İngiltere, Brexit nedeniyle şimdi de mezbahanelerde çalışacak kasap bulamıyor
Tır şoförleri gibi İngiltere'deki domuz çiftliklerinde çalışan çok sayıda yabancı kökenli kasap da Covid-19 sırasında geçinebilmek için ülkesine dönmüş, o sırada Brexit gerçekleşince de İngiltere'ye geri gelememişti.
Şimdi bu nedenle ülkedeki domuz mezbahalarında ciddi bir insan açığı oluştu. İngiltere Ulusal Domuz Derneği'nden yapılan açıklamaya göre şimdiye kadar kesilmiş olması gereken 120 bin domuz kasap olmadığı için hala hayatta ve sayıları artmaya devam ediyor. Domuzların beslenme ve bakım maliyetleri de sürekli artıyor.
Çevre Bakanı George Eustice, gazetecilere verdiği demeçte çiftçilerin geçim kaynaklarını riske atan ve hayvan refahı sorunlarına neden olan bu sorunu geçici vizelerle çözeceklerini söyledi.
Eustice , "Yapacağımız şey, mezbahalardaki kasapların ve domuzlarla uğraşan et işleyicilerinin 'Mevsimlik İşçi Programı' kapsamında altı aya kadar geçici olarak ülkeye girmesine izin vermek. Bu, şu anda çiftliklerde sahip olduğumuz domuz birikimiyle başa çıkmamıza yardımcı olacak" dedi.
Eustice, biriken domuzları öldürmek ve parçalamak için ilk aşamada acil olarak yaklaşık 800 kasabın gerekli olacağını söyledi ve mezbahaların et depolamasına da yardımcı olacaklarını duyurdu.
İngilizce şartı kaldırılmayacak
Ancak hükümet, bu yoldan gelecek olan kasaplar için vasıflı vize şartlarından biri olan İngilizce dil seviyesini hafifletme niyeti yok. Çiftlik sahipleri ise haftalardır bakanları bu konuda harekete geçmeye çağırıyor.
Ulusal Domuz Derneği yaptığı açıklamada, hükümetin attığı adımın sektörü çok rahatlatacağı belirtiyor. Ulusal Çiftçiler Birliği Başkan Yardımcısı Tom Bradshaw da vizelerin "doğru yönde atılmış bir adım" olduğunu söyledi ve ekledi:
"Kritik olan mesele kasapları buraya ne kadar çabuk getirebileceğimiz? Onlara en kısa sürede burada ihtiyacımız var."
Brexit'in sonuçları
Kasapların olmaması, İngiltere'nin akut iş gücü kıtlığıyla karşı karşıya olduğu birkaç alandan sadece biri.
Hükümet geçen ay da 5 bin yabancı kamyon şoförü ve 5 bin 500 kümes hayvanı işçisi için geçici vize vermeyi planladığını duyurmuştu. Ancak Johnson hükümetinin Brexit ile hedeflediği durum bu değildi elbette. İşletmelerin ucuz yabancı işgücüne güvenmek yerine İngiliz iş gücüne yatırım yapmasını isteniyor. Ne var ki, bu olduğu takdirde kısa süre içinde İngiliz ürünlerinin maliyeti artacak ve bu da hayat pahalılığı olarak İngilizlere yansıyacak.
Başbakan Boris Johnson ve bakanları ilk başlarda, İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden çıkışının tedarik zincirlerinde iş gücünü etkileyen ana sorun olduğuna dair gerçeği kamuoyu önünde kabul etmeye yanaşmadı.
Hükümet Brexit'e bağlamak istemiyor
Tüm suçu pandemiye ve başka ülkelerdeki gelişmelere bağlayan Johnson hükümeti, Brexit'in arzu edilen sonuçları vermemiş olduğunu kabul ettiği takdirde seçim kampanyasında edilmiş tüm sözler ve vaatler üzerinden sert eleştirilere maruz kalınacağının farkında.
Bakan Eustice, "Karmaşık bir tablo: Piyasada çok fazla aksama, Çin pazarına erişimde sorunlar, belki biraz fazla üretim var... ve evet, işçiler durumu ağırlaştırıcı bir faktör oldu ama tek faktör bu değil, pandemi sırasında sektörün güvendiği AB vatandaşı işçilerin çoğu da ülkelerine döndü. Yani Brexit ile ilgisi yok" diyor.
Yorumlar