Görme engellilere Kuran'ı Kerim!
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, görme engelliler için Kur'an hazırlandığını, görme engellilerin her il ve ilçede kurulacak merkezlere gelerek Kur'an öğrenebileceklerini ifade etti
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, "Diyanet İşleri Başkanlığımız birkaç yıldır üzerinde yoğunlaştığı çalışmayla artık Türkiye'de gözü görmeyen ama kalbi gören görme engelli her kardeşimize parmaklarının ucuyla Kur'an okumaya ve öğretmeye hazır hale geldi" dedi.Görmez, Pursaklar Müftülüğünce yaptırılan Ehli Beyt Merkez Kur'an Kursu açılış törenindeki konuşmasında, Kur'an kurslarında yeni eğitim öğretim yılının bugün başladığını belirtti.
BÜYÜK KİTAP İÇİNDE YAŞATTIĞIMIZ TABİATTIR, KAİNATTIR.
Yurt genelinde 24 bin 757 Kur'an kursu olduğunu ifade eden Görmez, bu kurslarda yaklaşık 1 milyon 200 bin öğrencinin Kur'an eğitimine başladığını söyledi. Yeni eğitim öğretim yılının hayırlı olması temennisinde bulunan Görmez, şöyle konuştu:
"Bir kitap düşünün ki iman kitabıdır ama ilk kelimesi 'İman edin' değildir. Bir kitap düşünün ki ahlak kitabıdır ama ilk emri 'Ahlaklı olun' değil. İbadet kitabıdır, ilk emri 'Namaz kılın' değil, ilk emri 'Oku'. İman ettiğimiz kitabın ilk emri 'Oku'. 'Oku' emrine baktığımızda Cenab-ı Hakk'ın bizlere, yine Kur'an'a baktığımızda üç büyük kitabı okumayı emrettiğini görürüz. Birincisi küçük kainat dediğimiz insan, ikincisi kainat. Biri küçük kitap, biri büyük kitap, biri en büyük kitap. Küçük kitap, küçük bir kainat olan insandır. İnsanı okumak Kur'an'ın emridir. Büyük kitap içinde yaşadığımız tabiattır, kainattır. Kainat büyük kitaptır ve Kur'an bize kainat kitabını da okumamızı emrediyor. Üçüncü kitap da bu iki kitabın en büyük tercümesi, en büyük kitap Kuran-ı Kerim'dir. Bugün İslam dünyasında olup bitenlerin en büyük sebeplerinden bir tanesi bu kitapların birbirinden ayrılmasıdır. Bunlar birleştiği zaman, bunları birlikte okuduğumuz zaman Kur'an'ın o ilk emri, 'Oku' emrine icabet etmiş oluruz."
DİNİMİZ BUNLARI BİRLEŞTİRMEMİZİ EMREDİYOR.
Kur'an'ın 'Oku' emrine icabetin, sadece bazı ayetlerini veya tamamını ezberlemek anlamına gelmediğini vurgulayan Görmez, "Kur'an'ın 'Oku' emrine icabet, bütün kainatı, insanları, okumaktır. Faydalı olan bütün ilimlerden istifade etmektir" diye konuştu.
Onlara Kur'an'ı öğretme konusunda eksiklerimiz vardı. "Matematik, fizik, kimya ne kadar okunması gerekiyorsa Kur'an-ı da öyle okumak lazım. Bunları birbirinden ayırmıyor yüce dinimiz. Yüce dinimiz bunları birleştirmemizi bize emrediyor" diyen Görmez, bazı müjdeleri de alandakilerle paylaşmak istediğini söyledi.
YÜZ BİNLERCE GÖZÜ GÖRMEYEN KARDEŞİMİZ VAR AMA KALBİ BİZDEN FAZLA GÖRÜYOR.
