Göktaş: "Şiddetle karşı ilkemiz, sıfır toleranstır”

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, “Şiddete Sıfır Tolerans İlkesiyle büyük bir kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğiz” dedi.

TBMM Genel Kurulu’nda bakanlığının 2024 bütçesine ilişkin bir sunum yapan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, ilk olarak 4 gün önce kürsüde konuşurken kalp krizi geçiren Saadet Partisi Kocaeli Milletvekili Hasan Bitmez’e rahmet, ailesine ve partisine başsağlığı diledi.

Ardından Şebiaruz nedeniyle Hazreti Mevlana’nın vuslatının 750’inci yılını da tebrik eden Bakan Göktaş, Gazze’ye de değindi. “Devletimizin 100’üncü yaşını büyük bir coşku ve heyecanla kutladığımız 2023 yılı, bütün dünyanın gözleri önünde yaşanan acı bir katliama şahitlik ettiğimiz bir yıl oldu. Bugün ne yazık ki Gazze'de büyük bir insanlık suçu işleniyor” diyen Göktaş, şöyle devam etti:

6 Şubat Depremi

“Türkiye olarak, geçmişte olduğu gibi bugün de dünyanın dört bir yanında mazlumun yanında yer almaya, zalime karşı hakikatin sesi olmaya devam edeceğiz. İnsanlık tarihinin en korkunç saldırılarının açtığı yaraları el birliğiyle saracağız. Sosyal hizmet ve psikososyal desteğimizle başta kadın ve çocuklar olmak üzere ülkemizde misafir ettiğimiz Filistinli savaş mağdurlarının yanında olmaya devam edeceğiz.

Depremin meydana geldiği ilk andan itibaren devletimiz sahada milletimizin yanında oldu. Tüm kurumlarımızla üstün bir gayret göstererek gece gündüz demeden her türlü yardımı vatandaşlarımıza ulaştırdık. Daha ilk günden kurumlarımızda olan engelli, yaşlı, çocuk ve kadınlardan oluşan 2.610 kişiyi güvenli bölgelerdeki kuruluşlarımıza yerleştirdik. 1.300 kişilik afet acil sosyal yardım ekibimizle bölgede canla başla çalıştık. Sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları kanalıyla vatandaşlarımıza 1,8 milyar lira nakdî bağış gönderdik. 88 ayni bağış deposu, 300 sosyal market, 27 giyim ve bebek bakım ünitesi, 14 mobil sosyal market tırı, tertip ettiğimiz 487 uçuş seferiyle vatandaşlarımızın acil ihtiyaçlarını karşıladık. Bölgeye ulaştırılan 33 binden fazla yardım tırını ayni bağış depolarına yönlendirdik. Hastanelerde, çadırlarda, konteyner kentlerde, vatandaşlarımızın yaşadığı tüm alanlarda depremden etkilenen vatandaşlarımızla görüştük, ihtiyaçlarını tespit ettik.

Sosyal destek hizmeti sunmak üzere Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti dâhil Türkiye'nin dört bir yanındaki depremden etkilenen 4 milyon kardeşimize ulaştık. 120 işaret dili tercümanımız sahada görev yaptı. Engelliler için 6 mola evini hizmete açtık. Rehabilitasyon amacıyla kadın kooperatifleri iş atölyesi adıyla sosyal alanlar oluşturduk. Tüm kurumlarımızla birlikte çocukların ailelerine ulaştırılması ve kimliklerinin tespit edilmesi için sıkı bir çalışma yürüttük. Ailesinden ayrı düşmüş, refakatçisi olmayan 1.912 çocuğa milletimiz adına biz sahip çıktık. Çocuklardan 1.872'sini ailelerine ve aile yakınlarına teslim ettik, 19'unu bakım ve koruma altına aldık, 5’inin aile odaklı hizmetlerden faydalanmasını sağladık, 1’inin devam eden tedavisini yakından takip ediyoruz, 15 çocuğumuz ise maalesef hayatını kaybetmiştir.

