Ekinci: “BM'nin fonksiyonunun olmadığı görüldü"
AK Parti İstanbul Milletvekili Azmi Ekinci, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarıyla Birleşmiş Milletler'in hiçbir fonksiyonunun olmadığının görüldüğünü söyledi.
AK Parti İstanbul Milletvekili Azmi Ekinci, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının üzerinden 73 gün geçtiğini, Gazze'nin sessiz çığlının hala boşlukta yankılandığını söyledi. Ekinci, "Dünyanın gözü önünde masum 8 binden fazla çocuğun ölümünü görmeyen vicdanlar, 7 binden fazla kadının ölümüne de seyirci kaldılar. Şu an bu açıklamayı yaparken daha kaç kadın ve çocuk öldürüldü bilemiyoruz. Bu gözü dönmüş katil sürüsü hala kendini haklı çıkarmak için dünya kamuoyunu baskılamaya çalışıyor." dedi.
AK Parti İstanbul Milletvekili Azmi Ekinci, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının üzerinden 73 gün geçtiğini, Gazze'nin sessiz çığlının hala boşlukta yankılandığını söyledi. Ekinci, şöyle devam etti:
“İsrail’in 7 Ekimden bu yana gözünü karartıp masumları öldürmesinin üzerinden tam 73 gün geçti. 20 bin insanın katledildiği, 20 binin üzerinde kaybın olduğu Gazze’nin sessiz çığlığı hala boşlukta yankılanıyor, kayboluyor.
Masum 7 binden fazla çocuğun ölümünü görmeyen vicdanlar, 7 binden fazla kadının ölümüne de seyirci kaldılar. Şu an burada bu açıklamayı yaparken kaç çocuk ve kadın daha öldürüldü bilemiyoruz. Bu gözü dönmüş katil sürüsü hala kendisini haklı çıkarmak için dünya kamuoyunu yanıltmaya, susturmaya çalışıyor.
Sadece 100 yıl önce Kurtuluş Savaşı’nda Anadolu’nun dört bir yanında aynı dramı, filmi bize yaşattılar. 50 yıl önce Kıbrıs’ta karşımızdaydılar, hala karşımızdalar.
Bunlarla da kalmadılar, 100 yıl boyunca sorun üretmek üzere görev alan, dışı bizden içi SİYONİST olan marjinal elit devşirmeler yetiştirdiler. Legal-illegal terör örgütleri kurdular.
Her seferinde önümüze meşgul olacağımız sorunlar, problemler koydular. 50 yıldır FETÖ maskesine bürünerek içerden, 40 yıldır PKK maskesine bürünerek içerden ve dışardan işgal etmeye kalktılar. 10 yıldır DEAŞ maskesine bürünerek acımasıza terör eylemleri gerçekleştirdiler.
Bunlar, Sadece topraklarımızı işgal etmediler. Milyonlarca insanımızı öldürdüler. Adeta ruhlarımızı alarak bedenlerimize girdiler, zihinlerimizi işgal ettiler. Kültür, ahlak ve değerlerimizi soykırımdan geçirdiler. Sanayi hamlelerimizin önünü kestiler. Uçağımızı, arabamızı, silahımızı üretmemizi engellediler. Her 10 yılda bir darbe yaptılar. Demokrasimizi katlettiler. Etnik ve mezhepsel fitnelerle halkımızı birbirine kırdırmaya çalıştılar. Ambargolarla ekonomimizi defalarca alt üst ettiler. Bu saldırı ve müdahalelerin aynısını veya benzerlerini hemen hemen tüm İslam ülkelerine uyguladılar.”
Son 45 yılda Türkiye’nin etrafının ateş çemberine çevrildiğini ifade eden Ekinci, “Şimdi de 7 Ekim bahanesiyle başlattıkları Filistin’i yok etme ve Orta Doğuya tam yerleşme Savaşını başlattılar” diyerek şunları söyledi:
“1. Cihan harbinden bugüne doğrudan veya dolaylı olarak, içimizden ve dışımızdan yapılan bu saldırıları yapanların tümü, bugün de Gazze’ye çullanmış durumdalar. Bu savaş, iki eşit devlet arasında cereyan eden bir savaş değildir. 75 yıldır silahsız masumlar ile konvansiyonel silahlı Nazi artıklarının arasında yaşanan bir savaştır. 75 yıldır toprakları işgal edilen bir halk ile işgalci bir devlet arasında yaşanan bir savaştır.
75 yıldır devleti yok edilen bir halk ile yok eden bir devlet arasında yaşanan bir savaştır. Bu savaş: 75 yıldır aç bırakılan ile aç bırakan arasında, elektriği kesen ile karanlıkta kalan arasında, suyu kesen ile yağmur damlasını toplayıp içme suyu yapan arasında yaşanan bir savaştır. Bu savaş: Hastaneleri, hastalarıyla birlikte, Okulları, öğrencileriyle birlikte, Cami ve kiliseleri, içindekilerle birlikte bombalayan bir devlet ile bombalanan halk arasında yaşanan bir savaştır. Bu savaş: evleri bombalayan bir devlet ile evim ne zaman bombalanacak diye bekleyen bir halk arasında yaşanan savaştır.
