Esed rejiminin İdlib'deki saldırısı insanlık suçudur
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Esed rejiminin İdlib'deki kimyasal silah saldırısının bir insanlık suçu olduğunu ve bunun da cezası olması gerektiğini söyledi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Isparta Valisi Şehmus Günaydın'ı ziyaret ederek bir süre görüştü. Valilik çıkışı gazetecilerin sorularını yanıtlayan Çavuşoğlu, Suriye'nin İdlib şehrinde Esed rejiminin kimyasal silah saldırısı ve Kerkük'le ilgili açıklamalarda bulundu.
Aralarında çocuk ve kadınların da bulunduğu yaklaşık 150 kişinin kimyasal saldırı sonucu hayatını kaybettiğini belirten Çavuşoğlu, Esed rejimi ve rejim destekçilerinin yıllardır ayrım yapmaksızın insanları vahşice öldürdüğünün altını çizdi.
Bölgede ilk defa da kimyasal silah kullanılmadığına dikkati çeken Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"Kimyasal silah tüm dünya için bir kırmızı çizgiydi ama bugün rutin hale geldi. Ateşkes süreci başladıktan sonra yer yer ihlaller oluyordu ama bu tabii çok ciddi bir ihlal. Esasen 'Irak'ın geleceğiyle ilgili Irak halkı karar versin.' diyoruz. Bölgede onları değerlendiriyoruz ama 'Esed'le ilgili kararı Suriye halkı verecek' diyenler görsünler ki böyle giderse Esed'le ilgili karar verecek halk kalmayacak. Çıkıyorlar, 'Efendim Esed'le ilgili kararı Suriyeliler versin, halk versin.' diyorlar. Böyle kimyasal silah kullanarak halk mı kalacak. O nedenle bunu lanetliyoruz, kınıyoruz. Bu bir insanlık suçudur ve bunun da cezası olmalı. Ama daha önce kırmızı çizgi aşılmasına rağmen vurdumduymazlık gösteren batı dünyası, insan hakları konusunda ders vermeye çalışanlar, eminim yine bunu örtmeye çalışacaklardır. Bu bizim için kabul edilemez. Bu tüm süreci de heba edebilir."
"BU KONUDA KARARI VERECEK OLAN BAĞDAT YÖNETİMİDİR"
Bir gazetecinin, Kerkük'ün Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'ne (IKBY) ilhakı için tek taraflı referandum kararını hatırlatması üzerine Çavuşoğlu, bunun Kerkük Meclisi'ne katılanların hepsinin ortak kararı olmadığını söyledi.
Araplar ve Türkmenlerin bu karara katılmadığını ifade eden Çavuşoğlu, "Üstelik buradaki karara baktığımız zaman, yani Kerkük Meclisi 'Referanduma gidilsin' kararı vermiyor. Öyle bir yetkisi de yok zaten. Fakat Türkmenlerin ve Arapların katılmadığı Meclis, Bağdat yönetiminden diyor ki 'Burada, buranın geleceğiyle ilgili bir referandum yap. Bu konuda kararı verecek olan Bağdat yönetimidir.' Yani Meclis kendiliğinden burada bir referandum kararı alamaz. Ama burada bir şeylerin döndüğü gerçek. Esasen burada atılan bu adımlar, hele hele bu kırılgan dönemde Irak'ın geleceğini riske atan adımlar." diye konuştu.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
"Yani burada DEAŞ ile mücadele var, başka zorluklar var. Ülkede maalesef kamplaşmalar var. Şii-Sünni kamplaşması oldu, Maliki'den bu yana. Şimdi tüm bu zorlukları yenmesi için destek verdiğimiz herkesin destek verdiği bir ortamda bu atılan adımla iyi niyetli adımlar değil ve fırsatçılık yapıyorlar. Bunlar da doğru değil. Kendilerine de bunu açıkça söyledik. Biliyorsunuz Erşat Salihi de geldi. Sayın Başbakanımızla görüştü, Irak Türkmen Cephesi'nin Başkanı. Iraklı ve Suriyeli Türkmen kardeşlerimizle de sürekli temas halindeyiz, beraberiz, onlara her türlü desteği veriyoruz. Şunu bilsinler, Kerkük Türkmeni yalnız değildir, yalnız da kalmayacaktır. Böyle oldu bittilere de biz müsaade etmeyiz. Ama bu kargaşa ortamında buradan fırsatçılık yapmak, Irak'ın ve bölgesel yönetiminin geleceği için de iyi olmaz."
Yorumlar