'Fethullah Gülen'in iadesi buzdağının sadece görünen yanı'

FETÖ'cu cuntacıların 15 Temmuz akşamı başlattığı darbe girişiminin ardından Türkiye ve ABD arasında Fethullah Gülen’in iadesini için girişimler ve görüşmeler başlarken, Türkiye, ABD'den Gülen'in iadesini resmen istedi. Gülen'le ilgili hazırlanan 4 ayrı dosya ABD'ye gönderilirken, gerekirse ABD'ye bir Türk heyetinin gönderilmesi gündeme geldi.

İKİ ÜLKE ARASINDAKİ İPLER GERİLİYOR

Konuyla ilgili ABD'nin sürekli "kanıt gönderin" açıklamaları iki ülke arasındaki ipleri gerirken, Türkiye'nin iade konusundaki tavrı ise net. Göndeirlen raporların ABD'deki inceleme sürecinin başlaması beklenirken, henüz net bir tablo ortaya çıkmadı.

Kanlı darbe girişiminin yerel güçlerle açıklanamayacağını belirten TEPAV uzmanlarından Dr. Nihat Ali Özcan, Türkiye-ABD arasında uzun yıllar bir gerilim olduğunun altını çizerek "Fethullah Gülen’in ABD’den iadesi meselesi buzdağının sadece görünen kısmıdır. Buzdağının görünmeyen kısmı ise neredeyse uzun yıllardır devam eden Türkiye ile ABD arasındaki gerilim ve iki ülke arasındaki gerek bölgesel gerekse de diğer boyutlardaki çıkar çatışması." dedi.

Genel anlamda tabloyu net olarak özetlemek gerekirse birileri Türkiye’nin ayağa kalktığı bir dönemde darbe yapmaya çalıştı ve bunu da eline yüzüne bulaştırdı. Net olarak en kısa haliyle görünen tablo bu.

BU GİRİŞİM YEREL DİNAMİKLERLE AÇIKLANAMAZ

Günümüz dünyasında hiçbir yerde bu ölçekte meydana gelen bir hadise yerel ölçeklerle, yerel dinamiklerle açıklanamaz. Dolayasıyla da 15 Temmuz’da gerçekleştirilmeye çalışılan bu darbe girişiminin bir şekilde ve farklı nitelikte uluslararası bir boyutta olduğu açık. Ama öte yandan hayat devam ediyor, hayat devam ederken de bu uluslararası ilişkinin kamuoyuna nasıl açıklanacağı ya da halka nasıl anlatılacağı noktasında herkese farklı roller ve sorumluluklar düşüyor. Yani bir akademisyen, gazeteci ya da siyasi parti üyesi bu darbe girişimiyle ilgili doğrudan bir yapıyı, ülkeyi işaret edebilir. Ancak hükümet üyeleri için bunun biraz daha diplomatik içerik kazanması gerekir.

FETHULLAH GÜLEN SADECE BUZDAĞININ GÖRÜNEN TARAFI

Bu darbe girişimi daha çok tartışma yaratacak ve etkileri gerek ülke içinde gerekse de uluslararası arenada daha çok olacaktır. Çünkü en başında sadece Fethullah Gülen’in ABD’den iadesi meselesi buzdağının sadece görünen kısmıdır. Buzdağının görünmeyen kısmı ise neredeyse uzun yıllardır devam eden Türkiye ile ABD arasındaki gerilim ve iki ülke arasındaki gerek bölgesel gerekse de diğer boyutlardaki çıkar çatışması. Türkiye’deki siyasi karar alıcılarının çıkar tanımlamaları ve yöntemleriyle ABD’dekilerin uymuyor. Onun için de iki ülke arasında devam eden bir gerilim olduğu açık. Görünürde şuan bu gerilim Fethullah Gülen üzerinden yürütülüyor, ama asıl gerilim bu tartışmanın çok daha ötesinde devam ediyor. Mevcut çıkarlar, politikalar ve bölgesel araçlar konusunda iki ülke arasında bir uzlaşma yok.

DARBE GİRİŞİMİYLE SINIRLI KALMAZ

Yaşanan bu gerilim bu darbe girişimiyle kalmayacaktır. Bu gerilimin yansımaları daha da devam edecektir. Her ülke elindeki yetenekler, imkanlar doğrultusunda karşısındakini istediği yere getirmeye çalışacaktır.

KRİZ ORTAMI KONTROL ALTINA ALINMALI

Türkiye’nin bundan sonraki dönem için yapması gerek ilk adım devam eden bu kriz ortamını kontrol altına almalı, tansiyonu düşürmeli ve daha sonrada oturum rasyonel bir zeminde yol haritasını belirlemelidir.

DIŞ POLİTİKADA DEĞİŞİMLER OLACAKTIR

Dış politikada bundan sonraki süreçte elbette bir şeyler değişecek, şekillenecektir. Bu notada belirleyici olan ise ülkelerin birbirlerine olan yaklaşımları olacaktır. Tüm tabloyu bir anda kırıp dökebilirsiniz de, normalleşme içinde devam da ettirebilirsiniz. Mevcut koşullarda ne olacağını ön görmek gerçekten zor.

YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.