FETÖ'nün ele geçirdiği şirketlerden bu alçakları temizliyoruz

Başbakan Binali Yıldırım, Kayseri Sanayi Odası tarafından düzenlenen ödül töreninde konuştu.

Bu yıl 12'ncisi gerçekleştirilen törende bulunmaktan mutluluk duyduğunu dile getiren Başbakan Yıldırım, Kayseri'de bugün 11'inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün adını taşıyan müze ve kütüphanenin açılışını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Türkiye'ye Kafkasya'dan, Avrupa ve Asya'dan gelen misafirlerle yaptıklarını hatırlattı.

Yıldırım, binlerce Kayserilinin katımıyla toplu açılışlar yaptıklarını kaydederek, bu akşam, ihracat sıralamasında yer alan sanayi kuruluşlarının ödüllendirileceğini söyledi.

"Ödül, önemli birşey. Marifet iltifata tabidir. 'Alıcısı olmayan mal, metadır' derler. Onun için ödüllendirmek, her zaman daha büyük başarıların kapısını açar." diyen Binali Yıldırım, ödül alacak tüm firmaları ve çalışanlarını yürekten tebrik etti.

"TÜRK EKONOMİSİNİN NABZININ ATTIĞI ŞEHİRLERDEN BİRİSİDİR KAYSERİ"

Yıldırım, Kayseri'nin geleneksel olarak üreten, ürettiğini refaha dönüştüren, ihracat yapan ve Türkiye'nin kalkınmasına, büyümesine katkı sağlayan illerden biri olduğunu belirterek, Kayseri'nin 83 ülkeden daha fazla nüfusa ve 90 ülkenin toprağından daha geniş il sınırına sahip olduğunu, büyük sanayi kuruluşları ile Türkiye'deki iller arasında 7'nci sırada bulunduğunu ifade etti.

Türkiye'nin 6'ncı büyük tekstil ihracatçısı Kayseri'nin 163 ülkeye ihracat yaptığını kaydeden Başbakan Yıldırım, "Bütün bu rakamlar gösteriyor ki Kayseri, sanayinin ve ticaretin merkez şehirlerinden biri haline gelmiş. Türk ekonomisinin nabzının attığı, yatırımın, üretimin, istihdamın her yıl artış gösterdiği yıldız şehirlerimizden bir tanesidir Kayseri." diye konuştu.

"MİLLET İRADESİNDEN BAŞKA İRADE KABUL ETMEDİK"

Yıldırım Türk ekonomisi üzerine bugünlerde karamsar senaryo yazmaya çalışanların olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"AK Parti iktidarında 14 yıl boyunca biz sadece memlekete, millete hizmet etmekle kalmadık. 14 yıl içerisinde vesayet odaklarıyla da kumpaslarla da mücadele ede ede bugünelere geldik. Hem hizmeti aksatmadık hem de kafayı kaldıranların kafasını ezerek bugünlere geldik. Çünkü millet iradesinden başka irade asla kabul etmedik, tanımadık. AK Parti iktidarında bugüne kadar yaşanan olayları hatılayın. Birkaç tanesini ben söyleyeyim; İlk karşılaştığımız vesayet, cumhurbaşkanlığı seçimidir, 367 icadıdır. Hemşeriniz, sizin evladınız Abdullah Gül'ü 363 vekili olan AK Parti'ye seçtirmediler, yeni icat çıkardılar. 'Siz misiniz öyle yapan' dedik, biz de 'her derdin devası millettir' dedik, millete gittik ve düğümü millet çözdü. Ve artık cumhurbaşkanını millet doğrudan seçiyor ve Türkiye'nin, milletin oylarıyla, yüzde 52 oyla seçilmiş ilk cumhurbaşkanımız da Recep Tayyip Erdoğan'dır, liderimizdir, kurucu genel başkanımızdır."

"İŞ DÜNYAMIZIN RAHAT OLMASINI İSTİYORUM"

Vesayet ve şer odaklarının bununla kalmayıp, milletten yüzde 48 oy almış AK Parti'yi kapatmaya kalktığını anımsatan Binali Yıldırım, bu badireyi de atlattıklarını söyledi.

Yargı darbesine karşı ise Anayasa değişikliği yaptıklarını anlatan Yıldırım, "Bu da yetmedi bu sefer Gezi olaylarını, 17 Aralık'ı başlattılar. Bütün bunları geçtikten sonra altın vuruşlarını yapmaya kalktılar 15 Temmuz'da. 15 Temmuz Türkiye'nin 2'nci istiklal mücadelesidir. 15 Temmuz, bu aziz milletin alçak Feto terör örgütüne dersini verdiği gündür. Bu büyük millete, Türkiye'ye darbe yapmak isteyen bu alçaklara millet darbe yapmıştır, onları bin pişman etmiştir." dedi.

Yıldırım, FETÖ'nün milletten topladığı himmetleri, oluk oluk lobi şirketlerine aktardığına dikkati çekerek, bu hareketle Türkiye ekonomisini kötülemeyi hedeflediklerini söyledi.

Bu örgütün eli kanlı bir terör örgütü olduğunu ve bununla ilgili hiçbir şüphenin bulunmadığına işaret eden Yıldırım, şunları kaydetti:

"Cumhurbaşkanımızın söylediği gibi örgütün 3 ayağı var. 1 ihanet içinde olanlar, 2 ticaret içinde olanlar, 3 ibadet içinde olanlar. İbadetle ilgilenenlere bizim diyecek bir şeyimiz yok. İş dünyamızın rahat olmasını istiyorum. Cumhurbaşkanımızın bir sözü var, 'Kurumları cezalandırmak yanlıştır, hatalı olan kimse onu cezalandırmak gerekir.' Biz de bu örgütün (FETÖ) ele geçirdiği şirketlerden, bu alçakları temizliyoruz. Şirketler üretim yapıyor, istihdam yapıyor ve binlerce insan çalıştırıyor. Bunlar faaliyetlerine devam edecek. Başka şirketlerle alımlar yapacak, satımlar yapacak. Bunun için sorgu sual yok. İşimiz şirketler değil, kurumlar değil, işimiz bilfiil, bu terör örgütünün içine bulaşmış, gırtlağına kadar terör örgütüyle birlikte olmuşlardır."