Kirişci: ''Gıda bir milli güvenilk meselesidir"
Gelişmiş ülkelerin gıda arz güvenliğine yönelik endişelerinin arttığı bir dönemde, ülke olarak eli öpülesi çiftçilerimiz sayesinde, stratejik tarım ürünlerinde Türkiye'nin herhangi bir sıkıntı çekmediğini vurgulayan Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi, "Gıda bir milli güvenlik meselesidir" dedi.
TBMM Genel Kurulu’nda Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı ile bağlı kuruluşların 2023 bütçeleri ile 2021 yılı kesin hesap görüşmeleri yapıldı.
Bu görüşmelerde Genel Kurul’da bir konuşma yapan Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi, şu konulara değindi:
Tarım ve gıdanın stratejik önemi
“İklim değişikliği, nüfus artışı, salgın hastalıklar ve jeopolitik riskler tarım ve gıdanın stratejik önemini daha da belirgin hale getirmiştir. Bugüne kıyasla, 2050’de yüzde 67 daha fazla tarımsal üretime, bu üretimi gerçekleştirebilmek için yüzde 65 daha fazla sulama suyuna ihtiyaç duyulacaktır.
Tahıl koridoru
Rusya-Ukrayna savaşının, küresel gıda arzına olumsuz etkisi, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğiyle çözüme kavuşmuştur. Tahıl Koridorundan 8 Aralık itibarıyla 13,3 milyon ton tahıl taşınmış, bunun yüzde 57,5’i Avrupa, yüzde 23,9’u Asya, yüzde 11,6’sı Afrika ve yüzde 6,8’i Orta Doğu ülkelerine ulaştırılmıştır. Maalesef, Ukrayna tahılının alıcılarının çoğu, zengin ülkelerdir. Biz de adaletli dağıtım için, gayret ediyoruz.
Milli Güvenlik meselesidir
Gıda meselesi, bir milli güvenlik meselesidir. Gelişmiş ülkelerin bile, gıda arz güvenliğine yönelik endişelerinin arttığı bir dönemde, ülke olarak eli öpülesi çiftçilerimiz sayesinde, stratejik tarım ürünlerinde
bulunurluk sıkıntısı yaşamadık, yaşamıyoruz. Üretimde sürdürülebilirlik için planlamayı, planlama için ileri teknolojiyi önceleyerek tarım politikalarını bu doğrultuda geliştiriyoruz.
Geldiğimiz noktayı, bazı verilerle paylaşmak istiyorum. Tarım sektörü, son 19 yılın 15’inde büyüme göstermiştir. Tarımsal hasılamız, 2002 yılında 25,1 milyar dolardan yüzde 78,1 artışla 2021 yılında 44,7 milyar dolara yükseldi. Tarımsal ihracatta, dikkate değer bir artış trendi içindeyiz. Tarım ve gıda ürünleri ihracatımız, 2002 yılında 3,8 milyar dolar iken, bu yıl sonu itibarıyla, 30 milyar dolara ulaşmasını bekliyoruz.
Çiftçiye ödemeler
TMO marifetiyle, 1999 yılından beri, en yüksek miktarda hububat aldık, çiftçimize 48 milyar TL ödedik. Alımı devam eden ürünlerle birlikte 55 milyar TL ödemiş olacağız. Bir ilk olarak, bu yıl, buğday ve arpasını TMO’ya satan üreticilere, verilen diğer desteklere ilave olarak, ton başına buğdayda 1.000 TL, arpada ise 500 TL hububat alım primi verdik. Prim dâhil, ton başına; makarnalık buğdayda 7 bin 900 TL, ekmeklik sert buğdayda 7 bin 450 TL, arpada 6 bin 200 TL fiyat belirledik.
Hayvancılık
Büyükbaş, küçükbaş, kanatlı ve arıcılıkta yürüttüğümüz çalışmalarla, hayvancılığımızı güçlendiriyor, üretimimizi artırıyoruz. Islah çalışmalarımızla büyükbaşta verimliliği, küçükbaşta verimlilikle birlikte, sayıyı artırmayı hedefliyoruz. 2002’den bugüne; Hayvancılık desteklerinin tarımsal destek içindeki payını, yüzde 4,4’ten yüzde 25’e çıkardık.
Tarımsal destek
Tarımsal destek bütçemizi, 2002’de 1,8 milyar TL iken 2022’de 22 katına çıkararak, 39,7 milyar TL’ye yükselttik. Son 20 yılda, çiftçimize cari değerle 500 milyar TL’ye yakın, tarımsal destek sağladık.
Sadece bugün, 362 bin 433 çiftçimize 1 milyar 318 bin TL'lik tarımsal destekleme ödemesi yaptık. Tıpkı Tarım Kanunu, Islahçı Hakları Kanunu, Tohumculuk Kanunu gibi Tarım Sigortası düzenlememizi de, 2006 yılında hayata geçirerek Cumhuriyet tarihinde bir başka ilke daha imza attık. Yeni riskler ile, ürünler ilave edilmek suretiyle, TARSİM’in kapsamını genişletiyoruz.
Ağaçlandırma
Son 20 yılda, 5,7 milyon hektar alanda, 5,9 milyar fidanı
toprakla buluşturduk. Aynı zamanda, iklim değişikliğinin etkilerine karşı, karbon yutak alanı olan ormanlarımızı, 2002’de 20,8 milyon
hektardan 2021’de 23,1 milyon hektara ulaştırdık. En çok ağaçlandırma yapan ülkeler sıralamasında, Avrupa’da ilk, Dünyada dördüncü sıramızı koruyoruz.”
Yorumlar