Kılıçdaroğlu'ndan hükümete eleştiri
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Teröre karşı durmak hepimizin namus borcudur, vatan borcudur, insanlık borcudur." dedi.
Kılıçdaroğlu, partisinin İl Başkanları Toplantısı'nda, atmosferi gittikçe ağırlaşan bir Türkiye'de zor bir görev üstlendiklerini söyledi.
İl başkanlarının şu anda demokrasiye katkı yapan en önemli aktörler olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Bugünkü atmosfer gelecek kaygılarımızı artırıyor. O açıdan sizlerin illerinizde yaptığınız görevler çok önemli. Tarihi bir görev yaptığınızı unutmayın. Siyasetin görevi toplumu mutlu etmektir, huzurlu bir toplum inşa etmektir, ahlaki temeller üzerinde Türkiye'yi yükseltmektir siyasetin görevi. Ama bugün geldiğimiz tabloda böyle bir tabloyla karşı karşıya değiliz." diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Bakınız dün akşam parlamento görev yapıyor. İktidar partisinin bazı milletvekilleri parlamentoda olmadıkları halde, sahte pusulalarla parlamentoda olduklarını ifade edebiliyorlar, buna ne söylenir? Milletin vekili sahtekarlık yaparsa Allah aşkına bu ülke nasıl düzlüğe çıkacak. Millet ona güvenmiş, git beni temsil et demiş. Hiçbir vatandaşım görüşü ne olursa olsun, 'git Ankara'da sahtekarlık yap' diye oy vermez. O milletvekillerinden istirham ediyorum; TBMM kürsüsüne çıkınız ve milletten özür dileyiniz. Sayın Binali Yıldırım, bu sahtekarlığı yapanlar sizin partinizin milletvekilleri, bunu izin vermeyiniz. Buna izin verdiğiniz takdirde daha derin, karanlık süreçlere sürüklenmiş olur. Parlamentoda herkes namusuyla, bilgisiyle, beceresiyle görev yapmalı, halkın sorunlarına kilitlenmeli. Sahtekarlık yapılır mı?"
- OHAL ELEŞTİRİSİ
CHP'nin 15 Temmuz darbe girişiminden sonra olağanüstü hal (OHAL) uygulamasına destek vermediğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Madem ki parlamentoda 4 partinin de ortak tavrı var, ne yapacaksınız getirin Meclisten süratle geçiririz." dediklerini aktardı.
Dün 3 yeni kanun hükmünde kararname (KHK) çıktığını anımsatan Kılıçdaroğlu, pek çok akademisyenin işine son verildiğini bildirdi.
Kılıçdaroğlu, "Düzgün insanlar, hayatını bilime adamış insanlar ve hiç terörle ilgisi olmayan yakından, uzaktan... Pek çok konu istismar edilerek, TBMM'nin görev alanına girilerek KHK'lerle düzenleniyor. Jokey kulübü, ne ilgisi var terörle. Milli Piyango, ne işi var terörle. Onlar da OHAL kararnamesi içine konmuş vaziyette." dedi.
Kılıçdaroğlu, eleştirilerini sürdürerek, şu değerlendirmeleri yaptı:
"Bir hükümet parlamentoyu, halkını aldatıyorsa, 'terörle mücadele ediyorum' diyerek terör dışı konuları da OHAL kararnamesi ile düzenliyorsa o, demokrasiye ihanet ediyor demektir. Ne ilgisi var bunların? Hangi gerekçeyle yapıyorlar, anlamakta zorluk çekiyoruz. Böyle bir demokrasi anlayışı olamaz. Emin olun 12 Eylül darbe dönemini yaşamış biri olarak ifade edeyim; 12 Eylül darbe döneminde bile bunların hiçbirisi olmadı. 12 Mart darbe döneminde bile bunların hiçbiri olmadı. Yazık günahtır bu ülkeye. Demokrasiyi savunanlar açısından yazık günahtır. Demokrasiyi savunanlar bedel ödedi bu ülkede, alıyorsunuz yetkiyi istismar ediyorsunuz. TBMM Başkanı şu anda hastanede yatıyor. Kendisine acil şifalar diliyoruz. Ameliyat öncesi kendisini aramış, geçmiş olsun dileklerimi iletmiştim. Bütçe görüşmeleri sırasında OHAL Yasası'nın istismar edilmesi dolayısıyla Meclis Başkanı'nın müdahale etmesini, hükümeti uyarmasını istemiştim. Şimdi kim vekalet ediyorsa hükümeti uyarmalıdır. Parlamentonun yetkisine hükümet müdahale etmemelidir."
