Yerli bir nanoteknoloji firması, 10 yıllık çalışmanın ardından nesneleri atomlarına kadar görüntüleyebilen mikroskop üreterek ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesine (NASA) satmaya başladı.

Merkezi İvedik OSB'de bulunan Nanomanyetik firmasının Genel Müdürü Prof. Dr. Ahmet Oral, yaptığı açıklamada, şirketi kurdukları 1999 yılından bu yana yürüttükleri çalışmaların sonucunda, yüzeylerin haritasını nanometre seviyesinde elde edebilen mikroskop geliştirdiklerini söyledi.

ODTÜ Fizik Bölümü öğretim üyesi de olan Oral, yaptığı açıklamada, geliştirdikleri mikroskobun görme engellilerin parmaklarıyla dokunarak nesneleri tanımasına benzer bir anlayışla çalıştığını belirterek, "Bu açıdan bakıldığında parmak yerine sivri bir iğne kullanıyoruz. Ölçüm yapmak için de parmağımızın yerini lazerli bir ölçüm sistemi alıyor. Elimizi hareket ettirmek yerine iğneleri yüzeyde hareket ettiriyoruz. Bir de kontrol devremiz var, o da beynimizin işlevini yerine getiriyor. Bütün bu bileşenleri bir araya getirerek yüzeyin haritasını nanometre, hatta atomik seviyede görebilen mikroskoplar yapıyoruz." diye konuştu.

Oral, "Hedefimiz bu pazarda dünyada ilk üçe girerek, küresel bir marka olarak Türk bayrağını dalgalandırmak." dedi.

MÜŞTERİLER ARASINDA NASA DA VAR

Mikroskobu NASA'ya da sattıklarını kaydeden Oral, mikroskobu ihraç ettikleri ülkeler arasında Japonya, Güney Kore, Polonya, İtalya, Fransa, İspanya, İsrail, İran, Şili ve Brezilya'nın da bulunduğunu söyledi.

Deniz Kuvvetleri Komutanlığının, yüksek menzile, etkin silahlara, komuta kontrol ve savaş sistemlerine yönelik ihtiyacının milli imkanlarla karşılanmasına yönelik çalışmalar başlamış, bu kapsamda "ada sınıfı" korvetlerin devamı olarak "i sınıfı fırkateyn"in yapımı planlanmıştı.

Milli gemi inşasında bir başlangıç olan ada sınıfı korvetlerin başarısı diğer ülkelerin de dikkatini çekti. Milli imkanlarla yapılan ada sınıfı 4 korvetin ardından 5. gemi olarak fırkateyn sınıfı gemi yapılacak. "İstanbul" adı verilen gemi, Türkiye'nin ilk milli fırkateyni olma özelliğini taşıyacak.

Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, i sınıfı fırkateynin tasarımını, ada sınıfı korvet dizaynını esas alarak yaklaşık 2 yılda tamamladı.

SOMALİ'YE YAKIT İKMALİ YAPMADAN GİDEBİLECEK

İ sınıfı fırkateynlerin boyu ve menzili ada sınıfı korvetlerden daha uzun olacak. İ sınıfı fırkateynler İstanbul'dan Somali veya Yemen'e yakıt ikmali yapmadan ulaşabilecek.

Gemiye Dikey Atım Sistemi (DAS) ile su üstü ve hava hedeflerine karşı "Evolved Sea Sparrow Missile" (ESSM) güdümlü mermi atma kabiliyeti kazandırılan fırkateynlerin, ESSM güdümlü mermi entegrasyonuyla hava hedeflerine karşı kullanılabilecek güdümlü mermi sayısı 21'den 64’e, menzili ise 5 kilometreden 18,5 kilometreye çıkartılacak.

"PİRİ" GÜDÜMLÜ MERMİLERİ TAKİP EDECEK

İ sınıfı fırkateynlere kızıl ötesi arama ve takip sistemi olarak ASELSAN tarafından milli imkanlarla geliştirilen, adını ünlü Türk denizcisi Piri Reis’ten alan "Piri" entegre edilecek. Böylelikle çok alçak irtifadan yaklaşan ve radar tarafından görülemeyen güdümlü mermilere karşı tespit imkanı sağlanacak.

Ayrıca, ilk defa milli imkanlarla bir Elektronik Taaruz Sistemi geliştirilecek. Gemiye entegre edilerek elektronik harp kabiliyetlerine ilave edilecek sistemle düşman unsurların sahip olduğu silah elektronik sistemlere karşı aldatma ve karıştırma imkanı, milli olarak kazanılacak.

YÜKSEK ATEŞ GÜCÜ

Kullanılan 76 milimetrelik Compact baş topun geliştirilmesiyle atım adedi dakikada 80'den 120'ye çıkarılacak.

Top kontrolleri analog sistemden dijital kontrollü hale dönüştürülecek. 12,7 milimetre makineli tüfek monteli STAMP sisteminden 25 milimetre top entegreli STOP sistemine geçilerek silah menzili ve tahrip gücü artırılacak. Bu sayede asimetrik tehditlere ve radar kesit alanı küçük su üstü hedeflerine karşı daha etkin savunma ve taarruz yapılabilecek.

MİLLİ GÜDÜMLÜ MERMİ "ATMACA" KULLANILACAK

Su üstü hedeflerine karşı güdümlü mermi sayısı ada sınıfı korvetlerde 8 iken i sınıfı fırkateynlerde bu sayı 16'ya yükseltilecek.