Diyanet İşleri Başkanı Görmez, şöyle devam etti: "Birinci müjde, Kur'an kurslarımızın müfredatıyla ilgili. Artık müfredatımız sadece Kur'an'ın lafzını, nazmını okumaya yönelik olmayacak. Hafızlık yapan çocuklarımız aynı zamanda ezberledikleri Kur'an'ın manasına da nisbeten de olsa vakıf olacaklar. Kur'an kurslarımızın müfredatının bu açıdan iki yıldır sürekli değiştirildiğini, çocuklarımızın sadece Kur'an'an lafzı ve nazmıyla ilgili değil, manası ve hikmetiyle de tanışmayı, tanıştırmayı hedeflediğimizi açıkça ifade etmek istiyorum. İkinci bir müjde daha vermek istiyorum. Diyanet İşleri Başkanlığımız birkaç yıldır üzerinde yoğunlaştığı çalışmayla artık Türkiye'de gözü görmeyen ama kalbi gören görme engelli her kardeşimize parmaklarının ucuyla Kur'an okumaya ve öğretmeye hazır hale geldi. Yüz binlerce gözü görmeyen kardeşimiz var ama kalbi bizden daha fazla görüyor. Bizim onlara Kur'an'ı öğretme konusunda eksiklerimiz vardı. Şimdi kabartma Kur'anlarımızla, din dersi, siyer kitaplarımızla gözü görmeyen her kardeşimizin, bizim bu çağrımıza kulak vererek her il ve ilçede kurduğumuz, kuracağımız merkezlere gelerek parmaklarının ucuyla yüce Kur'an ile tanışma imkanına sahip olduklarını ifade etmek istiyorum."
İŞİTME ENGELLİLERE YÖNELİK ÇALIŞMALAR
İşitme engellilere yönelik de çalışmalarının olduğunu vurgulayan Görmez, "Aynı şekilde işitme engelli kardeşlerimiz de işaret diliyle Kur'an muhtevasından haberdar olabilecekler" ifadesini kullandı.
Başkanlık olarak ilk defa "İşaret Diliyle Dini Kavramlar Sözlüğü"nü hazırladıklarını anımsatan Görmez, her ilden, ilçeden görevlilerin söz konusu eğitimleri aldığını, bu sayede işitme ve görme engellilere eğitim verilebileceğini kaydetti. Kur'an ile doğru tanışmanın önünü daima açık tutmamız lazım. Türkiye'de, Cumhuriyet tarihi boyunca din eğitimi ve din hizemetlerinin zaman zaman tartışma konusu olduğunu belirten Görmez, şunları kaydettİ:
"Ancak bugün İslam dünyasının içinden geçtiği süreçleri dikkate aldığımızda, şunu açıkça ifade etmek istiyorum, bugün İslam dünyasında herhangi bir İslam ülkesinin ekonomisini canlandırmak ne kadar önemliyse veyahut bağımsızlığını koruması, barış ve istikrarı koruması ne kadar önemliyse bütün bunlarla birlikte her İslam ülkesi için din eğitimi, din hizmetleri meselesini çözmüş olması da o kadar önemlidir.Bugün Türkiye'de 90 bin camide günde 5 vakit muntazam olarak ezanın okunması, bu ülkenin semalarından, hiçbir mahallesinden eksik olmaması, barış ve huzur içinde bu camilerimizde ibadetlerimizi yapmamız, bu kadar Kur'an kurslarımızda bu hizmetleri yürütmemiz aslında aynı zamanda barışımızın, huzurumuzun, istikrarımızın en önemli teminatıdır. Bunun farkında olmalıyız.
MİLLETİMİZİN HER FERDİNİN KURAN'LA TANIŞMASI
Din eğitimi ve din hizmetleri meselesini çözemeyen her Müslüman ülkede sorunlar giderek büyüyor. Bilhakis bu hizmetlerimizi daha da geliştirerek, hiçbir vehme kapılmadan, hiçbir endişe taşımadan, mayasında var olan Kur'an ile doğru tanışmanın önünü daima açık tutmamız lazım. Milletimizin her ferdinin Kur'an'la dini mübini İslam ile tanışması, milletimizi sadece tarih sahnesinde sürekli kılar, milletimizi zenginleştirir. Bu bizi asla bir adım geriye değil, daima yüz adım ileriye götürür. Yeter ki bunu bilimsel metotlarla, doğru yöntemlerle, güzel mekanlarda çocuklarımıza öğretmesini bilelim." Kur'an-ı Kerim'in de okunduğu törenin sonunda Görmez, İşler ve beraberindekiler Ehli Beyt Merkez Kur'an Kursu'nun açılışını gerçekleştirdi.
