Gürer: “AKP zihniyeti tarımın canına okudu”
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, yerli üretimi geliştirmek yerine, ithalatçı bir anlayışla dışa bağımlı tarımı geliştiren AKP’nin, ülkeyi gıdaya ulaşım konusunda da sorunlu hale getirdiğini belirtti.
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, AKP milletvekillerinin teklifiyle Meclis’e gelen ve tarım ve orman alanında düzenlemeleri içeren Orman Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin görüşüldüğü Genel Kurul’da söz olarak, teklifte yer alan maddelerle ilgili eleştirilerini sıraladı.
186 Milyar destek ödenmeliydi
AKP milletvekilleri tarafından Meclis’e getirilen kanun teklifinde sözleşmeli üretim ve planlı tarımdan bahsedildiğine işaret eden Gürer, ancak 2006 yılında çıkarılan Tarım Kanunu’nda milli gelirin yüzde 1’inin çiftçilere dağıtılmasını içeren bir madde yer almasına rağmen bu maddenin hiç uygulanmadığını hatırlattı. Gürer, “2023 yılı bütçesinde de destek olarak 54 milyar lira ayrıldı. Normalde çiftçimize 186 milyar lira verilmesi gerekirken bu destek de ne yazık ki bütçeye konmadı” dedi.
Tehditle, cezayla tarım yapılmaz
Meclis’e getirilen düzenlemede, çiftçilerin planlı üretime yönlendirilmesinin amaçlanmasına rağmen, burada, cezayla, tehditle işlem yapılmak istendiğine dikkat çeken Gürer, “Çiftçilerimizi tarımdan tümden uzaklaştırmayı amaçlayan uygulamaları bu kez de burada gündeme getiriyorlar; bu, yanlış” diye konuştu.
Çiftçinin desteklenmesi, hangi bölgede hangi ürünün yetişeceğinin bir yıl önceden planlanması, taban fiyatın önceden açıklanması gerektiğine işaret eden Gürer, “Tarım ilçe müdürlüğünden izin alacaksın, bizim dediğimizi ekeceksin, ekmezsen sana ceza vereceğiz.” Anlayışının yanlış bir anlayış olduğunu belirtti.
Gürer, sözleşmeli tarımla ilgili 2006 yılında çıkarılan kanuna göre düzenleme getirildiğini ancak bu düzenlemenin de yaşama geçirilmediğini hatırlattı
Düzenleme çiftçilerin aleyhine
Yeni düzenlemede de şirketlerin lehine çiftçilerin aleyhine yeni uygulamalara gidildiğine vurgu yapan Gürer, tarımdaki sorunun AKP’nin ne yapacağını bilmemesinden kaynaklandığını, her yeni bakan geldiğinde politika değiştiğini, uygulamalarında çiftçinin, çiftçinin, besicinin, üreticinin yanında olunmadığını belirtti.
Tarımda dışa bağımlı hale getirdiler
AKP iktidarının millî ve yerli üretimi geliştirmek yerine ithalatçı bir anlayışla dışa bağımlı tarımı geliştirdiğini anlatan Gürer, “Şimdi, sözleşmeli tarımdan ne amaçlanıyordu? 2006 yılında çıkan kanunun gerekçesinde de var, orada belirtilen şuydu: Arz açığını ortadan kaldırmak. E, bugün Türkiye'de Bakanlığın verdiği yanıta göre 21 üründe arz açığı devam ediyor. Verimlilik ve üretim konusunda ne yazık ki yapılan çalışmalar istenen sonuca evrilmedi. Niye evrilmedi? Önce çiftçimizi, besicimizi, üreticimizi anlayan, dinleyen, onlarla birlikte üreten, onlarla birlikte politika geliştiren bir anlayış yok” şeklinde konuştu.
Tarım neden gelişmedi?
Türkiye’de tarımın neden gelişmediği ile ilgili tespitlerini de anlatan Gürer, “Yalnızca getirdiklerini uygulamaya koymak için büyük tekellerin, yurt dışı kaynaklı bu anlamda tarımı dizayn etmek isteyenlerin verdikleri talimatlar bu ülkede uygulandığı için tarım gelişemiyor.
Bize ait olanı, yerliyi, halkımızın gıda ihtiyacını karşılayacak olan ürünleri üretecek çiftçimizi, besicimizi eğer sahiplenselerdi, bugün yaşananlar yaşanmazdı. Kamucu bir anlayıştan uzaklaşıp yalnızca Türkiye'yi yabancı tekellerin ürettiği ürünlerin pazarı hâline getirme anlayışından sıyrılmadıkları için de sürekli olarak değişkenliğe gidiyorlar” diye konuştu.
Seçime 50 gün kala tarımsal dönüşümle ilgili yeni düzenlemelere ihtiyaç duyan AKP’nin, tarımda yeni düzenlemeler getirmeye çalışarak kendi yetersizliğinin farkına vardığını ancak yanlışı yanlışla sürdürmeye devam ettiğini anlatan Gürer, “Planlamadan anladıkları da bu kanun maddesinde görüldüğü üzere tehditle, cezayla yıldırarak ‘Bizim dediğimizi yapacaksın’ anlayışına dayanıyor; bu, yanlış bir anlayış, bundan vazgeçin” dedi.
Herşey güzel olacak
AKP’nin bu olumsuzluklardan vazgeçmesine gerek kalmadığını da vurgulayan Gürer, “14 Mayısta sandık geldiğinde bu ülkenin çiftçisi, esnafı, emeklisi, engellisi, köylüsü, kadını sandığa giderek size yirmi iki yılda Türkiye'yi getirdiğiniz noktanın boyutlarının dersini verecek. Ondan sonra da yeni süreçte Türkiye'de tarım yeniden düzenlenip, planlanıp -üretimin, verimin, kalitenin- üretilen katma değerli ürünle marka yaratıp yurt dışına ürün satacak boyutta geliştirilecek. Bunun yolunu açacağız. Planlı tarım nasıl yapılır? Türkiye’nin katma değerli marka ürünleri üretip yurt dışına nasıl sattığı görülecek” ifadelerini kullandı.
Meksika’dan nohut
Meksika'dan nohut, Kanada'dan mercimek, Yunanistan'dan pirinç, Rusya'dan buğday, Ukrayna'dan ham yağ getirilmesine rağmen, AKP iktidarının “Türkiye'de tarım politikamız var...” şeklindeki sözlerini de eleştiren Gürer, Meclis Genel Kurulu’ndaki konuşmasını şöyle tamamladı:
“Başkalarının ürettikleriyle değil, kendi ürettiklerimizle büyüyeceğiz; sözleşmeli tarımda, iyi tarımda, organik tarımda sorunlar oluştu. Organik tarım yapan çiftçi sayısı 78 binden 58 bine düştü. Getirirlerken söyledikleriyle sonuçta, uygulamada olanların yarattığı sorunlar tarımın canına okudu.
Biz tarımı yeniden toparlamaya, düzeltmeye, sorunları çözmeye hazırız ve 14 Mayıstan sonra da halkın oylarıyla bunu gerçekleştireceğiz.”
Yorumlar