Görmez, Srebrenitsa'da dünyaya seslendi

Diyanet İşleri Başkanı Görmez, Srebrenitsa’dan dünyaya mesaj verdi.

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, 8 binden fazla Boşnak'ın katledildiği Srebrenitsa soykırımının 20. Yıldönümü anma programı için gittiği Bosna Hersek’te bugün olayların yaşandığı Srebrenitsa bölgesine geçti.

GÖRMEZ ÖĞLE NAMAZINI KILDIRDI

İkinci Dünya Savaşı'nın ardından yaşanan en büyük insanlık trajedisi olarak kabul edilen Srebrenitsa'daki soykırımın 20. Yılında, Srebrenitsa’da düzenlenen anma etkinliklerine katılan Diyanet İşleri Başkanı Görmez, önce şehitliği gezerek dua etti. Ardından binlerce kişiye öğle namazını kıldıran Başkan Görmez, Srebrenitsa soykırımında hayatını kaybeden 136 kurbanın cenaze namazına katıldı.

136 kurbanın Potoçari Anıt Mezarlığına defnedilmesinin ardından duygularını paylaşan Başkan Görmez, Srebrenitsa’dan dünyaya önemli mesajlar verdi.

Srebrenitsa’nın, insanlığın yirmi sene önce insanı insan yapan tüm değerleri hoyratça tükettiği bir mekan olduğunu kaydeden Başkan Görmez’in dünyaya verdiği mesajda şu ifadeler göze çarptı;

''HEP BİRLİKTE BU SOYKIRIM ÜZERİNDE DÜŞÜNÜLMESİ GEREKİR''

Bugün burada, yirmi sene önce insanlığın, insanı insan yapan bütün değerleri hoyratça tükettiği bir mekandayız. Ama aynı zamanda gördüğünüz gibi burası, Peygamber Efendimizin hadislerinde şehitliği cennete benzetir, burası da aynı zamanda cennet gibi bir mekan. İnsanlık ailesinin hep birlikte bu katliam üzerinde düşünmesi gerekir. Bu katliamın insanlığa öğreteceği çok büyük dersler, ibretler var. Srebrenitsa’ya Saray Bosna’dan karayoluyla geldim. Yolda bana köyler gösterdiler, dualar yaparak geldik. Bazı köylerde bir tek insan kalmamış. Bütün ailenin tamamı hayatını kaybetmiş. Burası gerçekten çok büyük bir soykırım…

''BUGÜN HALA, BU SOYKIRIM GÖLGELENMEYE ÇALIŞILIYOR''

Yirmi sene geçti ama insanlık buradan ders almadı. Bugün hala, uluslararası manipülasyonlarla bu soykırım, katliam gölgelenmeye çalışılıyor. Bizim milletimiz açısından düşündüğümüz zaman bu savaş, Çanakkale Savaşı'nın devamıdır. Tarihçiler ne der bilmem ama yüz sene önce Çanakkale'de verilen savaş ne ise burada yürütülen savaş da odur.

''BOSNA SAVAŞ'I BM'NİN SONUNUN İLAN EDİLDİĞİ BİR SAVAŞTIR''

Bu savaş Batı kök değerlerinin iflas ettiğini gösteren bir savaştır. Bu savaş BM'nin sonunun ilan edildiği bir savaştır. Ondan sonra İslam dünyasında meydana gelen acılar, Irak'ta, Suriye'de yaşadığımız pek çok acı aslında Bosna'da yapılan savaşın neticesidir.

Biz millet olarak Bosna Savaşı'nı, kendi tarihimizde var oluş mücadelemizi verdiğimiz savaşların bir parçası olarak görüyoruz. Düşüncesi ne olursa olsun insanların akın akın buraya gelmesi bunu gösteriyor. Allah yirmi sene önce burada şehit olan ve bugün defnettiğimiz kardeşlerimize rahmet etsin. Bosna, Müslüman kimliğini koruyarak barış içinde yaşamaya devam etsin.

''SREBRENİTSA'DAKİ SAVAŞTA ZAFER ASLINDA BOŞNAK KARDEŞLERİMİZİN OLDU''

Boşnak kardeşlerimiz bu savaşta, burada yirmi sene önce Srebrenitsa’da yapılan savaşta aslında mağlubiyet yaşamadılar. Aslında zafer onların oldu. Savaş'ın ahlakına, hukukuna riayet ederek savaştılar. Aliya İzzet Begoviç’i bu şehitlerin huzurunda anmadan geçemem. O, ‘Ahlaksız bir zafer sahibi olmaktansa, ahlaklı bir yenilgiyi tercih ederiz’ demiştir. İslam’ın öğretisi ona bunu gösterdi.

''BUGÜN DEFNEDECEĞİMİZ 136 ŞEHİDİMİZİN 13'Ü ÇOCUK, ÜÇTE BİRİ İSE KADIN''

Ben burada Boşnaklarda umudu fazlasıyla gördüm. Dolayısıyla bu savaşın onlar için bir zafer olduğunu düşünüyorum. Evet çok kayıplarımız oldu. Sekiz bin küsur şehidimiz oldu. Bugün defnedeceğimiz 136 şehidimizin 13 ü çocuk, üçte biri ise kadın… Doğrudan silahı eline alan kimse yoktu neredeyse.

Başkan Görmez, Sırp Başbakan’ın tören alanına gelmesiyle halkın gösterdiği yoğun tepkiler üzerine Bosna Diyanet Reisül Uleması Hüseyin Efendi Kavazoviç’in tören alanında yaptığı konuşmaya değinerek şunları söyledi;
“Bugün aslında önemli iki şey oldu. Bunlardan birincisi, Kavazoviç Hoca’nın fetva meclisinin aldığı kararı okumasıydı. Diğeri ise Sırp Başbakan’a halkın gösterdiği tepkiden sonra yaptığı konuşma idi. Her ikisi de tarihi öneme sahiptir. Fetva metnine baktığımızda, ‘Burada bir katliam yaşansa bile biz Müslümanlar bunu bir kin, öfkeye ve intikama dönüştürmeyiz’ diyor. Biz tarihimizden aldığımız başka inançların mensuplarına, onların canına, malına, ırzına saygıyı kaybetmeyiz. Bu son derece önemlidir. Sırp Başbakana yönelik tepkiler üzerine yaptığı konuşmada ise, önce halkı teskin etti ve dedik ki, ‘Kim olursa olsun başka bir milletin öncüsü buraya gelmiş bize düşen saygıyı kaybetmemektir’ Ona da dedi ki, ‘Burada bir tek annenin duyduğu ıstırabın binde birini yaşıyorsanız lütfen burasını terk edin.’”

Yorumlar