BÜYÜK KİTAP İÇİNDE YAŞATTIĞIMIZ TABİATTIR, KAİNATTIR.
Yurt genelinde 24 bin 757 Kur'an kursu olduğunu ifade eden Görmez, bu kurslarda yaklaşık 1 milyon 200 bin öğrencinin Kur'an eğitimine başladığını söyledi. Yeni eğitim öğretim yılının hayırlı olması temennisinde bulunan Görmez, şöyle konuştu:
"Bir kitap düşünün ki iman kitabıdır ama ilk kelimesi 'İman edin' değildir. Bir kitap düşünün ki ahlak kitabıdır ama ilk emri 'Ahlaklı olun' değil. İbadet kitabıdır, ilk emri 'Namaz kılın' değil, ilk emri 'Oku'. İman ettiğimiz kitabın ilk emri 'Oku'. 'Oku' emrine baktığımızda Cenab-ı Hakk'ın bizlere, yine Kur'an'a baktığımızda üç büyük kitabı okumayı emrettiğini görürüz. Birincisi küçük kainat dediğimiz insan, ikincisi kainat. Biri küçük kitap, biri büyük kitap, biri en büyük kitap. Küçük kitap, küçük bir kainat olan insandır. İnsanı okumak Kur'an'ın emridir. Büyük kitap içinde yaşadığımız tabiattır, kainattır. Kainat büyük kitaptır ve Kur'an bize kainat kitabını da okumamızı emrediyor. Üçüncü kitap da bu iki kitabın en büyük tercümesi, en büyük kitap Kuran-ı Kerim'dir. Bugün İslam dünyasında olup bitenlerin en büyük sebeplerinden bir tanesi bu kitapların birbirinden ayrılmasıdır. Bunlar birleştiği zaman, bunları birlikte okuduğumuz zaman Kur'an'ın o ilk emri, 'Oku' emrine icabet etmiş oluruz."
DİNİMİZ BUNLARI BİRLEŞTİRMEMİZİ EMREDİYOR.
Kur'an'ın 'Oku' emrine icabetin, sadece bazı ayetlerini veya tamamını ezberlemek anlamına gelmediğini vurgulayan Görmez, "Kur'an'ın 'Oku' emrine icabet, bütün kainatı, insanları, okumaktır. Faydalı olan bütün ilimlerden istifade etmektir" diye konuştu.
Onlara Kur'an'ı öğretme konusunda eksiklerimiz vardı. "Matematik, fizik, kimya ne kadar okunması gerekiyorsa Kur'an-ı da öyle okumak lazım. Bunları birbirinden ayırmıyor yüce dinimiz. Yüce dinimiz bunları birleştirmemizi bize emrediyor" diyen Görmez, bazı müjdeleri de alandakilerle paylaşmak istediğini söyledi.
YÜZ BİNLERCE GÖZÜ GÖRMEYEN KARDEŞİMİZ VAR AMA KALBİ BİZDEN FAZLA GÖRÜYOR.
