Görünen odur ki Başbakan'ı korku ve endişe sarmıştır. Geri sayım başlamış, çözülme emareleri çoğalmıştır. 11 yıllık sanal başarıya artık kimse inanmamaktadır.Başbakan sen PKK'lıları anlamak için bölücü mesaisine devam edebilirsin. Biz ise Türk milletini topyekün anlayacak engin gönüllülüğü her zaman gösteririz. Sen PKK'lılarla kendini bir ve özdeş görebilir, pazarlık masaları kurabilirsin. Biz vatan ve millet sevdalılarıyla yanyana olmaktan vazgeçmeyecek, Türk milletini namus gibi kabul etmekten ayrılmayacağız.
"MARMARAY'DA BİZİM DE EMEĞİMİZ VAR"
29 Ekim günü Boğaz Tüpgeçiş projesi hayata geçmiş, Marmaray'ın açılışı yapılmıştır. Emeği ve katkısı bulunan herkese teşekkür ediyorum. Türkiye'nin hayrına kim taş üstüne taş koyarsa tebrik etmekten kaçınmayız. Milletin razı olduğu herşeyden biz de razı olur arkasında dururuz. Bu sözlerimin altında milliyetçiliğin ilkeleri yatmaktadır. Doğrudur, Marmaray 153 yıllık bir rüyadır. Hayal; gerçeğin ilk safhası, kapısıdır. Hayalsiz hiçbir şey olamayacağı gibi başarı da gerçekleşemez. Hürmet ve rahmetle andığımız aziz ecdadımızın bu vizyonu bir buçuk asır evvel gösterebilmesi takdire şayandır. Bu projenin bugünkü noktaya gelmesinde, partimizin hükümet ortağı olduğu 57.Hükümetin büyük payı vardır. Ulaştırma Bakanlığı'nın partimizin görev sahasında olmasından dolayı bu projede bizim katkımız asla ihmal edilemez. Söz konusu projenin; etüt, mühendislik ve ihalesini zaten biz yapmıştık. Krediyi biz temin etmiş, 25 Temmuz 2002 tarihinde ihaleye çıkmıştık. İktidar süremiz yetmediği için açılışı yapmak bize nasip olmamıştır. Buradan 57.Cumhuriyet Hükümetinde partimizi temsilen görev alan Ulaştırma bakanlarımız Enis Öksüz ve Oktay Vural'a ve diğer emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Bu adım atılmışsa bunda emeğimiz dahlimiz ve gayretimiz çok fazladır. Erdoğan'ın inkarcı ve vefasız zihniyeti burada da kendini göstermiştir. Başbakan'a hatırlatmak isterim ki şu anda iftihar ettiği hangi proje varsa altında milliyetçilerin ufku bulunmaktadır. Başbakan tarafından çalınan, siyasi kapkaçılığa kurban giden 2023 vizyonunun gerçek sahibi de MHP'dir.
Yorumlar