"Kimse Kürt sorunu var diyemez!"

Bahçeli'nin konuşmasından satırbaşları:

İlk hedefimiz mahalli idareler seçimleri ile Belediye başkanlarımızı seçmek. Hükümeti uyarmak ve İktidar değişikliğinin mümkün olabileceğine milletimizi inandırmaktır. Hükümet hiç gitmeyecekmiş gibi medyayı kullanıyor, Ülkedeki yüzde 49 halk iradesini inkar ediyor. 

Anayasamızda kuvvetler ayrımı bulunmaktadır. Bunlardan biri yasamadır. Dğeri ordan çıkan yürütmedir yani hükümettir. Diğer unsur ise bağımsız yargıdır. Erdoğan şuan yasama ve yürütmede etkisi göstermektedir. Başbakan dördüncü bir güç olan medyayı yanına almış kendi medya ordusunu kurmuştur. Bunun haricinde olanları baskı altına alarak kendisine yönlendirmiştir. Başnakan kendisini eleştiren bir haber duyduğu zaman öfkelenip telefona sarılıyor. Karşısındaki emrin olur deyip haberi kaldırıyor.

"KARARI SİZ VERİN"

Hangi partiden olursak olalım karanlık noktaları bilmekte fayda vardır. Sonra kararı siz, istediğiniz gibi verin. 

Anayasa Mahkemesi yeni sayısal artışları Cumhurbaşkanı ve Tayyip erdoğan tarafından sağlanmıştır. Kendilerine yandaş olan hakim ve savcıları atamak suretiyle kendini sağlama almıştır. TSK'dan başlayıp aydınlara kadar giden bir sorgulama dönemi başlatmıştır. Ergenekon'dan Balyoz'a kadar birçok konu savcı ve hakimlerin ele geçirilmesinden sonra olmuştur. Bu imkanların hepsine sahip olan biri bu işi akılla değerlendirirse ülkesine yardımcı olur. Ama güç alanı bende güçlü olan benim diyerek zaptedilmez bir konuma geldiği zaman bu bir felakete yol açar. Bu ülkenin evlatları olan herkes ülkeyi hep beraber düşünmeliyiz. Önce ülkem sonra partim sonra ben diye düşünmemiz lazım yoksa olay diktatörlüğe gider. 

Türkiye'nin en önemli meselesi beka meselesidir. Bekamızı tehdit eden unsurlar bu dönemde ortaya çıkmıştır. 

KİMSE KÜRT SORUNU VAR DİYEMEZ!

Türkiye'de PKK sorunu var kimse alçaklık yapıp Türkiye'de Kürt sorunu var diyemez. Ülkemizde terör sorunu vardır bu net anlamalıyız.

Türkiyede çok büyük bir işsizlik sorunu var. Bir evde üniversite mezunu olup aylarca iş arayan bulamayan binlerce genç kardeşimiz var. 

17 Aralık bir kara gündür. 11 yıllık iktidarun yüz karasıdır. Bir an düşünelim 17 Aralık sabahı bilinen malum bir savcı takip ettiği yolsuzluk olayına karşı bir operasyon düzenlenmesini sağlar. Bu yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun içinde bakan çocukları banka yöneticileri ve devşirme bir şahıs var.

"YAVRU MUHALEFET NASIL DERSİN"

4 tane bakan kardeşimizin çocukları bu İran'dan gelen adamla ne yaptıkları bilinmeyen bazı işler yapmışlardır. 

Hani senin partinin adı AK Parti'ydi. Adalet ve Kalkınma Partisi kurulduğu zaman vatandan ona AKP dedi. Başbakan kendisine bir örtü aradı ve kendisine bir AK Parti dedi. 

Milliyetçi Hareket Partisi'ne sen kalkıp yavru muhalefet nasıl dersin. MHP kurulduğu zaman Kasımpaşa'nın arka sokaklarında top koşturuyordun. Değerli arkadaşlarım Türkiye tam seksen günden buyana yolsuzluk konusunu konuşuyor. Erdoğan bunu kabullenmemek için parelel devlet diyor. Haşhaşi diyor. 

İşte Recep'ten kurtulmanın yolu 10 milyon genç seçmenin vicdanının sesini kullanarak sandığa gitmesidir. Bu öyle bir gençlik ki dünyayı gezmiyor dünyayı ayağına getiriyor.