Hanefi Avcı'dan FETÖ ile ilgili çok önemli tespit!

15 Temmuz’da yapılan kanlı darbe girişiminin ardından FETÖ terör örgütünün Türkiye üzerinde oynadığı tüm kirli oyunlar gün yüzüne çıkmaya başladı. Devletin hemen her kademesinde çeşitli makamlara sinsice yerleşen FETÖ mensubu teröristlerin bir kanser gibi sinsice büyümeleri de son yıllara kadar neredeyse fark edilemedi. Bu yapının sapkınlığının farkına yıllar önce varan çeşitli dini yapılanmalar ve tarikatların uyarıları da maalesef dikkate alınmadı…

Fethullahçı Terör Örgütü’nü en iyi tanıyan isimlerin başında gelen Eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, Türkiye’deki dini yapılanmaların, cemaatlerin, tarikatların hemen hepsinin bundan yıllar önce Fethullah Gülen ve cemaati hakkında kamuoyunu uyardığını belirtti.

Bu yapıların uyarılarının karşılık bulmamasının nedenini  “Bu cemaatler daha çok kendi dünyalarında kendi halklarıyla beraber yaşadıkları ve devlet işine girme bir makam sahibi olma gibi durumları olmadığı için Fethullah Gülen ve cemaatine karşı söyledikleri pek fazla karşılık bulmadı.  Fethullah Gülen ve Cemaatinin sesi kuşkusuz o dönemde çok daha fazla çıkıyordu. Basın yayın organları, güçleri kuvvetleri daha fazlaydı. Daha önceki şartlar, daha önceki konjonktür de bu hareketi destekledi. Rahmetli Özal’dan bu yana başlarsanız devlet erkanı tarafından da destek gördü. Bu şekilde devletin üst kademesine yakın olunca bu yapı diğer dini toplulukların söylemlerini de fazla dikkate alan olmadı maalesef.“ şeklinde ifade eden Avcı’nın AjansHaber’e yaptığı çok çarpıcı değerlendirme şu şekilde:

BUNDAN YILLAR ÖNCE DİNİ YAPILAR VE CEMAATLER FETÖ’YE KARŞI KAMUOYUNU UYARDI

Bundan yıllar önce dini yapılanmaları, cemaatleri, tarikatları gezip gördüğümüzde buradaki insanları dinlediğimizde FETÖ terör örgütünün ta o zamanlarda yanlış yolda olduğunu ve vatandaşları uyarmaya çalıştıklarına şahit olduk. Bu cemaatler, tarikatlar başından beri Fethullah Gülen ve cemaatiyle mesafeli durdular. Hem İslami anlayışlarının yanlış olduğunu hem de topluma yaklaşımlarının yanlış olduğunu her fırsatta dile getirdiler. Hatta çok daha radikal olan gurupların çok sert tepkileri oldu ama sesleri çok güçlü çıkmadığı için kendilerinin sözünün dinlenmediğinden yakındılar.

HER TÜRLÜ HAKKI HUKUKU GASP EDİP DİNİ YAPILANMALARI ERİTMEYE ÇALIŞTILAR

FETÖ Türkiye’deki bütün cemaatleri bütün siyasi gurupları, bütün dini hareketlerin hepsinin cemaat tarafından dinlendiğini, takip edildiğini görüyoruz. Her türlü hakkı hukuku gasp ederek, kendilerinin dışındaki bütün yapılanmalara hayat hakkı tanımayarak, bu yapılanmaya üstten bakan bir zihniyetle bu dini yapılanmaları eritmek için uğraştılar.

GÜLEN’İN ANLATTIKLARININ DİNİ KAİDELERE UYMADIĞINI HER FIRSATTA DİLE GETİRDİLER

Türkiye’deki dini yapılanmaların hemen hepsi Fethullah Gülen’in anlattıklarının dini kaideler uymadığını da her fırsatta dile getirdiler. Bu cemaatlerin, dini yapılanmaların Fethullah Gülen ve cemaatine en büyük karşı çıkışları da zaten bu noktadadır. Her fırsatta İslamiyet’i tahrip ettiklerini, İslam’ı, olması gerekenden farklı yorumladıklarını dile getirdiler. Keşke basın mensupları gidip bu dini yapılanmalarla gidip ayrıntılı olarak işlese de burada anlatmak istediklerim ayrıntılı bir şekilde ortaya çıksa…

DİNLER ARASI DİYALOĞU ELEŞTİRENLERDEN İNTİKAM ALMAK İSTEDİLER

Büyük din alimleri ve bu konularda eserler yazan din adamlar özellikle dinler arası diyalog konusunu eleştirdikleri zaman bu insanlara FETÖ cemaat olarak kinlenip intikam alma yoluna gittiler. Bu insanlara karşı özel bir hınçlarının olduğunu gözlemliyorduk. Türkiye’deki İslami kesimler eskiden beri Fethullah Gülen ve cemaatine karşı tavır aldılar. Hiçbiri bu yapının hiçbir adımını tasvip etmedi.

RAHMETLİ ÖZAL’DAN BU YANA DESTEK GÖRDÜLER

Bu cemaatler daha çok kendi dünyalarında kendi halklarıyla beraber yaşadıkları ve devlet işine girme bir makam sahibi olma gibi durumları olmadığı için Fethullah Gülen ve cemaatine karşı söyledikleri pek fazla karşılık bulmadı.  Fethullah Gülen ve Cemaatinin sesi kuşkusuz o dönemde çok daha fazla çıkıyordu. Basın yayın organları, güçleri kuvvetleri daha fazlaydı. Daha önceki şartlar, daha önceki konjonktür de bu hareketi destekledi. Rahmetli Özal’dan bu yana başlarsanız devlet erkanı tarafından da destek gördü. Bu şekilde devletin üst kademesine yakın olunca bu yapı diğer dini toplulukların söylemlerini de fazla dikkate alan olmadı maalesef.  

   YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.