- O TÜRKİYE'NİN KAHRAMANIDIR
Terör olaylarına da değinen Kılıçdaroğlu, neredeyse terör saldırısı yaşanmayan hiçbir il ve ilçe kalmadığını savundu.
Son saldırının İzmir'de yaşandığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, polis memuru Fethi Sekin ile zabıt katibi Musa Can'a Allah'tan rahmet diledi.
İzmir'in dün tek bir yürek halinde Elazığlı şehidi Sekin'i uğurladığını bildiren Kılıçdaroğlu, Elazığlılıların sevdikleri kişilere "Gakkoş" dediklerini hatırlattı.
Kılıçdaroğlu, "O sadece Elazığlıların değil, Türkiye'nin gakkoşudur. Kahraman diye tanımladık onu. Gerçekten de bir kahramandı. Olaya zamanında müdahale etti. Canı pahasına çok daha büyük bir terör eylemini engelledi, dolayısıyla o Türkiye'nin kahramanıdır." diye konuştu.
Her zaman "Terör kimden gelirse gelsin, nereden gelirse gelsin, hangi amacı taşırsa taşısın hep birlikte teröre karşı çıkmak zorundayız." dediklerini hatırlatan Kılıçdaroğlu, terörü bir insanlık suçu olarak gördüklerini ve teröre karşı çıktıklarını vurguladı. Kılıçdaroğlu şunları kaydetti:
"Karşı çıkarken aması, fakatı gibi sözcükleri kullanmamaya hep dikkat ettik ve edeceğiz de. Teröre karşı durmak hepimizin namus borcudur, vatan borcudur, insanlık borcudur. Biz bunu söylüyoruz, hükümet de diğer partiler de söylüyor. Teröre karşı çıkmak hepimizin görevidir. Bu ülkede yaşamak istiyorsak huzur içinde yaşamak istiyoruz. Bizim kişisel bir hesabımız yok. Terörle mücadelede birinci aktör hükümettir, istihbarat, emniyet, silahlı kuvvetler onların emrindedir. Her terör eyleminden sonra biz hep, 'terörle mücadelede sıkıştığınız bir alan var mı, düşünüp de çıkaramadığınız bir yasa var mı, gelin her türlü desteği veririz, yeter ki terörü bitirin.' diyoruz. Terörden hepimiz mağduruz, terörle mücadele akılla, birikimle, sağlıklı tahlillere yapılır, doğru teşhis koymakla yapılır."
- "HÜKÜMET ÜLKEYİ TERÖR ÖRGÜTLERİNE TESLİM ETTİ"
Gelinen noktada 15 yıllık iktidarın Türkiye'yi terör örgütlerine teslim ettiğini ileri süren Kılıçdaroğlu, "Örnek mi istiyorsunuz? PKK terör örgütüyle masaya oturan kim? CHP mi oturdu?" ifadesini kullandı.
PKK'nın bir dönem şehir içinde kamyonla kalaşnikof dağıttığını, hükümetin, güvenlik güçlerinin müdahalesini engellediğini savunan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Bu talimatı veren CHP mi? Güvenlik güçleri 290 kez PKK elemanlarına müdahale etmek istiyorlar. 'Hayır müdahale etmeyin.' diyorlar. Şehirler silah deposuna döndürülürken niye müdahale etmediler? Teröre teslim etmek için. Ben 'teröre teslim edildi' derken bunu kastediyorum. Açık ve net söylüyorum Doğu ve Güneydoğu, arkasından da Batı teröre teslim edildi. Sadece o mu? Hayır. Fetullah Gülen terör örgütü... Devletin en duyarlı dairelerine bu terör örgütü mensuplarını kim yerleştirdi? MİT'e kim yerleştirdi, Yargıtaya, Danıştaya kim yerleştirdi? Üniversitelere kim yerleştirdi? CHP mi yerleştirdi. Eski HSYK Başkanı ifade veriyor, 'Yargıtaya 110 FETÖ üyesini atamamızı hükümet istedi.' diyor. Ne oluyor bu, Türkiye'yi teröre teslim etmek demektir. FETÖ'cü emniyet müdürlerinin tayinlerini kim yaptı? Şimdi koro halinde CHP'yi suçluyorlar, akıl mantık dışı bir şey. Yapacaksın, görmeyeceksin bir de suyun üstüne çıkacaksın."
Yorumlar