"Kimse 15 Temmuz'u aklamaya çalışmasın"

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, "Kimse bir mağduriyet edebiyatı üzerinden 15 Temmuz'u aklamaya falan çalışmasın. Kılı kırk yararak, bu çeteyi bu ülkeden temizlemeye çalışıyoruz. 40 yıldır bu ülkenin kılcal damarlarına yapışmış bir çete var." dedi.

Aşkale ilçesindeki mitingin ardından beraberindekilerle kent merkezine dönen Akdağ, il merkezindeki cadde ve sokaklarda seçim otobüsünden vatandaşları selamladı. Bakan Akdağ kendisini "bozkurt" ve "Rabia" işaretleriyle selamlayan vatandaşlara aynı şekilde karşılık verdi.

Saadet Partisi ve Memur-Sen İl Başkanlığını ziyaret eden Akdağ, Atatürk Üniversitesi Mavi Salon'da düzenlenen "Gençler Bakanı ile Buluşuyor, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Konuşuluyor" konferansında üniversite öğrencileriyle buluştu.

Akdağ, burada yaptığı konuşmada, 16 Nisan'daki halk oylamasına giderken gençlerle bir araya gelmek istediklerini söyledi.

Gerçekleri olabildiğince gençlere aktarmayı amaçladıklarını dile getiren Akdağ, şöyle devam etti:

"Siz hayatınızın baharındasınız ve bu ülke sizin omuzlarınızda yükselecek. Cumhurbaşkanımız Recep Tayip Erdoğan, Başbakanımız Binali Yıldırım ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bunlar ne yapmak istiyorlar? Bu ülkenin 11 yıldır Sağlık Bakanlığını yapan Recep Akdağ neyin peşinde, niye bu referandumu size getirdik? AK Parti'ye bakarsanız zaten iktidarda, Cumhurbaşkanı da zaten bu ülkenin Cumhurbaşkanı. Bizim derdimiz ne? Buna iyi bakmamız lazım."

- "O PIRIL PIRIL VATAN EVLADINI ŞEHİT ETTİLER"

Akdağ, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile HDP'nin ülkeye tek adamlığın geldiğinden ve diktatörlükten bahsettiğine dikkati çekti.

Bu iddiaları öne süren partilerin geçmişine iyi bakmak gerektiğini ifade eden Akdağ, "Yakın tarihi iyi okuyun. Daha önce bu ülkenin yakın tarihinde iki kişiye diktatör dediler. Rahmetli Adnan Menderes'e diktatör dediler. Zalim ve ahlaksız adamlar, götürdüler o pırıl pırıl vatan evladını arkadaşıyla şehit ettiler. Birileri de ona alkış tuttu. Tek başına iktidar olmuş kişiydi. Hem de o ağır milli şef döneminde." diye konuştu.

Akdağ, diktatör dedikleri rahmetli Menderes'i askeri cuntanın dar ağacına götürdüğünü anlatarak millet varken askeri cuntanın hükümete müdahale ettiğini aktardı.

Akdağ, şunları söyledi:

"Nasıl oluyormuş, askeri cunta da kim oluyormuş, millet varken, milletin seçimi varken milletin eline silah verdiği insanların seçilen bir başbakanı darağacına götürmeye ne hakkı var? Yakın tarihi okuyun. Kılıçdaroğlu'nun söylediklerine benzer şeyleri o zamanki CHP'lilerin söylediklerini göreceksiniz. Sonra kime diktatör dediler? O da çok tonton bir insandı. 12 Eylül'e rağmen milletin iktidara getirdiği rahmetli Turgut Özal'a dediler. Bugün de göz bebeğimiz Cumhurbaşkanımız Recep Tayip Erdoğan'a aynı yaftayı söylüyorlar. Bu haksızlık. Erdoğan güçlü bir lider, bizim özlediğimiz bir devlet adamı. Başını eğmiyor ama gücünü bizden alıyor. Siz yarın oy vermediğiniz zaman onun bir gücü kalmaz."