Deprem bölgesini hiçbir zaman yalnız bırakmadık. İlk günkü gibi depremden etkilenen kardeşlerimiz için canla başla sahada aktif bir şekilde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Kendileri de birer depremzede olan çalışma arkadaşlarımızla vatandaşlarımızın derdine derman olmaya devam ediyoruz. Bu vesileyle büyük fedakârlıklarla deprem bölgesinde çalışan tüm kurumlarımıza, sivil toplum kuruluşlarımıza ve çalışma arkadaşlarıma huzurlarınızda teşekkürlerimi sunuyorum. Rabb’im ülkemize, milletimize bir daha böyle büyük bir acı yaşatmasın.

Duruşumuz nettir

Aileye yönelik her türlü tehdide karşı duruşumuz nettir. Bu anlamda aile değerlerimize her zamankinden daha fazla sahip çıkacağız. Aile bağlarımızı sarsacak yaklaşım ve uygulamalara karşı teyakkuzda olmaya devam edeceğiz. İçinde yaşadığımız 21'inci yüzyıl büyük değişim ve dönüşümlerin yaşandığı bir yüzyıldır. Bilgi ve iletişim

teknolojilerindeki değişimlerin yanı sıra, bütün dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgını, savaşlar, depremler, iklim değişikliği gibi olağanüstü durumlar hayatın her alanını derinden etkilemektedir. Şüphesiz tüm bu yaşananlar nedeniyle aile kurumumuz pek çok meydan okumayla karşı karşıya kalmaktadır. Bu olumsuzluklara karşı ailelerimizi bilinçlendirmek ve desteklemek için bugün her zamankinden çok daha fazla sorumluluğumuz olduğunu biliyoruz. Bu kapsamda, aileyi koruma ve güçlendirme politikalarımıza yön verecek 8. Aile Şûramızı geniş bir katılımla gerçekleştirdik. Şûra kararlarını da ocak ayı içerisinde milletimizle paylaşacağız.

Ailenin Güçlenmesi Vizyon Belgesi ve Eylem Planı

Ayrıca, oluşturduğumuz Bilim Kurulu tüm politikalarımızın hayata geçirilmesinde bizlere mihmandar olacak. Bunun yanı sıra, kuracağımız aile enstitüsüyle bir yandan akademik çalışmalarla politikalarımıza yön verecek, diğer taraftan çalışanlarımızın mesleki bilgi ve becerilerini artıracak programlar yürüteceğiz. Yine, 2024’ün ilk çeyreğinde Ailenin Güçlenmesi Vizyon Belgesi ve Eylem Planı’nı açıklayacağız. Bu eylem planıyla aileyi çevre, iklim değişikliği, dijitalleşme ve demografik değişimlerin olumsuz etkilerine karşı güçlendirmeye yönelik farkındalık çalışmaları yürüteceğiz. Sadece ülkemizde değil, yeni dönemde uluslararası bağlamda da aileyi güçlendirme çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Bu kapsamda Türk devletleriyle yapacağımız Türk Dünyası Aile

Bakanları Zirvesi ve Türk Dünyası Aile Çalıştayı ile aile odaklı hizmet, eğitim ve araştırma konularında iş birliklerimizi geliştireceğiz. Ülkemizin dört bir yanında faaliyet gösteren 410 sosyal hizmet merkezimizle vatandaşlarımızın tek bir noktadan sosyal hizmetlere erişimlerini sağlıyoruz. Başta Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olmak üzere ülkemizin her yerinde sosyal hizmetlere erişimi kolaylaştıracak merkezlerimizi yaygınlaştırıyoruz. Politikalarımızın güçlü bir uygulaması olan Aile Destek Programı’mızla ihtiyaçları yerinde tespit ederek hizmetlerimizi kişiye özel hâle getirdik. Rehberlik ve önleyici tedbir faaliyetlerimizle sadece 1,4 milyonu bu yıl olmak üzere toplam 7 milyon haneye misafir olduk.

Aile içi iletişimi geliştirmek amacıyla başlattığımız aile danışmanlığı hizmetiyle vatandaşlarımıza ulaştık. Evlilik Öncesi Eğitim Programı’mızla 1,7 milyon gencimize, Aile Eğitim Programı’mızla 3,9 milyon kişiye eğitim verdik.

Bu fonla Türkiye’nin yer altı zenginliklerinden elde edilecek gelirlerle gençlerimizin geleceğine yatırım yapacağız. Gençlerimizi evlilik süreçlerinde destekleyecek, onları sosyal risklerden korumaya yönelik eğitim ve danışmanlık hizmeti sunacağız. Bunun yanı sıra, kendi işini kurmak isteyen gençlerimizin girişimlerine ve projelerine destek olacağız. İlk uygulamalarını deprem bölgesinde başlatacağımız fonu kısa bir süre içerisinde tüm gençlerimizi kapsayacak şekilde bütün Türkiye'de yaygınlaştıracağız.

