"Mancini'yle Prandelli'yi toplasanız bir Hamza hoca etmez"

Duayen Gazeteci Şansal Büyüka, Galatasaray Arsenal maçından önce Hamza Hamzaoğlu ile sarı kırmızılı ekibi yorumladı.

Şansal Büyüka, Milliyet gazetesinden Bilal Meşe ile yaptığı haftalık değerlendirme söyleşisinde Galatasaray'da Hamza Hamzaoğlu dönemini de değerlendirdi. İşte Büyüka'nın yorumları:

Mancini, Prandelli kariyer olarak elbette Hamza Hoca’nın çok önünde... Ama söz konusu Galatasaray’ın çıkarları. Galatasaray’ın iyi futboluyla ikisini toplasanız bir Hamza Hoca etmez.

Galatasaray doludizgin... Hepsinde inanılmaz bir çıkış var. İstek, arzu, çalışkanlık, kısaca her şey mevcuttu.

Hamza Hamzaoğlu’nun elinde sihirli değnek mi vardı? Galatasaray’daki ligdeki bu değişimi nasıl değerlendiriyorsunuz?

- Bu soruya Arsenal maçının öncesinde cevap veriyorum. Sonuç ne olursa olsun, görüşüm değişmez. Ayrıca bir hocanın, bir takımın, tek maçla yağlanıp ballanıp, tek maçla yerle bir edilmesine karşıyım. Görüşüm şu: Hamza Hoca, Galatasaray’a yakıştı. Kişilikli duruşu, dost tavırları, sıcaklığı, son derece akıllı konuşması, Prandelli’nin, Mancini’nin bir türlü görmek istemediği Galatasaray’ın ve futbolun temel gerçeklerini görüşü, başarı için ilk işaret fişekleri... Mancini, Prandelli kariyer olarak elbette Hamza Hoca’nın çok önünde... Ama söz konusu Galatasaray’ın çıkarları. Galatasaray’ın iyi futboluyla ikisini toplasanız bir Hamza Hoca etmez...

Selçuk ve Burak’taki yükselişi neye bağlıyorsunuz? Hamza hocanın Bruma ve Telles gibi isimleri kazanma hamlesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

- Selçuk ile Burak, isteseler de uzun süre kötü kalamazlar. Zaten Burak iyi oynuyor ama gol atamıyordu. Şimdi gol atmaya başladı. Telles ile Bruma’ya gelince: Dünya futbolunun bugün en geçerli avantajlarından biri, “hızlı futbol...” Elinde Bruma gibi, Telles gibi iki hızlı adam varsa, zaten yararlanmaman büyük hata. Son Akhisar maçına bakın... Galatasaray’ın ne kadar pozisyonu varsa, belki de tamamına yakınını Bruma hazırladı.

Geçen hafta, ‘Ölüsü buysa, dirisini siz düşünün’ demiştiniz. Şimdi ne söyleyeceksiniz?

- Evet, geçen hafta bunu söylemiştim. Bak Bilal, takım maçı 2-1 gibi kısır bir sonuçla kazanıyor ama tribünlerde seyirci, ekran başındaki Galatasaraylı  herkes mutlu. Niye? Sahada coşkulu, istekli, mücadele eden, saldıran bir takım var. Bilal bilirsin, tribünlerin unutulmaz bir lafı vardır; oyna, yenil, canımı ye... Seyircinin tepkisi isteksiz, durgun futbola... Galatasaray üstündeki ölü toprağını Akhisar maçıyla attı. Diyebilirsin ki, şimdiye kadar neredeydiler? Bilal şunu unutma; bizim ülkede futbolcuya rağmen bir şey olmaz. Bunun  yakın zamanda o  kadar çok örneği var ki... İsterse rezil eder, isterse vezir eder. Bu çoğu kulübümüz için geçerli...



Yorumlar