Evleri işgal edip yerleşen barbarlarla evinden atılan bir halk arasında yaşanan bir savaştır. Bu savaş: Çocukları öldüren bir devlet ile çocukları öldürülen bir halk, kadınları öldüren bir devlet ile kadınları öldürülen bir halk arasında yaşanan bir savaştır. Kısacası: Katil bir devlet ile masum maktul adayı bir halk arasında yaşanan bir savaştır. Bu savaş, 7 Ekim 2023’te başlamadı. 14 Mayıs 1948’de İsrail tarafından başlatıldı.
Bu savaşı Filistin halkı, sadece sapkın teolojik inançlara sahip Siyonist, arzı mev’ud hayalperesti İsrail’e karşı vermiyor. Aynı zamanda siyonist İsrail’in suç ortakları olan başta ABD olmak üzere küresel emperyalist kirli ittifakına veriyor. Peki bu gözü dönmüş barbarları kim durduracak?
Zaman geçirmeden savaş filolarını İsrail’in imdadına yetiştiren, insan hakları, adalet, özgürlük ve demokrasinin sahte havarileri mi? Ateşkes için henüz yeterince masum insan ölmedi diyenler mi? Siyonist olmak için Yahudi olmaya gerek yok diyenler mi? Netenyahu’ya selam çakmak için sıraya giren liderler mi? Yaşanan insanlık dramına ayağa kalkan milyonları engelleyenler mi?
İsrail’in ‘Geleceğinizi düşünüyorsanız Filistin’e destek çıkmayacaksınız’ tehdidinden korkan İslam ülkeleri mi durduracak? Makamlarını ve konforlarını borçlu oldukları Siyonist güçlere içerden ve dışardan köle olan lider ve devletler mi? Hangisi, Netenyahu’ya ’Sen katilsin’ diyebiliyor? İsrail’e ’terör devletisin, savaş suçu işliyorsun’ diyebilecek? Hangisi, bu suça ortak olan lider ve devletlerin yüzüne tükürecek? ABD başkanı bunak Biden’a hak ettiği cevabı verebilecek? Bu savaşın bedelini sadece Gazze’nin çocukları mı ödeyecek?
Başta İslam ülkeleri olmak üzere tüm dünyaya sesleniyoruz! Bu zulme sessiz ve seyirci kalmaya devam edersiniz, misliyle bedel ödeme sırası size geliyor, gelecek. Türkiye olarak, ateşkesin hemen yapılması. Ambargonun hemen kaldırılması. İki devletli çözümün hayata geçirilmesi. Kudüs’ün başkenti olduğu Filistin devletinin kurulması.
Garantörlük mekanizmasının devreye sokulması. Önerilerimizi 73 gündür ısrarla Sn. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde dünyanın gündemine getiriyoruz. Bu doğrultuda: BM’nin iki kez ateşkes gündemli olağanüstü toplantıya çağırılması. İİT zirvesi yapılarak 31 maddelik sonuç bildirgesinin dünyaya ilan edilmesi. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderler arası yaptığı yoğun telefon trafiği.
Dışişleri Bakanımız Sn. Hakan Fidan’ın uluslararası alanda gösterdiği yoğun diplomatik çabalar. Yine Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yapılan ve dünyanın vicdanını harekete geçiren büyük İstanbul mitingi. Halkımızın, Türkiye’nin dört bir yanında mütemadiyen yaptığı Filistin’e destek, İsrail’i Tel’in mitingleri. Yine halkımızın İsrail’e destek veren ürün ve firmalara karşı gösterdikleri boykotlarla;
Yaşanan zulme seyirci kalmadık. Mazlum Filistin’in yanında olduk ve olmaya devam edeceğiz. Çünkü biz biliyor ve görüyoruz ki, batının, arkasına saklandığı demokrasi, insan hakları, özgürlük ve adalet maskeleri düştü. Amaçları için kullandıkları BM’İN hiçbir fonksiyonunun olmadığı bir kez daha görüldü. BİR gün, bilemedik BİR haftada yok etmeyi düşündükleri Gazze, 73 gündür onuruyla direniyor. Perdeyi açarak tüm dünyaya kralın çıplak olduğunu gösteriyor.
Tüm putları yıkarcasına yenilmezliklerini yeniyor. Dünya vicdanlılar ve barbarlar diye ikiye ayrılıyor. Savaşın kazananı Filistin, kaybedeni İsrail ve ABD oldu, olacaktır. Bundan sonra dünyada hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Biz inanıyoruz ki, bu savaşın kazananı mazlumlar, kaybedeni zalimler olacaktır. Yaşasın Filistin ve insanlık! Kahrolsun İsrail ve zalimler!“
Yorumlar