Kıbrıs'ta yaşayan Türk toplumu Rum tarafı ile eşit haklara sahip

Başbakan Yardımcısı Akdağ, "Biz Türkiye Cumhuriyeti olarak (Kıbrıs'ta) hep çözümden yana olduk. Bu topraklar üzerinde yaşayan Türk toplumu, Rum tarafı ile eşit haklara sahip, her türlü refahı hak etmiş bir toplumdur" dedi.

Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, Türkiye'nin Kıbrıs'ta garantör ülke olarak elinden geleni yapacağını belirterek "Biz Türkiye Cumhuriyeti olarak hep çözümden yana olduk. Eşit haklara dayalı iki toplumun barış içerisinde Kıbrıs adasında yaşamasını başından beri talep ettik. Böyle istiyoruz, böyle arzuluyoruz. Doğru olan da budur." dedi.

Başbakan Yardımcısı Akdağ, KKTC ziyareti kapsamında Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda bir araya geldi.

Akdağ, Başbakan Yardımcısı olarak Türkiye'nin KKTC ile ilişkilerinin takip edilmesi görevinin kendisine verildiğini ifade ederek "Bu doğrusu benim için çok şerefli bir vazife." diye konuştu.

Babası Yahya Akdağ'ın 1974'te Kıbrıs Barış Harekatı sırasında milletvekili ve o dönemki koalisyonun üyesi olduğunu hatırlatan Akdağ, "Ben 14 yaşındaydım ama her şeyi bütün bir çıplaklığıyla ve detayıyla takip ettiğimi biliyorum." ifadelerini kullandı.

Akdağ, siyasi bilincinin gelişmeye başladığı yıllarda Kıbrıs'ta meydana gelen hadiselerin ve zulmün çok büyük bir yeri olduğunun altını çizerek "Bu cihetle, bu vazifeyi çok şerefli bir vazife olarak addediyorum." dedi.

AK Parti hükümetleri olarak her zaman bütün Türkiye Cumhuriyeti hükümetleri gibi KKTC'yi ve KKTC'de yaşayan soydaşları baş tacı olarak bildiklerini belirten Akdağ, "(KKTC'yi ve KKTC halkını) Hiçbir zaman kendimizden ayırmadık. Ayırmamız da zaten mümkün değil." değerlendirmesinde bulundu.

Akdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu vesileyle görev sürem boyunca elimden gelenin azadesini, Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Başbakanımızın talimatları doğrultusunda gerçekleştireceğimi, hem değerli Cumhurbaşkanımız Mustafa Akıncı tarafından hem KKTC'de yaşayan soydaşlarımız ve Türk toplumu tarafından bilinmesini istirham ediyorum. Elbette bu topraklar üzerinde yaşayan Türk toplumu, Rum tarafı ile eşit haklara sahip, güvenliği azami ölçüde sağlanması gereken, her türlü refahı hak etmiş bir toplumdur."

Akdağ, Türkiye'nin garantör olarak elinden geleni yapacağına kimsenin şüphesi olmaması gerektiğini vurgulayarak "Biz Türkiye Cumhuriyeti olarak hep çözümden yana olduk. Eşit haklara dayalı iki toplumun barış içerisinde Kıbrıs adasında yaşamasını başından beri talep ettik. Böyle istiyoruz, böyle arzuluyoruz. Doğru olan da budur." diye konuştu.

Barış içinde ortak bir çözüm bulunmasının her zaman takip edilen yol olduğunu ifade eden Akdağ, "Söylediğim gibi ben KKTC'de yaşayan kardeşlerim için elimden gelenin en iyisini yapacağım." dedi.

"YA YÖNETİMİ PAYLAŞACAĞIZ YA DA YAN YANA YAŞAMAKTA UZLAŞACAĞIZ"

KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, 1960 yılında Kıbrıs'ta ortak bir cumhuriyet olduğunu ama bu cumhuriyetin sadece üç yıl yaşayabildiğine dikkati çekerek Rumların Enosis'i (Kıbrıs'ın Yunanistan'a bağlanması) gerçekleştirme amaçlı ve Kıbrıslı Türklerin katliamına varan faaliyetlerinin ayrılmayı getirdiğini kaydetti.

Adayı Yunanistan'a bağlama çabalarının 1974'te gerçekleştirilen askeri müdahaleyi gerekli kıldığının altını çizen Akıncı, o günden beri çözüm arayışının sürdüğünü belirtti.

Akıncı, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan'ın taraflara sunduğu ve adadaki kapsamlı çözümü öngören "Annan Planı"nı Türk tarafının kabul etmesine rağmen Rum tarafının reddettiğini hatırlatarak Rum tarafının bu planı reddetmesine rağmen Avrupa Birliği'ne (AB) üye olarak kabul edilmesiyle adil olmayan bir durumla yüz yüze kaldıklarını ifade etti.

İsviçre'nin Crans-Montana kentinde yapılan görüşmelerde de Kıbrıs Türk tarafının ve Türkiye'nin iyi niyetli yaklaşımlarının karşılık bulmadığını belirten Akıncı, şunları kaydetti:

"Şimdi geldiğimiz noktada Rumlar bir seçim atmosferi içine girdiler. Şubatta seçimlerini yapacaklar. Biz bu dönemin kendileri için de bir yüzleşme dönemi olmasını arzu ediyoruz. Ne istiyorlar bu adada? Bu adada şu anda iki tane devlet var. Biri tanınıyor, diğeri tanınmıyor. Ama tanınmasa da KKTC bütün kurumlarıyla, cumhurbaşkanıyla, hükümetiyle, muhalefetiyle ve diğer bütün kurumlarıyla bir varlıktır."

Akıncı, "Bizimle yönetimi paylaşmayı ya içlerine bir şekilde ve eşitlik içinde sindirecekler, ki bunu başaramadılar, bunu Crans-Montana'da gösteremediler, ya da bu iki ayrı çatı altında yan yana yaşamanın koşullarını oturup bizimle konuşacaklar ve uzlaşacağız." dedi.

Müzakere ve çözüm arayışı devam ederken iç sorunların ertelenmemesinin önemli olduğunun altını çizen Akıncı, "Ucu açık bir müzakere sürecinin bizi bir noktaya götürmediği çok net olarak ortaya çıktı." diye konuştu.

Akdağ, temasları çerçevesinde KKTC Meclis Başkanı Sibel Siber tarafında kabul edilecek ve Başbakan Hüseyin Özgürgün ile görüşecek.

Yorumlar