Ada sınıfı korvetlerdeki Harpoon güdümlü mermi sisteminin milli Atmaca güdümlü mermisiyle değiştirilmesi planlanıyor. Halihazırda Roketsan tarafından geliştirme çalışmaları devam eden Atmaca'nın, 222 kilometreye kadar menziliyle yerli savunma sanayinin önemli bir başarısı olması planlanıyor.

TORPİDOLARA KARŞI "HIZIR" KORUYACAK

Daha önce yurt dışından alınan Torpido Karıştırma Aldatma Sistemi, i sınıfı fırkateynlerde değiştirilecek.

Bunların yerine Aselsan tarafından tamamen milli imkanlarla geliştirilen "Hızır" sistemi kullanılacak. Üç aşamalı olarak icra edilen testlerde son aşamaya gelinen Hızır'ın testleri başarılı şekilde sürüyor.

İ sınıfı fırkateynlerde daha modern, daha düşük emisyon değerlerine sahip, daha çevreci, daha verimli ve daha düşük yakıt tüketimine sahip ana tahrik sisteminin bulunması hedefleniyor.

Galler Sosyal ve Ekonomik Araştırmalar, Veri ve Yöntemler Enstitüsü (WISERD) tarafından yürütülen araştırmada, 12 ila 15 yaşında 900'den fazla öğrenci sosyal medya kullanımıyla ilgili soruların yer aldığı bir ankete tabi tutuldu.

Ankette öğrencilere ne zaman yatağa gittiklerine ve geceleri ne sıklıkla kalkıp sosyal medya kullandıklarına dair soruların yanı sıra okul ve arkadaşlık gibi hayatın diğer alanlarında ne kadar mutlu olduklarına ilişkin sorular da yöneltildi.

Ankete katılan öğrencilerden beşte birinin "neredeyse her gece" kalkıp sosyal medya hesaplarına baktığı ve bu cevabı verenlerden çoğunun kız öğrenciler olduğu ortaya çıktı.

Araştırmada ayrıca hemen hemen her gece kalkıp sosyal medya hesaplarını kontrol eden öğrencilerin, bu eylemi yapmayan öğrencilere göre okulda kendilerini daha yorgun ve mutsuz hissettikleri tespit edildi.

WISERD tarafından yürütülen araştırmanın yazarlarından Profesör Sally Power, ankete katılan gençlerden beşte birinin her gece, üçte birinin ise haftada en az bir kere sosyal medya mesajlarını kontrol etmek için uyandığına işaret ederek sosyal medyanın yatak odasının "korunaklı alan" özelliğini ihlal ettiğini dile getirdi.

Araştırmanın sonuçları "Youth Studies" dergisinde yayımlandı.

Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesinden (NASA) yapılan açıklamada, emekli astronot Gene Cernan'ın, tedavi gördüğü ABD'nin Houston kentindeki bir hastanede yaşama veda ettiği bildirilerek astronotun ölümünden duyulan üzüntü ifade edildi.

NASA tarafından yayımlanan açıklamada, "82 yaşında bile uzayın keşfedilmesi yönündeki tutkusunu kaybetmeyen Cernan, ülke liderleri ve gençlerini Ay'da yürüyen son adam olarak kalmamak için teşvik etti." ifadesine yer verildi.

1934 doğumlu Cernan, NASA'nın Apollo 17 misyonu kapsamında, 12 Aralık 1972'de Ay'a ayak basan on ikinci ve son astronot oldu.

Cernan, Ay'dan ayrılmadan önce, "Geldiğimiz gibi gidiyoruz ve umarım tüm insanlık için barış ve umutla geri döneriz." demişti.

Tek çocuğunun isminin baş harflerini Ay yüzeyine parmağıyla çizen Cernan'ın ayak izleri, Ay'da atmosfer olmaması, rüzgar, yağmur gibi ayak izlerini silecek etkenlerin bulunmaması nedeniyle 44 yıldır duruyor.

Astronotun hikayesini anlatan "Ay'daki son insan" isimli belgeselde Cernan, Ay deneyimiyle ilgili olarak "Oradan ayrılmak üzere mekiğe çıkan merdivenleri tırmanmak oldukça güçtü çünkü geri dönmek istemedim. Biraz daha kalmak istiyordum. Belki de hayatımın en parlak anıydı. Hani dondurmak istediğiniz anlar vardır fakat yapamazsınız...O anı dondurmak ve yanımda götürmek istedim." ifadelerini kullanmıştı.

Cernan, 2011'de ABD Kongresinde, "(Ay'a ayak basan ilk insan olan, 2012'de ölen Neil Armstrong) Neil ve ben yeniden Ay'da yürüyecek genç Amerikalıları göremeyeceğiz. Bundan sonra yürüyecek olanlar ya Amerikalı olmazlarsa? Tanrı yardımcımız olsun." şeklinde konuşmuştu.

Dünyanın yörüngesinde dolaşan ilk Amerikalı astronot John Glenn'den 6 hafta sonra hayatını kaybeden Cernan, Apollo 17'den önce 1966 ve 1969 yıllarında uzaya iki kez gitmişti.

Indiana'daki Purdue Üniversitesinin elektrik mühendisliği bölümünden 1956'da mezun olan Cernan, ABD ordusunun yetenekli subayları arasında gösteriliyordu.

Cernan, 1963 yılında uzaya gitmek üzere seçilen üçüncü NASA astronot ekibinin içinde yer almıştı.

NASA'dan 1976'da emekliye ayrılan Cernan, özel sektörde çalışmaya başlamış ve uzun bir süre ABD televizyonlarında farklı konularda yorum yapmıştı.

1972'den bugüne Ay'a bir daha insanlı uçuş yapılmazken Rusya, 2029'da Ay'a insanlı uçuş yapmayı planladığını duyurmuştu.