Hüda-Par, Sur'un afet kapsamına alınmasını istedi
Hüda-Par Diyarbakır İl Başkanı Şeyhmus Tanrıkulu,yaşanan terör olayları nedeniyle Sur'un afet bölgesi kapsamına alınmasını istedi.
Hüda-Par, Diyarbakır'ın merkez Sur İlçesi'nde yaşanan olaylarla ilgili hazırladığı 'Sur'un imar ve islah' raporunda, devlet ve PKK arasındaki çatışmalarda sivil insanların hayatını kaybettiği; hükümetin son eylem planı ve iyileştirme adımlarının da kapsayıcı olmaktan uzak olduğu ileri sürüldü.
'KÜRT HALKI SÖZDE ÖZYÖNETİMİ TANIMIYOR'
Hüda-Par Diyarbakır İl Başkanı Şeyhmus Tanrıkulu, Sur İlçesi ile ilgili partilerinin hazırlıdığı raporu, il başkanlığında düzenlediği basın toplantısıyla açıkladı. PKK'nın, evlerin önünde ve sokak girişlerine bomba yerleştirildiğini belirten Tanrıkulu, sokağa çıkma yasaklarıyla, operasyonların uzaması nedeniyle de halkın mağdur edildiğini söyledi. Tanrıkulu, "Bu dönemde halkın güvenliği hiçe sayılmış, devlet ve PKK arasındaki çatışmadan sivil insanlar, çocuklar, yaşlılar, kadınlar hayatlarını kaybetmiştir. Bu çatışmalara taraf olmayan, çatışmaları benimsemeyen halkımız, çukur siyaseti ve özyönetim ilanlarını tanımadığını fiili olarak gösterip, adeta bu ucube çukur ve özyönetim ilanlarından kaçmış, yanına eşyalarını dahi almaya fırsat bulamadan yıllardır yaşadığı mahallesini, evini, işyerini ve meskenlerini terk etmek zorunda kalmıştır.
SUR'DA EVE DÖNÜŞ BAŞLADI
'MAĞDURİYET ÜZERİNDEN HEDEFLERİNE ULAŞMAK İSTEDİLER'
Mazlum ve mustazaf Kürt halkı bir asırdan fazladır resmi ideolojinin baskı, asimilasyon, inkar ve imha politikasına maruz kalmış, yüzbinlerce sivil insan, binlerce alim katledilmiştir. Buna rağmen bugüne kadar İslami, insani ve meşru haklarından vazgeçmemiştir. Ne yazık ki bu mazlum halkın hakları için mücadele ettiğini iddia eden örgüt, aynen Kemalist sistem gibi halkımızı mağdur etmiş, kendi ideolojik istek ve arzularını halka yaşattığı mağduriyet üzerinden ideolojik hedeflerine ulaşmaya çalışmıştır" dedi.
"PKK VE MARJİNAL SOL ÖRGÜTLERİN İDEOLOJİK DEVRİM FANTAZİSİ"
PKK'nın ve marjinal sol örgütlerin ideolojik devrim fantazisi yüzünden bu olayların yaşandığını anlatan Tanrıkulu, "Bölgemizdeki tüm dinamikler, siyasi partiler, STK’lar ve kanaat önderleri, şehir merkezlerine getirilmek istenen ve getirilen çatışmaları eleştirmiş, kabul etmemiş ve her platformda karşı olduğunu dile getirmiştir. 6-8 Ekim olaylarına da atıfta bulunan Tanrıkulu, o süreçte ensafın yüzde 50 oranında ciro kaybına uğradığını savunarak, "Son çatışmalar ise esnafı perişan etmiş ve büyük bir darboğaza itmiştir. Hükümetin son eylem planı ve iyileştirme adımları kapsayıcı olmaktan uzak olup, var olan sorunları ve mağduriyetleri gidermede de yetersiz kalmıştır" diye konuştu.
"AFET KAPSAMINA ALINMALI"
Sur gibi yerlerin afet kapsamına alınması gerektiğini kaydeden Tanrıkulu, "Hükümetin batı illerinde meydana gelen doğal afet veya iş kazaları olan yerlerde mağdur olanlara yönelik yapmış olduğu yardımlar herkesin malumudur. Sur’da olan mağduriyet ve tahribat bunlar ile kıyas dahi edilemez. Bu yüzden Sur gibi yerlerin afet kapsamına alınması, adaletin ve insanlığın gereğidir. Kamuoyunun şunu iyi bilmesi gerekir ki ortada gerçekten ifade edilemeyecek kadar bir mağduriyet, tahribat, moral bozukluğu ve çatışmaların bu seviyeye gelmesine neden olanlara karşı büyük bir öfke vardır" dedi.
Yorumlar