"Erdoğan ülkenin başına gelen en büyük felakettir"
MHP lideri Devlet Bahçeli grup toplantısında, gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.
İşte Bahçeli'nin konuşmasından satır başları;
MHP olarak milletimizin taleplerini yerine getirmek için 45 yıldır çırpınıyoruz. MHP Türk siyasetindeki milli damardır. Türk-İslam ülküsünün yılmaz bekçisi, İslamın solmayacak yüzüdür. Tüm soydaşlarımızın ve mazlumların sözcüsüdür. 45 yıldır hiç kimse bizi yıldıramadı. Ne mutlu bizlere ki 45 yıl içerisinde hiçbir zaman, çıkar hesabı yapmadık. Hep ülkücü kaldık ve hep ülkücü durduk. Son günlerde, aziz dava arkadaşlarımın temiz duygularını kullanmak isteyen var. Klavye başında bunu hesaplıyorlar. MHP'yi sokağa çıkarmak isteyenler oldukça fazladır. Hiçbir dava arkadaşım, Türk milletinin aleyhinde olan bir şeyde yer almayacaktır. Twitter kabadayılıklarından hiçbir zaman medet ummadık. 8-9 Şubat'ta, Partimizin 45. yılını kutlayacağız. Partimizin kurucusu olan Alparslan Türkeş'e ve aziz dava arkadaşlarıma Allah'tan rahmet diliyorum.
"MB BAŞKANI, İTİBARINI TARTIŞMAYA AÇMIŞTIR"
Twitter delikanlılığından medet umanlara itibar etmeyeceğiz. Başka da bir şans kalmadıktan sonra, son sözümüzü herkes duyacak, Türk milleti adına neleri göze aldığımızı herkes görecektir. 8-9 Şubat’ta Partimizin 45. yılını kutlayacağız. Türk siyasetine hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Merkez Bankası Başkanı itibarını tartışmaya açmıştır. Dolar kurlarıyla ilgili kehanette bulunan başkan bunda da yanılmıştır, hesap tutmamıştır. Enflasyon rakamı beklenenden yüksek çıkmıştır. Sağlanamayan finansal istikrar sonrasında Merkez Bankası’nın inandırıcılığı kalmamıştır.
"BAŞBAKANIN SÖYLEMLERİ, FAİZİN İŞTAHINI KABARTMIŞTIR"
Ekonomideki oynaklık, AKP 'nin vizyonsuz politikalarından kaynaklanmıştır. Emekliden memura, çiftçiden esnafa herkes kan ağlamıştır. Merkez Bankası'nın hiçbir hesabı tutmamıştır. Dün açıklanan enflasyon tutarı, beklenenden yüksek çıkmıştır. Dövizdeki patlamayla baş edemeyen hükümet, kurlarıyla oynamıştır. Başbakanın 2013 yılının çeşitli tarihlerinde 'ümüğünüzü sıkarız, kendine çeki düzen verin' gibi söylemleri faizin iştahını kabartmıştır. Şu hususun altını çizmek gerekir, Başbakan'ın faizlerdeki anormal artışları Merkez Bankası'na yüklemesi kaypak bir tutumun örneğidir.
"AKP ÇOK CİDDİ OY KAYBI YAŞADI"
Zamanında alınmayan tedbirlerden dolayı uğranılan zararlar, faiz yükseltilmesiyle kapatılmaya çalışılmıştır. Başbakan’ın 'ümüğünüzü sıkarız, ağır bedelini ödeyeceksin' diyerek rest çektiği faiz lobisi herkesi şok etmiştir. Faiz lobisinin kabaran iştahını, vatandaşımızın gırtlağından kesmiştir. Başbakan faiz lobisinin eteğine sarılmıştır. 166 milyar dolarlık döviz açığı bulunan sektörün, faiz artışıyla ilgili kredilerde yaşananlar büyük facia yaratacaktır. B ve C planları olduğunu yüzsüzce ifade Başbakan Erdoğan, faizcilere sancaktarlık yapmaktan geri durmamıştır. Bu hastalıklı iktidarı, halkımız mutlaka alt edecektir.Geçen 91 yılda kayıp ve üzüntülerimiz olduğu kadar kazançlarımız da vardır. İktidar, tek partinin tapulu malı değildir. İktidarın muhalefete düşmesi, muhalefetin iktidara yükselmesi siyasetin gereğidir. Ismarlanmış anketler, AKP’nin değirmenine su taşımakla meşguldür. Hamdolsun, AKP çok ciddi oy kaybı yaşamıştır.
