Dünyada çalışma veya öğrenci vizesi olana oturum izni verildiğini anımsatan Tekçe, şunları söyledi:
"Şimdi dijital göçmenlerle birlikte hükümetlerin paketleri de her geçen ay daha cazip hale gelmeye başladı. Dünya ile yabancıya konut satışında girdiğimiz yarış gibi dijital göçebeler konusunda da yarışa girmemiz gerekiyor. Nitekim Flexjobs'un araştırmasına göre, insanların yüzde 54'ü tam zamanlı olarak uzaktan çalışmak istiyor. Keza aynı araştırmaya göre, çalışanların yüzde 63'ü, bir işte en önemli olanın uzaktan esneklik olduğunu belirtiyor. BCG Henderson Institute araştırmasına göre ise çalışanların yüzde 24'ü, mevcut ofis tabanlı işlerinden memnun olmadıklarını hissediyor.”
Dijital göçebeler yılda 123 bin dolar kazanıyor
“Son araştırmaya göre, dijital göçebeler yılda yaklaşık 123 bin dolar kazanıyor. Dijital göçebelerin yüzde 80'i 3 ila 9 ay arasında bir yerde kalıyor ve üçte ikisi evli. 2030'da 60 milyonu aşması beklenen bu kitleyi çekersek sadece harcama yapmalarını sağlamayız, aynı zamanda başta gayrimenkul olmak üzere pek çok alanda yatırım yapmalarını da sağlarız. Doğrudan yatırıma bu açıdan da bakmak faydalı olacaktır."
Tekçe, Türkiye'nin konut stokunu pazarlamanın ve teşviklerle bunu desteklemenin ülkeye doğrudan yatırım getirmek adına da önemli bir hamle olacağını söyledi.
"Ülkeler dijital göçebe vizesi yarışına girdi"
Dijital göçebeler üzerine akademik araştırmalar gerçekleştiren Finlandiya'daki Eastern Üniversitesinden araştırmacı Olga Hannonen, halihazırdaki dijital göçebelerin neredeyse yarıya yakınını Amerikalıların oluşturduğuna dikkati çekerek, 2030'da 60 milyonu yakalaması beklenen rakamın 2050'ye kadar çok daha yüksek bir popülasyona ulaşacağını öngördüklerini kaydetti.