Diyanet İşleri Başkanı Görmez, şöyle devam etti: "Birinci müjde, Kur'an kurslarımızın müfredatıyla ilgili. Artık müfredatımız sadece Kur'an'ın lafzını, nazmını okumaya yönelik olmayacak. Hafızlık yapan çocuklarımız aynı zamanda ezberledikleri Kur'an'ın manasına da nisbeten de olsa vakıf olacaklar. Kur'an kurslarımızın müfredatının bu açıdan iki yıldır sürekli değiştirildiğini, çocuklarımızın sadece Kur'an'an lafzı ve nazmıyla ilgili değil, manası ve hikmetiyle de tanışmayı, tanıştırmayı hedeflediğimizi açıkça ifade etmek istiyorum. İkinci bir müjde daha vermek istiyorum. Diyanet İşleri Başkanlığımız birkaç yıldır üzerinde yoğunlaştığı çalışmayla artık Türkiye'de gözü görmeyen ama kalbi gören görme engelli her kardeşimize parmaklarının ucuyla Kur'an okumaya ve öğretmeye hazır hale geldi. Yüz binlerce gözü görmeyen kardeşimiz var ama kalbi bizden daha fazla görüyor. Bizim onlara Kur'an'ı öğretme konusunda eksiklerimiz vardı. Şimdi kabartma Kur'anlarımızla, din dersi, siyer kitaplarımızla gözü görmeyen her kardeşimizin, bizim bu çağrımıza kulak vererek her il ve ilçede kurduğumuz, kuracağımız merkezlere gelerek parmaklarının ucuyla yüce Kur'an ile tanışma imkanına sahip olduklarını ifade etmek istiyorum."
İŞİTME ENGELLİLERE YÖNELİK ÇALIŞMALAR
İşitme engellilere yönelik de çalışmalarının olduğunu vurgulayan Görmez, "Aynı şekilde işitme engelli kardeşlerimiz de işaret diliyle Kur'an muhtevasından haberdar olabilecekler" ifadesini kullandı.
Başkanlık olarak ilk defa "İşaret Diliyle Dini Kavramlar Sözlüğü"nü hazırladıklarını anımsatan Görmez, her ilden, ilçeden görevlilerin söz konusu eğitimleri aldığını, bu sayede işitme ve görme engellilere eğitim verilebileceğini kaydetti. Kur'an ile doğru tanışmanın önünü daima açık tutmamız lazım. Türkiye'de, Cumhuriyet tarihi boyunca din eğitimi ve din hizemetlerinin zaman zaman tartışma konusu olduğunu belirten Görmez, şunları kaydettİ:
"Ancak bugün İslam dünyasının içinden geçtiği süreçleri dikkate aldığımızda, şunu açıkça ifade etmek istiyorum, bugün İslam dünyasında herhangi bir İslam ülkesinin ekonomisini canlandırmak ne kadar önemliyse veyahut bağımsızlığını koruması, barış ve istikrarı koruması ne kadar önemliyse bütün bunlarla birlikte her İslam ülkesi için din eğitimi, din hizmetleri meselesini çözmüş olması da o kadar önemlidir.Bugün Türkiye'de 90 bin camide günde 5 vakit muntazam olarak ezanın okunması, bu ülkenin semalarından, hiçbir mahallesinden eksik olmaması, barış ve huzur içinde bu camilerimizde ibadetlerimizi yapmamız, bu kadar Kur'an kurslarımızda bu hizmetleri yürütmemiz aslında aynı zamanda barışımızın, huzurumuzun, istikrarımızın en önemli teminatıdır. Bunun farkında olmalıyız.
MİLLETİMİZİN HER FERDİNİN KURAN'LA TANIŞMASI
Din eğitimi ve din hizmetleri meselesini çözemeyen her Müslüman ülkede sorunlar giderek büyüyor. Bilhakis bu hizmetlerimizi daha da geliştirerek, hiçbir vehme kapılmadan, hiçbir endişe taşımadan, mayasında var olan Kur'an ile doğru tanışmanın önünü daima açık tutmamız lazım. Milletimizin her ferdinin Kur'an'la dini mübini İslam ile tanışması, milletimizi sadece tarih sahnesinde sürekli kılar, milletimizi zenginleştirir. Bu bizi asla bir adım geriye değil, daima yüz adım ileriye götürür. Yeter ki bunu bilimsel metotlarla, doğru yöntemlerle, güzel mekanlarda çocuklarımıza öğretmesini bilelim." Kur'an-ı Kerim'in de okunduğu törenin sonunda Görmez, İşler ve beraberindekiler Ehli Beyt Merkez Kur'an Kursu'nun açılışını gerçekleştirdi.
Yorumlar