Fesleğen üretimiyle başlayıp 'çiçeğin başkenti' oldular
İzmir'in Bayındır ilçesinde 1990'lı yılların sonunda fesleğenin pazarlanmasıyla başlayan süs bitkileri üreticiliği, ilçeye yaklaşık 300 milyon liralık katma değer üreten bir sektör oldu.
İzmir'in Bayındır ilçesinde yaklaşık 20 yıl önce evlerin bahçelerinde yetiştirilen başta fesleğen ve diğer süs bitkilerinin pazarlanmasıyla başlayan süs bitkileri üreticiliği, bugün ilçeye yaklaşık 300 milyon liralık katma değer üreten bir sektör haline geldi.
Açık alanda ve seralarda irili ufaklı 600 üretim merkezinin bulunduğu ilçe, yetiştirilen binden fazla süs bitkisi türüyle Türkiye'nin talebini karşıladığı gibi ve yurt dışına da ürün gönderiyor.
Başta menekşe, çuha, bellis papatyası, çinkaranfili, kadife, cerastiyum, lambaranhthus, katırtırnağı, çınar, akasya, leylandi, limon servi, berberis, kartopu gibi türlerde yılda ortalama 50 milyon mevsimlik çiçek ve yer örtücü ile 20 milyon çalı üretiminin gerçekleştirildiği ilçe, son dönemde "çiçeğin başkenti" olarak anılmaya başladı.
Bölgede mevsimlik, yer örtücü, çalı ve ağaç türlerinde binden fazla bitki türünün üretimini ve ticaretini yapan Bayındır Çi̇çek Üreti̇ci̇leri̇ Tarımsal Kalkınma Kooperatifi (BAYÇİKOOP) Başkanı Ersoy Sümerkan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ilçede 1990'lı yılların sonlarında hareketlenmeye başlayan süs bitkileri üreticiliğinin, 2000 yılında 17 üreticinin gücünün kooperatif çatısında birleştirilmesiyle ivme kazandığını söyledi.
FESLEĞENLE DOĞAN SEKTÖR
Sümerkan, ilçede yıllar önce evlerin bahçelerinde üretilen çiçeklerin bugün Türkiye'nin dört bir yanına satılmaya başladığını anlatarak, "Bayındır'da çiçekçiliğin doğuşu fesleğendir. Bizim üretimimiz fesleğenle başladı. Geleneksel yollarla üretilen fesleğenden sonra yavaş yavaş çiçekçilik gelişti. Ancak ilk yıllarda fesleğeni dikecek torba bulamıyorlar, bağ yaparak satıyorlarmış. Şimdi altyapı gelişti, torbası, saksısı, her şeyi var. Burada üretilerek Türkiye'nin her yerine yalnız fesleğen değil, binlerce çeşit bitki aynı sistemle üretilip dağıtılarak satılıyor." diye konuştu.
Bitki türü sayısında ve üretim tekniklerinde oldukça mesafe aldıklarını dile getiren Sümerkan, şöyle devam etti:
"3-5 çeşit türle başlanan bu iş, yani dış mekan süs bitkileri üretimi, şu anda bini geçmiştir. Şu anda ithal tohumlarla dünya kalite ve standartlarında üretim yapıyoruz. Bayındır, Türkiye'de yer örtücü bitki türlerinde Türkiye'de bir numaradır. Türkiye'nin ihtiyacının yüzde 90'ını karşılar. Burada Türkiye'nin her yerine yer örtücüsü bitki sevkıyatı yapılır, yurt dışına da gider. Yurt dışına da mevsimlik bitki de gidiyor, çalı da gidiyor. İhracat genelde aracı firmaların aracılığıyla yapılıyor. Aracı firmalar gelip buradan alıyor, yurt dışına satıyorlar. Türki cumhuriyetler, Irak, Gürcistan, Rusya bizim yoğun pazarlarımız. İhracatı daha da geliştirmek istiyoruz."
Sümerkan, mevcut durumda kayıt altında olmayan sektörün, ilçede tahminlerine göre 300 milyon liradan fazla bir ekonomi oluşturduğunu, gelecekte dünyadaki büyük üretici ülkelerdeki gibi bir çiçek borsası kurmayı hedeflediklerini, o zaman bu kayıt dışılığın sona ereceğini ve rekabet güçlerinin artacağını ifade etti.
"BAYINDIR'I KADINLAR MARKA YAPTI"
Ersoy Sümerkan, Bayındır'ın "çiçeğin başkenti" olarak anılmasında kadınlarının büyük katkısı olduğuna dikkati çekerek, "Bayındır'daki kadınlar, bu işin emeğini veren insanlar. Seralar kadınlar için büyük bir istihdam alanı, ince işçilik olduğu için kadınlar daha başarılı ve zevkle yapıyorlar. Bayındır'daki seralarımızda yaklaşık 5 bin kişi çalışıyorsa bunun rahat 4 bini kadındır. Kadınlarımız bu işi yapmazsa bu iş biter. Aynı ince oya işçiliği gibi kadınlarımız bu işi bırakırsa bizim burada bu işi kimse yapamaz. Burayı marka yapan kadınlarımız." değerlendirmesinde bulundu.
Yorumlar