“BAŞBAKAN, MİLLİ İRADEYİ DOLANDIRMIŞTIR”
Başbakan terör estirdikçe milletimiz daha da kaygılanacaktır. Başbakan ve hükümeti demokrasiyi kambur olarak görmektedir. Türk milleti Erdoğan’ın nefret saçan dilinden, politikalarından tiksinme noktasına gelmiştir. Tüm hesaplarını iktidardan hiç gitmemek uğruna yapmıştır. Ayakkabı kutuları dolarlarla dolsun diye oy vermedi vatandaşımız. Başbakan milli iradeyi dolandırmıştır. Hükümet suça batmış, her yanı kapkara kesilmiştir. Bu kadar karaya bürünmüş bir iktidar daha görülmemiştir. Türkiye hırsızların koltuklarda oturduğu günleri yaşamaktadır.
“AKLANMALARI GEREKMEKTEDİR”
AKP saltanatının dehşeti yaşamaktadır Türkiye. 43 gün içinde 8 tane AKP’li bakan istifa etti. Görevden alındığını duyunca açıklamalarda bulunan ama aba altından sopayı görünce “Liderimden özür dilerim” diyen eski Çevre ve Şehircilik Bakanı, tüm beyanlarının altında kalmıştır. Bu bakanların konuşma yapmadan önce, kendilerini aklamaları gerekmektedir, bu demokrasinin ahlakıdır.
"TÜRKİYE'NİN BAŞINA GELEN EN BÜYÜK FELAKET"
Bugüne kadar AKP'ye PKK'nın sızdığını, İmralı canisinin yapacağını hiç düşünmemiştim. Erdoğan ağzından çıkan lafların farkında değildir. Başbakan, Türkiye'nin başına musallat olan gelmiş geçmiş en kötü felakettir.Yarını düşünmeyen, vicdan ile yolları ayrılan Adalet Bakanı, tıpkı tetikçi gibi yargıyı baltalamaktadır. Erdoğan'ın hologramlı görüntüsü, adeta tüm yargının üzerine düşmüştür. Başbakan Erdoğan, bugüne kadar gelmiş geçmiş en büyük siyasi afettir. Seni Tuz Gölü'ne atsak yine de temizlenemezsin.
Son günlerde sanal dünyaya düşen telefon dinlemeleri hayret vericidir. 'Abi' dediği işadamlarını rahatlamak için Bakanları, milletvekillerini, valileri kuklaya çevirmiştir. Özellikle de Sabah ile ATV'nin Zirve Holding'e devrinde, hırsızlık ve yolsuzluk hat safhada olmuştur. Çalık Grubu'nun yönetiminde bulunsan medyan, grubunun başka bir yere geçmemesi için diyetini ödemiştir.
"BURUNLARINDAN GETİRECEĞİZ"
Türk milletinin alınterini çalıp da ardından dönüp ağza alınmayacak küfürler yağdıranları asla unutmayacağız. Kursaklarından geçen haramı burunlarından getireceğiz. Başbakan bu iğrenç diyaloglara ne diyecektir? Zekat hırsızlarının bahanesi nedir? Rüşvet lehinde AKP için fetva veren, sözde din alimleri ve ilahiyatçılar niye sessizdir? Havaalanı inşaatını rüşvet ve hırsızlık pistine çeviren gafiller ne diyecektir? Bu havaalanının hayrı ne olacaktır? Bidon kafalılar diyen küstahlar bile bu kadar alçalmamış ve insanlıktan çıkmamıştı. Başbakan ananas ile uğraşacağına, mahkeme karşısına çıkınca ne yapacağını düşünsün. Bu gidişle tası tarağı toplayıp okyanus ötesine kaçacaktır.
