İnsan Hakları Konseyinde ABD'den Filistin boykotu
ABD, BM Cenevre Ofisi'ndeki İnsan Hakları Konseyinin 34. oturumunda ele alınan "Filistin ve işgal altındaki Arap topraklarındaki insan hakları durumu" toplantısına katılmayarak boykot etti.
ABD, İsviçre'deki Birleşmiş Milletler (BM) Cenevre Ofisi'nde devam eden İnsan Hakları Konseyinin 34. oturumunda ele alınan "Filistin ve işgal altındaki diğer Arap topraklarındaki insan hakları durumu"na ilişkin toplantıya katılmayarak boykot etti.
ABD Dışişleri Bakanlığı Geçici Sözcüsü Mark Toner, ABD'nin, BM Cenevre Temsilciliği vasıtasıyla yaptığı yazılı açıklamada, ülkesinin Filistin ve işgal altındaki Arap topraklarındaki insan hakları ihlallerinin konu edildiği 7. gündem maddesine "güçlü ve tartışmasız biçimde" karşı durduğunu belirtti.
Toner, konseyin bugünkü faaliyetinin "İsrail'e karşı uzun süredir devam eden ön yargının bir parçası" olduğunu ileri sürdü.
Bu gündem maddesinin uzun süredir gündemde kalmasının konseyin güvenilirliğini tehdit eden en büyük unsurlardan birini oluşturduğunu iddia eden Toner, ABD'nin konseyin "Filistin ve işgal altındaki diğer Arap topraklarındaki insan hakları durumu"nun ele alındığı birleşimine katılmama kararı aldığını açıkladı.
Toner, ABD olarak konseyin konuyla ilgili bu hafta içinde alacağı kararların tamamına karşı oy kullanacaklarını ve diğer ülkeleri de aynı yönde teşvik edeceklerini ifade etti.
Konseyin bugünkü toplantısını ABD'nin yanı sıra İsrail de boykot etti.
FİLİSTİN'DEN UYARI
Konsey toplantısına katılan Filistinli yetkililer ise boykotun işgalci İsrail'in insan hakları ihlallerini sürdürmesini ve bu ihlallerin cezasız kalmasını cesaretlendireceği uyarısında bulundu.
Toplantıya, video mesajla katılan BM'nin işgal altındaki Filistin Topraklarındaki İnsan Hakları Özel Raportörü Michael Lynk de İsrail'in Gazze'deki ablukası ile Filistin geneli ve işgal altındaki Filistin topraklarındaki insan hakları ihlallerini detaylı şekilde anlattı.
Avrupa Birliği'nin (AB) de temsil edildiği toplantıda İslam İşbirliği Teşkilatı adına Pakistan, Afrika Grubu adına Tunus, Arap Ligi adına Irak, Bağlantısızlar Hareketi adına Venezuela ve Türkiye'nin yanı sıra birçok ülke temsilcisi söz alarak İsrail'in insan hakları ihlallerine ilişkin görüşlerini açıkladı.
BM İnsan Hakları Konseyinin 27 Şubat'ta başlayan, 24 Mart'a kadar devam edecek 34. oturumunda başta Suriye, Myanmar, İsrail işgali altındaki Filistin toprakları, İran, Eritre ve Kongo Demokratik Cumhuriyeti olmak üzere insan hakları uygulamaları konularında 45 ülke tarafından hazırlanan 100'den fazla rapor değerlendiriliyor.
ABD KONSEYDEN AYRILABİLECEĞİNİ AÇIKLAMIŞTI
ABD'nin konseye yönelik tepkisinin, ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson'un, 15 Mart'ta, gerekli reformların yapılmaması durumunda ülkesinin BM İnsan Hakları Konseyinden ayrılabileceğini açıklamasının ardından gelmesi dikkati çekti.
Tillerson, Freedom House ve Better World Campaign gibi insan hakları alanında faaliyet gösteren 8 sivil toplum örgütüne gönderdiği mektupta, "konseyin özellikle İsrail aleyhindeki çıkışlarından rahatsızlık duyduklarını, konseyin verim ve etkinliği konusunda da oldukça şüpheli olduklarını" kaydetmişti. Bu örgütler ise 9 Şubat'ta Tillerson'a mektup yazarak ABD'nin BM İnsan Hakları Konseyindeki etkinliğini sürdürmesini talep etmişti.
Tillerson'ın cevabı ve ülkesinin konseyin bugünkü toplantısını boykot etmesi, ABD'nin BM kurumundaki üyeliğinden ayrılmayı ciddi şekilde masaya yatırdığı şeklinde değerlendiriliyor. 2006'da kurulan 47 üyeli BM İnsan Hakları Konseyine ilk kez 2009'da seçilen ABD'nin şu anki üyeliği normal şartlarda 2019'da sona erecek.
ABD'nin bu tutumunun ardında Trump yönetiminin, ülkesinin BM kurumlarına gönderdiği yıllık toplam 10 milyar doları azaltma istediğinin yattığı da kaydediliyor. ABD basınına yansıyan bir başkanlık kararnamesi taslağında, ABD yönetiminin, kriterleri karşılamamaları halinde BM kuruluşları ve diğer uluslararası örgütlere fon desteğinin yüzde 40 kesileceği ifadesi yer almıştı.
BM sistemine en fazla katkı yapan diğer ülkeler yıllık ortalama 3,2 milyar dolarla İngiltere, 2,9 milyar dolarla Japonya, 2,1 milyar dolarla Almanya, 1,4 milyar dolarla Kanada, 1,3 milyar dolarla İsviçre, 1,2 milyar dolarla Norveç, 1,1 milyar dolarla Fransa, 1,1 milyar dolarla Hollanda ve 898 milyon dolarla Brezilya olarak sıralanıyor.
Yorumlar