Leyla Zana'ya mahkemeden iyi haber

Mahkeme, son yasal düzenlemeleri dikkate alarak Zana hakkındaki 'terör örgütü propagandası yapmak' suçundan kovuşturmanın ertelenmesine; 'örgüt adına suç işlemek' suçundan da ceza verilmesine yer olmadığına karar vererek davayı düşürdü.

Diyarbakır 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi, Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Leyla Zana hakkında çeşitli tarihlerde yaptığı 9 ayrı konuşma nedeniyle 10 yıl hapis cezası verdi. Mahkemenin Zana hakkında 'Sanığın eylemlerinin bir bütün halinde terör örgütü PKK üyeliği boyutuna ulaştığı' gerekçesiyle verdiği 10 yıllık hapis cezası Yargıtay 9'uncu Ceza Dairesi'nce bozuldu.

Yargıtay kararında sanığın silahlı terör örgütünün hiyerarşik yapısına dahil üyesi olduğuna ilişkin mahkumiyetine yeterli, her türlü kuşkudan uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği belirtildi. Yargıtay 9'uncu Ceza Dairesi kararın gerekçesinde, daha önce bu davayla ilgili verilmiş olan 3 ayrı karara vurgu yaptı.

Yargıtayın bozma gerekçesinde, sanık Zana'nın 12 Haziran 2011'de yapılan 24'üncü dönem Milletvekilliği genel seçiminde seçildiği kaydedilerek, "Dosya kapsamına göre, sanığa yüklenen ve seçimden önce soruşturmasına başlanılmış olan suçun, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 83/2'inci maddesinde işaret edilen ve 14/2'inci maddesinde gösterilen temel hak ve hürriyetlerin kötüye kullanılması niteliğindeki suçlardan olduğu, yasama dokunulmazlığının istisnası kapsamında kalan bu suç bakımından yargılama yapılmasına ve temyiz incelemesine engel bir durumun bulunmadığı anlaşılmıştır' denildi.

SAVCI BERAATİNİ İSTEDİ

Kararda, Leyla Zana'nın 9 kez yaptığı konuşmalardan dolayı hakkında verilen cezanın 'propaganda' suçu kapsamında kaldığı, bununla ilgili de 6352 Sayılı Yargı Hizmetlerin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkındaki Kanunla getirilen yeni düzenlemeye göre kovuşturmanın ertelenmesi hükmü kurulması gerektiğini belirtildi.

Yargıtay 9'uncu Ceza Dairesi'nin bozma kararından sonra dosya yeniden Diyarbakır 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. Davanın bugün görülen ilk duruşmasına Leyla Zana katılmazken, avukatı Mesut Beştaş hazır bulundu. Duruşmada söz hakkı verilen Savcı, Yargıtay 9'uncu Ceza Dairesi'nin bozma kararına uyulmasını istedi. Bunun üzerine ara karar veren mahkeme, Yargıtay ilamına uyulması yönünde karar vererek, duruşmaya devam etti.

Esas hakkındaki mütalaasını açıklayan Cumhuriyet Savcısı, Leyla Zana hakkında açılan 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçunun yasal unsurları oluşmadığı için, sanığın beraatine karar verilmesini istedi. Savcı, Leyla Zana hakkında 'Terör örgütü propagandası yapmak' iddiasıyla açılan davada ise yeni yasal düzenlemeler nedeniyle, kovuşturmanın ertelenmesini talep etti.

Duruşmada söz alan Leyla Zana'nın avukatı Mesut Beştaş, iddia edilen suçlamaların müvekkilinin kendi fikirlerine ait konuşmaları olduğunu belirterek, "Düşünce suç oluşturmadığından beraatine karar verilmesini istiyoruz" dedi.

10 YILLIK HAPİS CEZASI DÜŞÜRÜLDÜ

Mahkeme, sanık Leyla Zana'nın üzerine atılı 9 kez 'terör örgütü propagandası yapmak' suçundan kovuşturmanın ertelenmesine karar verdi. Mahkeme sanık hakkında 'Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek' suçundan da ceza verilmesine yer olmadığına karar verdi. Kararın gerekçesinde propaganda suçu işleyenler hakkında sırf bu suçtan dolayı ayrıca ceza verilemeyeceği belirtildi.

YARGITAY'DAN İKİ KEZ DÖNDÜ

Leyla Zana hakkında 2007 ve 2008 yıllarında yaptığı 9 ayrı konuşmadan dolayı 'Terör örgütü propagandası yapmak' ve 'Örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek'ten dava açılmıştı. Diyarbakır 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada 4 Aralık 2008'de 10 yıl hapis cezasına çarptırılan Leyla Zana'nın dosyası, sanığın eksik savunması nedeniyle Yargıtay 9'uncu Ceza Dairesince bozuldu. Yargıtayın bozma kararından sonra yeniden görülen davada, sanığın eylemlerinin bir bütün halinde terör örgütü PKK üyeliği boyutuna ulaştığı gerekçesiyle aynı ceza verildi. Tekrar temyize gönderilen dosya Yargıtay tarafından yeniden bozularak yerel mahkemeye geri gönderildi.