- "KORKUNUN ECELE FAYDASI YOK"

CHP ile HDP'nin halk oylamasının halkın önüne getirilmemesi için çok uğraştığını belirten Akdağ, bu partilerin milletten korktuğunu ve milletin cahil olduğunu düşündüğünü öne sürdü.

Akdağ, korkunun ecele faydasının olmadığını ve kararı her şeye rağmen yine milletin vereceğini vurguladı.

Bir üniversite öğrencisinin "15 Temmuz'dan sonra askeri okulların kapatıldığı, vatansever birçok kişinin mağdur edildiği ve devlet memuru bazı akrabalarının da suçsuz yere ihraç edildiğini" savunarak insanların mağdur edildiği öne sürmesi üzerine Akdağ, şöyle konuştu:

"Sizin vatansever diye nitelediğiniz o öğrenciler ve o okullardan mezun olan subaylar, bizim 250 şehidimizin kafasına bomba yağdırdılar. 2 bin 200'ün üzerinde insanımızı ağır biçimde yaraladılar. Siz onların hiçbirini yaşamadınız. Ben o ailelerin ağır travmalarını görüşmelerimde yaşadım ve uykularım kaçtı."

- "KILI KIRK YARARAK BU ÇETEYİ ÜLKEDEN TEMİZLEMEYE ÇALIŞIYORUZ"

Askeri okul öğrencilerin büyük çoğunluğunun sınav soruları verilerek okula alındığını ve seçilmiş kişiler olduğunu aktaran Akdağ, devletin durumu bildiğine ve bunun için önlem aldığına  işaret etti.

Akdağ, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Biz kafalarına uçaklardan bomba atılmış bir ülke olarak bunu riske edemeyiz. Türkiye Cumhuriyeti'nin ordusunun generallerinin neredeyse yarısı tespit edildi ve ordudan ihraç edildi. Bu riski kesinlikle alamayız. İhraç edilenler ya da bu şekilde askeri okulla ilişiği kesilenler, haklarını aramaya sahipler. Kanun Hükmünde Kararname (KHK) kapsamında mahkeme yollarını da açtık. Eğer gerçekte ilişiği yoksa adalet tahakkuk eder. Bize gelenlerin hiçbirinin ailesi 'Evet böyle bir problemimiz var, biz pişman olduk, suçunu çeksin ama...' gibi bir cümleyle başlamadılar. Herkes 'Hiçbir suçu yoktu' diyor. Bombaları yağdıranların da bir suçu yokmuş. Bekleyelim bir daha palazlansınlar, öğrenci olarak alınanlar bir daha general olsunlar, kafamıza bomba yağdırsınlar. Bizim bu millete ve geleceğine karşı sorumluluğumuz var. Kimse bir mağduriyet edebiyatı üzerinden 15 Temmuz'u aklamaya falan çalışmasın. Kılı kırk yararak, bu çeteyi bu ülkeden temizlemeye çalışıyoruz. 40 yıldır bu ülkenin kılcal damarlarına yapışmış bir çete var."

- "GÖRME YETİSİ AZ OLAN KİŞİLERİ DE POLİS YAPMIŞLAR"

Akdağ, devletin önemli bir işiyle ilgili olmayan hiçbir alanda FETÖ'cülerin kolay kolay bulunmadığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Nereye çöreklenmişler, silahlı kuvvetlere. İlk iş olarak bütün sınav komisyonlarını ele geçirmişler. Askeri, polislik sınavları... Polislik sınavlarında görme keskinliği aranır. Ben gözlüklü olduğum için gözlüğümü çıkarsam soruyu soran arkadaşı göremem. Beni polis yapmazlar ama benim durumumda olan yüzlerce kişiyi polis yapmışlar. Bulduk, çıkardık bunları ortaya."

Konferans, Akdağ'ın öğrencilerin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'yle ilgili sorularını yanıtlamasıyla son buldu.

Yorumlar