Hareketli yaşam felç olasılığının önüne geçiyor

Hacettepe Üniversitesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşe Karaduman, felç vakalarının önlenmesi ve başarılı rehabilitasyon döneminin geçirilmesi için hareketli bir yaşam modelinin benimsenmesi gerektiğini bildirdi.

Prof. Dr. Ayşe Karaduman, Trakya Üniversitesi (TÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi Rehabilitasyon Bölümü tarafından TÜ Devlet Konservatuvarı toplantı salonunda düzenlenen "İşlevsellik, Yeti Yitimi ve Sağlığın Uluslararası Sınıflandırılması ve Nörolojik Fizyoterapi" konulu konferansta inme rahatsızlıklarının Türkiye’de ve dünyada oldukça sık görüldüğünü söyledi.

Felcin, hareket bozukluğuna neden olan merkezi sinir sisteminin dolaşım bozukluğu sonucu ortaya çıktığını belirten Karaduman, bu rahatsızlıkların kırklı yaşlardan sonra görülme olasılığının daha yüksek olduğunu ifade etti.

Felç vakalarına karşı çeşitli önlemler alınabileceğini aktaran Karaduman, "Aktif olmalıyız, aşırı kilodan kaçınmalıyız, eğer tansiyon hastasıysak ilaçlarımızı düzenli almalıyız. Doktor kontrollerimizi ihmal etmemeliyiz. Ama yine de başımıza böyle bir hadise geldiği zaman yapılacak şey rehabilitasyon süreçlerini başlatmaktır. Bu bir an önce yapılmalıdır ve bunda gecikmemek gerekir. Zira inmeler hareket bozukluklarına yol açar ve bu bozukluklar da zamanında müdahale edilmezse, iyi bir fizyoterapi programıyla hastalar takip edilmezse, hastaların engellilikleri veya özürlülükleri giderek artacaktır. Bu da bir yandan bakım sorunları bir yandan sağlık sorunları, toplumun ve bireyin yükünü paralel olarak da sağlık maliyetlerini arttıracaktır” diye konuştu.

Tedavi sürecinde fizyoterapistlerin önemli rol oynadığını da vurgulayan Karaduman şöyle devam etti:

"Gerek inmeden sonraki ilk dönemde gerekse ilerleyen zamanlarda, evde bakım aktivitelerinde mutlaka fizyoterapistlerin yer alması gerekir. Bir diğer yandan da inmelerin engellenmesinde fizyoterapistlerin çok önemli bir yeri var. Toplumdaki hareket alışkanlıklarını arttırmaya yönelik olmalıdır. Giderek hareketsizleşen bir toplum olmaya başladık. Bunda ekran etkinliklerinin çok önemli bir payı var. Biz fizyoterapistler olarak bunun altını özellikle çizmek istiyoruz ve diyoruz ki ne olur harekete geçin."