Dezenformasyonla mücadele yasasının görüşmeleri gergin başladı!

TBMM Genel Kurulunda, "dezenformasyonla mücadele düzenlemesi" olarak bilinen Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin ilk iki maddesi kabul edildi.

Kabul edilen maddelere göre, yasal zemine kavuşturulmaları için internet haber siteleri ile basın kartına ilişkin konular, Basın Kanunu'nun kapsamına alınarak, radyo, televizyon, kamu kurum ve kuruluşlarının yürüttükleri enformasyon hizmetlerinde çalışan kamu personeli, basın kartı düzenlenmesi bakımından süreli yayın çalışanları gibi değerlendirilecek.

Basın Kanunu'nun amaçları arasına basın kartına ilişkin usul ve esasları belirlemek de eklenecek. Teklifle basın kartı talep eden medya mensupları ve enformasyon görevlileri, kanun kapsamına dahil edilecek.

İnternet haber siteleri de süreli yayın tanımı kapsamına alınacak. Teklifte "internet haber sitesi", "İletişim Başkanı", "İletişim Başkanlığı", "Basın Kartı Komisyonu", "medya mensubu", "enformasyon görevlisi" de tanımlanıyor.

TBMM Başkanvekili Süreyya Sadi Bilgiç, kanun teklifinin birinci bölümündeki iki maddenin kabul edilmesinin ardından birleşime ara verdi.

Bilgiç, aradan sonra komisyonun yerini almaması üzerine yarın saat 14.00'te toplanmak üzere birleşimi kapattı.

Teklifin görüşülmeye başlandığı ilk gün meslek örgütleri vea muhalefet partileri yasanın özellikle 29. Maddesinin değiştirilmesini talep etti.
Teklifin geneli üzerindeki görüşmelerde İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu, yasa teklifinin Türkiye'yi 3’üncü dünya ülkeleriyle aynı kategoriye sokacağını söyledi. Dervişoğlu “İktidar iyi niyetli olmayan bir baskı ve sansürü dijital medyaya taşımaktadır. Bu istibdattır. Dezenformasyon değil ‘Akformasyon' hedefleniyor. Yeliz isimli vekiliniz ve trol ordusu kuran bakanınızla bu işi şu yapan sizlersiniz. TÜİK Başkanı’nı görevden alın, dezenformasyonla mücadelede önemli başarı elde etmiş olursunuz” dedi.
Gazeteci kökenli CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan ise konuşmasında “Özgürlüğü elinizden kaçırdığınızda birAtatürk’e, Kurtuluş savaşına ihtiyaç duyarsınız. Demokrasiyi sopayla koruyamazsınız. Kahrolsun oligarşi, yaşasın demokrasi. Ceza vereceklermiş, 6 yıl daha yatarım. Gazeteci devlete, partiye değil, gerçeğe ve halkına karşı sorumludur. Basın İlan Kurumu Başkanı ise oligark, keyifçi…” ifadesini kullandı.
Teklifi hazırlayanlardan biri olan MHP İstanbul Milletvekili Feti Yıldız muhalefetin eleştirilerine verdiği yanıtta “Temel hak ve özgürlükleri korumak devletin görevidir. Sahte isim ve hesaplarla siyasi rakiplere küfür, iftira ve hakaret etmek amacıyla kullanıldığı durumlarda düzenleme yapmak şarttır. Yalan haberi kasıtlı yayma eyleminin tehdit olduğu noktasında toplumda bir kanaat vardır. Sosyal medyada insanların onuru, şerefi ayaklar altına alınmıştır. Dünyada sosyal medyada en çok yalan habere konu olan ülke Türkiye'dir” sözleriyle teklifi savundu.

Teklif yasalaşınca neler değişecek?


-Haber siteleri ‘süreli yayın’ tanımı kapsamına alınıp Basın Kanunu’na tabi tutulacak.Böylece çalışanların SGK kapsamına alınması koşulu getiriliyor.


-Haber siteleri için de ‘tekzip’ süreci uygulamasına başlanacak. Bugüne kadar erişim engeli veya içerik çıkarma kararlarıyla karşı karşıya kalan siteler, artık tekzip yazılarını da değiştirmeden yayımlamak zorunda kalacak. Tekzip metinleri haber sitesinde ilk 24 saati ana sayfada olmak üzere bir hafta süreyle yayımlanacak.


- Teklifteki ifadeyle ‘sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığıyla ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kişi’ bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılabilecek.


-Failin, suçu gerçek kimliğini gizleyerek veya ‘bir örgütün faaliyeti çerçevesinde’ işlemesi halinde söz konusu ceza yarı oranında artırılacak. ‘Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma’ suçu nedeniyle verilen bölge adliye mahkemesi ceza dairelerinin kararları temyiz edilebilecek.


-Sosyal medya platformlarına yargı mercilerinin bilgi taleplerine süresinde ve doğrudan cevap verilmesi, kullanıcı haklarının korunması, kamu güvenliğini ve kamu sağlığını etkileyen olağanüstü durumlarda kriz planı oluşturarak etkin önlemler alınması gibi ek sorumluluklar getirilecek. İstenilen bilgileri zamanında vermeyen sosyal platformlara ceza verilecek. Bilgiler emniyet birimleriyle paylaşılacak.


-Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) yer alan, ‘çocukların cinsel istismarı’, ‘halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma’, ‘devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma’, ‘anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar’, ‘devlet sırlarına karşı suçlar’ ve ‘casusluk’ suçlarına konu internet içeriklerini oluşturan veya yayan faillere ulaşmak için gerekli olan bilgileri, soruşturma aşamasında savcısı, kovuşturma aşamasında yargılamanın yürütüldüğü mahkemece talep edilmesi üzerine, ilgili sosyal ağ sağlayıcının Türkiye’deki temsilcisi, adli mercilere verecek.


-Sosyal ağ sağlayıcı, ‘kişilerin can ve mal güvenliğini tehlikeye sokan içerikleri öğrenmesi ve gecikmesinde sakınca bulunması’ halinde, bu içeriği ve içeriği oluşturana ilişkin bilgileri yetkili kolluk birimleriyle paylaşacak.


-BTK, sosyal ağ sağlayıcısından kurumsal yapı, bilişim sistemleri, algoritmalar, veri işleme mekanizmaları ve ticari tutumlar dahil her türlü açıklamayı talep edebilecek. Erişim Sağlayıcıları Birliği’ne, kendisine gelen içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesine yönelik mahkeme kararlarını, elektronik posta yoluyla ilgili içerik veya yer sağlayıcılarına bildirme yetkisi verilecek.


-Teklif ‘halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığıyla ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse’nin bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile yargılanacağını öngörüyor.

Yorumlar