Bugün sosyal ve ekonomik destek programıyla aile bütünlüğünü koruyarak 164 bin çocuğun sağlıklı gelişimlerine katkı sunuyoruz. Psikososyal desteğe ihtiyacı olanlara sosyal hizmet, maddi zorluk yaşayan ailelere aylık 3.571 lira maddi destek sağlıyoruz. Koruyucu Aile Programı’mızla 9.655 çocuk bugün aile şefkatiyle büyüyor. Her bir çocuk için ailelere 5.705 lira destek sağlıyoruz.

Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi’nin himayelerinde yürüttüğümüz Gönül Elçileri Projesi’yle koruyucu aile programını daha da yaygınlaştırıyoruz. Bunun yanı sıra evlat edinme hizmetiyle 19.496 çocuğu sıcak bir yuvaya kavuşturduk. Gerçekleştirdiğimiz büyük dönüşümle 14.325 çocuğun 1.365 çocukevi ve çocukevleri sitelerinde aile sıcaklığında büyümelerini sağlıyoruz. Korumamız altında ki 2.828 engelli çocuğa özel koruma ve bakım hizmeti veriyoruz. Şu an kuruluşlarımızda 20'si millî olmak üzere 5.517 sporcu çocuk bulunuyor.

Çocukların sporun yanı sıra kültür, sanat, teknoloji ve bilişim gibi alanlarda yeteneklerini geliştirecek programlara katılmalarını sağlıyoruz. Her birine bir mesleki beceri kazandıracak özel staj programları hazırlıyoruz. Bugüne kadar devlet korumasında yetişmiş 61.480 gencin kamuda istihdam edilmesini sağladık. Bu yıl sonuna kadar 1.044 gencimizin atamasını da gerçekleştireceğiz. Bursa, Kahramanmaraş ve

7/24 takip ediyoruz

Hatay'da hizmete açtığımız gündüzlü çocuk hizmet birimi olan çocuk yaşam merkezlerimizi yaygınlaştırmak için çalışmalarımıza devam ediyoruz. İnsanı koruyan her şeyin ailenin ve toplumun kimliğini koruduğu inancıyla RTÜK’le Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesine İlişkin İş Birliği Protokolü kapsamında çalışmalarımızı başlattık. Ayrıca, Sosyal Medya Çalışma Grubuyla geleneksel ve sosyal medya ortamında çocukları ve aileleri tehdit eden içeriklerle ilgili hukuki süreçleri 7/24 takip ediyoruz, zararlı içeriklere anında müdahale ediyoruz. Çocuk dostu içeriklerin sayısını artırmak için teşvik mekanizmalarını güçlendireceğiz.

Çocukların yazılı, görsel ve dijital yayınlanan zararlardan ve diğer risklerden korunması amacıyla zararlı içeriklerle mücadeleyi kararlı bir şekilde sürdürüyoruz. Çocukların dijital dünyanın sunduğu imkânlardan faydalanabilmesi, zararlı içerikleri tanıma becerilerinin artırılması için çocuklara akran destekli öğrenme tekniğiyle dijital okuryazarlık eğitimi verdik. Çocukları her türlü zararlı içerikten ve yayından korumak için çalışmalarımıza devam edeceğiz.

Ebeveynlere, bakım verenlere ve çocukla temas hâlinde olan personele yönelik çocuklarda mahremiyet bilinci eğitimlerini veriyoruz. 41.209 üyesiyle çocuk katılımında dünyaya örnek olan çocuk hakları komiteleriyle çocuk haklarına yönelik çalışmalar yürütüyoruz. Çocuklar Güvende ekiplerimizle okulları ziyaret ediyor, onları karşılaşabilecekleri tehlikelerden uzak tutmaya gayret ediyoruz. 352 bin öksüz ve yetim çocuğa sosyal hizmetlerimizi ve yardımlarımızı ulaştırmaya devam ediyoruz. Ailesinden ayrı düşmüş yabancı uyruklu çocuklara psikososyal destek ve sosyal uyum hizmeti sağlıyoruz. Yeşilay ile birlikte aileleri, çocukları ve gençleri tehdit eden her türlü bağımlılığa karşı mücadelemizi kararlı bir şekilde sürdürüyoruz. Rehberlik birimlerimiz aracılığıyla çocukları ve aileleri yakından takip ediyor, riskli durumları önceden tespit ederek erken müdahaleye yönelik çalışmalar yürütüyoruz.