"BAŞBAKAN ÜÇ MAYMUNU OYNUYOR"
Erdoğan gizli dinlemelerden şikayet etmiştir. Dinlenmedik kimsenin bırakılmadığına vurgu yapmıştır. Sayın Gül başbakanı pek ciddiye almasa da konu önemlidir. Türkiye'yi telekulak çetesinin eline bırakan Erdoğan şimdi sızlanmaktadır. Kendini masum göstermeye çalışmaktadır. AKP iktidar, Erdoğan başbakan olasıya kadar hiç kimse hukuku aşarak dinleme yapmamıştır. Ortam dinleme ve teknik takip bugünkü kadar hiç kuralsız olmamıştır. Başkalarını dinlerken hiç sesi çıkmayan Başbakan'ın şimdi sesinin çıkması acizliğin göstergesidir. Ses kayıtlarının internetlere düşmesi özel hayat açısından bir kayıptır. Şayet Başbakan'ın şahsı ve ailesi ve efradıyla ilgili haberler yapılmasaydı, herşey eski tas eski hamam devam edecekti.
Bir zamanlar yüksek yargı üyelerinin konuşmaları çarşaf çarşaf sızınca başbakan tepki vermemişti. Ordu komutanlarının telefon görüşmeleri afişe edildiğinde başbakanın çıtı çıkmamıştır. Milletvekillerinin, gazetecilerin, yazarların hülasa herkesin dinlendiği anlaşıldığınıda başbakan oralı bile olmamıştır. Sözde darbe davalarında kullanılmak üzere önüne gelen izlenmiş ama başbakan üç maymunu oynamaktan gocunmamıştır.
"BÖCEK SÜRÜSÜ YOLUNU ŞAŞIRMIŞ..."
Telefonla konuşmak işkenceye dönmüştür. Erdoğan tüm bunlar olduktan sonra ilk defa 2012 Aralık ayında ofisine böcek konulduğunu duyurmuştur. Böcek sürüsü şaşırmış ve Başbakan'ın ofisine kadar gelmiştir. Dinlemelerle ilgili teftiş kurulu raporu savcılığa gelmiştir. Başbakan yasadışı dinlemelerin önüne geçmek için yeni bir düzenleme yapacaklarını söyledi. Bunun için oybirliği aranacağını söyledi. Dinlemenin sınırsız olmayacağını, önce 3 aylık süre tayin edileceğini ve birer ay olmak üzere uzatılıp toplamda 6 ayı geçemeyeceğini söylemiştir. Zaten yürürlükteki kanunda da yaklaşık aynı hükümler vardır. Sadece örgüt kapsamında birer ay uzatarak sınırız dinlemek vardır.
"DEMOKRASİYE İHANETTİR"
Başbakan sıkışmış kendince gündemi değiştirmek zorunda kalmıştır. Düğmeye basmış PKK'nın ve İmralı'nın rüşvet ve yolsuzluğa verdiği destekle yol almaya başlamıştır. PKK'ya verilen tavizlerde yeni halkalar gelmektedir. Rüşvetçiler, yandaş işadamları, yolsuzluk çeteleri başbakanın paketiyle umutlanmıştır. Böylesi bir pakete demokratik demek demokrasiye ihanettir. Adalete kelepçe demektir. Kanun kaçakarı, soyguncular, mazlum ahı alanlar, yetim hakkını gaspedenler, kutucular, kasacılar, devlete sırtını dayayan haramzadeler ne beşeri ne de mahkeme-i kübranın hükmünden kurtalamayacaktır. Darı unundan baklava, incir ağacından oklava olmamış olamayacaktır.
Yorumlar