İran, Esed'i siyasi ve ahlaki itibarına tercih etti
İranlı siyaset uzmanı Destmali, Esed'in kimyasal silah saldırısına ilişkin tavrıyla İran'ın siyasi ve ahlaki itibarını Suriye hükümetine feda ettiğini belirtti.
Ortadoğu uzmanı İranlı Muhammed Ali Destmali, Beşşar Esed rejiminin Suriye'nin İdlib kentinde gerçekleştirdiği kimyasal silah saldırısını açıkça kınamaktan kaçınan Tahran yönetiminin bu tavrıyla uluslararası arenadaki saygınlığını Suriye hükümetine feda ettiği eleştirisinde bulundu.
Destmali, İran'ın "Haber Online" ajansı için kaleme aldığı makalede, "Esed'in kimyasal saldırısı karşısında İran'daki kurumlar, medya ve analistlerin duruşu, ülkenin siyasi ve ahlaki itibarını Suriye hükümetine feda etmeyi tercih ettiğini gösteriyor." ifadesini kullandı.
İran'ın, Beşar Esed'in kimyasal saldırısını daha güçlü ve açık bir şekilde kınaması gerektiğini aktaran Destmali, şunları kaydetti:
"Bu cinayet, Suriye'nin ortakları için de yeni sorunlar oluşturdu. Belki bu yüzdendir ki, Rusya daha ilk andan açık ve net bir şekilde, saldırının Moskova ile ilgisinin olmadığını ve tamamen Şam'ın kendi inisiyatifinde olduğunu göstermek için saldırıyı gerçekleştiren uçakların bilgisini paylaştı."
İranlı siyaset uzmanı Destmali, medyadaki analistlere, yanlı ve sloganlaşmış yorumlar yerine, gerçekçi, insancıl ve ahlaki analizlerle hem okurlarına, hem de sorumluluk sahiplerine uygun ve faydalı tavsiyeler bulunma çağrısı yaptı.
"SURİYE'DEKİ DURUM, ESED REJİMİNİN VARLIĞIYLA DÜZELMEZ"
İran'da Seküler Cumhuriyet ve İnsan Hakları için Birlik Platformu, Beşşar Esed rejiminin Suriye'nin İdlib kentindeki kimyasal silah saldırısına tepki göstererek, Suriye'deki durumun, Esed rejiminin varlığıyla düzelemeyeceğini belirtti.
Merkezi ABD'de bulunan İran'da Seküler Cumhuriyet ve İnsan Hakları için Birlik Platformu tarafından yayımlanan basın bildirisinde, Esed rejiminin kimyasal silah saldırısının tekrarlanması, eski saldırıların incelenmemesi ve gerekli yaptırımların uygulanmasındaki ihmalden kaynaklandığı vurgulanırken, uluslararası camianın, tüm siyasi çıkarları bir kenara bırakarak bir an önce bağımsız bir soruşturma komitesi kurması gerektiğine vurgu yapıldı.
Bildiride, uluslararası camianın ihmallerinin, rejimin çocuk ve sivil insanları zehirli gazlarla öldürmeye çekinmeyen "acımasız ve şeytani" bir hale getirdiğine dikkat çekildi.
Suriye'de devam eden 6 yıllık iç savaşın, ülkenin Beşar Esed'in varlığıyla düzelemeyeceği kaydedilen bildiride, "Suriye'de istikrarsızlık ve terörizmle mücadele, kan emici bir diktatörün korunmasıyla mümkün olmayacaktır. Dolayısıyla, 21. yüzyılda insanlığın alnına bir kara leke olarak nakşedilen bu kanlı savaşı bitirmenin yolu, ılımlı muhalifler ile Baas Partisi'nin katılımıyla kurulacak bir geçiş hükümeti ve yabancı müdahalelerin son bulmasıyla mümkündür." ifadeleri kullanıldı.
İran'da Seküler Cumhuriyet ve İnsan Hakları için Birlik Platformu bildirisinde, Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulu'nun (BMGK) işlevsiz kaldığı bir ortamda, ABD'nin füze saldırısının Suriye'deki saldırılara karşı caydırıcı etkisinin olabileceği belirtildi.
Esed rejiminin "utanç verici" kimyasal saldırısının şiddetle kınandığı bildiride, İran halkına, Tahran'ın Suriye'deki "yıkıcı ve mesnetsiz sebeplere dayanan" siyasetine son vermesi için tepki göstermesi çağrısında bulunuldu.
Yorumlar