Değerli milletvekilleri, Bakanlık olarak engelli vatandaşların toplumsal yaşama uyumlarını sağlamak ve yaşam kalitelerini daha da artırmak öncelikli hedeflerimiz arasındadır. Engelleri kaldırmak, hayata aktif katılımlarını sağlamak ve yaşamlarını kolaylaştırmak için yoğun bir gayret içerisindeyiz. Son yirmi bir yılda kamuda engelli memur sayısını tam 12 kat artırdık.

68.108 engelli vatandaşımızı kendileri için uygun olan kadrolara atadık. Bu yıl şubat ayında 2.323 engelli vatandaşımızın atamalarını gerçekleştirmiştik, yeni yılın ilk ayından itibaren 2.392 engelli atamasını da gerçekleştireceğimizin müjdesini milletimizle paylaşmak isterim. Bunun yanı sıra, çalışma ortamlarını engellilerin ihtiyaçlarına göre düzenleyen korumalı iş yerlerine kaynak aktardık. Bugün engelli vatandaşların aile bütünlüklerini muhafaza edecek şekilde bakımlarının evde yapılmasını önceliyoruz. 560.647 engelli vatandaşın evde bakımları için ailelerine aylık 5.097 lira ödeme yapıyoruz, bu kapsamda toplam 113,4 milyar lira ödeme gerçekleştirdik. Bakıma ihtiyacı olan 7.049 engelli için 107 bakım ve rehabilitasyon merkezimizde gece gündüz demeden hizmet veriyoruz. 310 özel bakım merkezi, 136 gündüzlü bakım ve rehabilitasyon merkezi ve 149 umuteviyle engelli vatandaşlarımıza hizmet sunuyoruz.

Ayrıca, engelli ailelerinin yüklerini hafifletmek için çalışıyoruz. Kendilerine vakit ayırmalarına imkân sağlamak için yatılı kuruluşlarımızda misafir bakım hizmeti sunuyoruz. Engelli Hakları İzleme ve Değerlendirme Kuruluyla engelli haklarının korunması ve güçlendirilmesine yönelik çalışmalar yürütüyoruz. Bu çalışmalar doğrultusunda ülkemizin koşullarına uygun uzun süreli bakım güvence sistemini hayata geçireceğiz.

Değerli milletvekilleri, dünya nüfusu hızla yaşlanıyor; her ne kadar diğer ülkelere kıyasla ülkemiz genç nüfus bakımından zengin bir ülke olsa da Türkiye'nin nüfusu da yaşlanıyor. Bu gerçeklikten hareketle sağlıklı ve aktif yaşlanmayı önemsiyoruz.

Yaşlıların toplumsal hayata katılımlarını ve ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik hizmetlerimizi sürdürüyoruz. 30 bini çocuk olan 100 bini aşkın insanımıza yüz yirmi sekiz yıldır şefkat ve umut yuvası olan Darülaceze bunun en güzel örneğidir. Medeniyetimizin ve hayata bakış açımızın özel bir temsili olan bu kurumu modern bir altyapıyla donattık.

Avrupa'nın en büyük sosyal yaşam merkezi olan Darülaceze Sosyal Yaşam Şehri aynı zamanda kuşaklar arası iletişimi güçlendirecek özgün bir modeldir. Bu güzide kurum geniş yaşam alanları, cami, havra ve kilisesi ile rehabilitasyon merkezleri, hasta poliklinikleri, çocuk yuvası ve atölyeleriyle ihtiyaç sahiplerine yuva olmaya devam edecek.

Öyle ki Darülaceze Sosyal Yaşam Şehri Projesi uluslararası alanda en iyi kamu hizmeti mimarisi ödülünü kazanmıştır. Tıpkı burada olduğu gibi kamu ve özel olmak üzere toplam 436 huzurevinde 27.981 yaşlıya bakım hizmeti sağlıyoruz.”

Yorumlar