Miroğlu Diyarbakır cezaevinde yaşadıklarını ''"Hücrelerin olduğu bölüm… 35 ile 36 ismiyle anlına 2 adet hücre bölümü vardı. Her katta 10 hücre vardı ve 4 kattan oluşuyordu. Birinci katın ilk hücresi tamamen lağımla doldurulmuştu. O gün gelen herkes istisnasız o lağımın içerisine sokuluyordu. Ona da banyo diyorlardı." ifadeleriyle anlattı.
Miroğlu İndependent Türkçe'de Adem Demir ile yaptığı röportajda, ''Yarım yüzyıllık bir tarih gözümün önünden geçti. Orada neler yaşadığımızı herkes biliyor artık. Ama tabii o an çok önemliydi. Niye önemliydi? Tabii bir kere o cezaevinden sağ kurtulduğum için şükrediyorum. Bir de o cezaevinde yaşananları hiç unutmadım. Orayı Türkiye'nin gündeminde tutmak için çaba içerisinde oldum.'' ifadelerini kullandı.
Adem Demir Miroğlu'na ''Çok büyük acıların yaşandığı Diyarbakır Cezaevi, dağa gitmelerin hızlanmasına da yol açtı mı?'' diye sordu. Miroğlu, ''Diyarbakır Cezaevi birçok kötülüğe açılan kapı oldu. Cezaevindeki uygulamalar, PKK'yi büyüttü. Abdullah Öcalan da zamanında açıkça ifade etti bunu. Ve burada bir taammüt vardı. Bu taammüt bana kalırsa bir devlet taammüdüydü. Ya da devlet içerisindeki etkin bir grubun stratejisiydi. Bu strateji de başarıyla yürüdü. Başarıyla yürümese biz hala 12 Eylül Anayasası'yla idare edilen bir ülke olmazdık. Başarıyla yürümezse bugün hala askerlerimizin, polislerimizin, sivil insanlarımızın ve Kürt gençlerimizin hayatlarını sona erdiren bir çatışmanın bu ülkede yaşanmazdı.'' ifadelerini kullandı.
Miroğlu ifadelerine, ''Mesela faili meçhul cinayetler diyoruz. Bu cezaevinde 500 tane samimi itirafçı yetiştirildi. Bu 500 samimi itirafçı, o dönemin istihbarat örgütleri arasında adeta paylaşıldı. Bir kısmını şu örgüt aldı. Bir kısmını diğer örgüt aldı. Maalesef bunlar faili meçhul cinayetlerde kullanıldılar. Bir kısmının da yine kendilerinin faili meçhule gittiği bilgilerimiz arasında. Dolayısıyla burası gerçekten Türkiye tarihini bu yönüyle bir dönüm noktası olmuştur. Ve bu dönüm noktasının içinde sağ salim çıkmak akıl yürütebilmek, siyasi alanda işte belki bazılarının beğenmediği ama benim içime çok sinen bir pozisyon almak kişisel hayatlar bakımından çok değerlidir.'' diye ekledi.