Devlet Bahçeli'nin Erdoğan isyanı

MHP lideri Devlet Bahçeli Sakarya'da konuştu.

İşte Bahçeli'nin konuşmasından satır başları

Muhterem Sakaryalılar bir seçim bürosunun açılışı önünde bir açık hava toplantısı yapıyoruz şuanda. Amacımız kimseyi incitmek değildir. Özellikle AKP'ye oy veren vatandaşlarımızı incitmek istemiyoruz.

"MİLLİ GÖRÜŞ GÖMLEĞİNİ ÇIKARDILAR AMA..."

Yüzde 51 destek önemli bir destektir. Ak Parti milletimize çok önemli hizemtler sunabilirdi. Sunmadılar diyemeyiz ama bir an olmuştur ki Ak parti kendini tanımlarken farklı anlatımlar içine girmiştir.Belli bir dönem sonra milli görüş gömleğini çıkardığını ifade etmiştir. Geldikleri yeri reddetmişlerdir. Bu durumda siz nesiniz diye sorduğumuzda cevap verememişlerdir. Vaad ettikerlini yerine getirmede artık tıkanma ve kırılmalar yaşamaktadırlar.

"HER YERDE ERDOĞAN"

Herşey giderek tek isim üstünde yoğunlaşmıştır. Herşey Recep Tayyip Erdoğan. Başbakan o, parti lideri o, lider o, sultan o, padişah o.Sabahtan akşama kadar medya Recep Tayyip Erdoğan diyor.Vatandaş televiyonu açıyor.Bakıyor Recep Tayyip Erdoğan, başka kanala geçiyor orada da Recep Tayyip Erdoğan. Medyanın bu gücüyle memlekette ne olup bittiğini görme şansımız kalmıyor.

GÜÇ ÇILGINI

Medya gücünü de yanına alınca yasama, yürütme kuvvetler ayrımını iki erki bir de yanına medyaya eklediğiniz zaman güç çılgını olmamak mümkün değil. 
Tek yanlı bir propaganda tek yanlı vatandaşı şartlama, tek yanlı Recep Tayyip Erdoğan’ı düşünme. 
Ancak gösterileni görme imkanı buluyoruz. Gösterilen pembe tablo. Biz de bunlara inanıyoruz.
O sırada bir seçim dönemi geliyor ya bunlar bir şey yapıyor sonunu görelim diyoruz oy veriyoruz. Daha da güçlü iktidar geliyor…

36 ETNİK GRUP VAR DİYOR ANCAK 3-5 TANESİ AKLINA GELİYOR

Ülkemizde 40 yıldan bu yana bölücü terör vardır. Bunun üzerini örtmek için bin yıllık kardeşliğimizi feda ederek Kürt sorunu var denilmektedir.
Durup dururken bu ülkede 36 etnik grup vardır deniyor. Kimlerdir denildiğinde ise aklına 3-5 tanesi geliyor gerisi yok. Nerede peki bu 36 etnik grup. 
Şurada bilmem ne var şurada bilmem ne var diye söylerseniz, iki tane dükkândan biri şudur diğeri budur derseniz alış veriş yapmaya gelenler birbirlerinden ayrılmaya,  yuva kurmaya kalksalar birbirilerinden ayrılma noktasına gelirler.

2014'DE ÖZERKLİK İLAN ETMEYE NİYETLENDİLER

Türkiye’yi karmakarışık bir hale getirdiler bunun adına demokrasi dediler, demokratik açılım ile Türkiye’yi bölünmenin eşiğine getirdiler. 
Şimdi de 2014’te özerlik ilan etmeye niyetlendiler, Diyarbakır’da açılan pankartlar bunu göstermekte.

SURİYE'DE İNSANLAR BİRBİRİNİ KESİYOR

Değişik partilerden olabiliriz, Türkiye’nin farklı yerlerinden buraya gelmiş olanlar olabilir. Türkiye’yi bu noktada tazyik altına alırsanız Suriye’deki havayı görüyorsunuz…
Hala iç savaş devam ediyor, insanlar birbirini kesiyor, ciğerini kesiyor. Buna benzer bir katliamı Türkiye’de kimse düşünmemeli.  Bu kavga, çatışmadan bir özerlik çıkmaz. Bu kavgadan bölünmüş bir Türkiye çıkmaz. 
Türkiye Suriye değildir, Türkiye Mısır değildir. Bir karış toprağı kimseye vermeyiz bir tane insanımızı kimseye teslim etmeyiz.

BAŞBAKAN KÜRDİSTAN'DAN BAHSEDİYOR

Dört parçalı Kürdistan’ın üçüncü ayağını kurmak için uğraşıyorlar.
Sayın Başbakan yanına bir türkücüyü almış ne söylediği meçhul, yanına Barzani’yi almış Kürdistan’dan bahsediyor. 
Bu gidişatta hayır yok. Bu gidişat kötüdür, tehlikelidir. Bu gidişat hepimizin varlığını ortadan kaldırmaya yöneliktir.

68 GÜNDE KADINA ŞİDDET YÖNÜNDE BİR CÜMLE YOK

Türkiye’nin en önemli meselelerinden biri de asayiştir. Her gün cinnet getiren insanlarımız birbirini katlediyor. Kadına şiddet artıyor. Evlerde huzur kalmıyor. Hep yürekler acısı manzara.
Bu ve buna benzer manzaralar varken 17 Aralık günü yolsuzluk ve rüşvet olayının patlamasına şahit oluyoruz.
Tam 68 gün geçti. Sayın Recep Tayyip Erdoğan, kadına şiddet yönünde bir cümle sarf etkiyor. Üniversiteler susmuş…

MİLLETİ AZARLAMADAN BİR GÜN GEÇİRMİYOR

Recep Tayip Erdoğan’dan ses yok. 68 gündür yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun üstünü örtmek için  bana komplo kuruluyor diyerek milleti azarlamadan bir gün geçirmiyor.
Herkese hakaret ediyor. Böyle bir davranışla bir gerçeğin üstünü örttüğünü zannediyor.

ERDOĞAN'DA PANİK BAŞLADI

17 Aralık’ta ne oldu. Bir savcı kolluk kuvvetleri ile bazı evlere baskın yaptı. 41 kişiyi tutukladı. Aralarında 4 bakan çocukları var, İran’dan gelmiş 29 yaşında bir uşak var. Bazı işadamları var. Peki bunlar ne kabahat işledi ki sabah evlerine girdiler.
Kamu ihalelerinde. Belediyelerin imar projelerin hile var. Yolsuzluk ve rüşvet var. Altın kaçakçılığı var.
Bu kamuoyuna duyurulur duyulmaz Recep Tayyip Erdoğan’ın üzerinde panik başladı.

SAVCIYI PERİŞAN ETTİ

Gerçek devlete ihtiyacı var. Bunları paraleldi, çiftti, beşti diye parçalamaya kimsenin hakkı yok. Bunu önlemenin yolu bellidir. Bakın Başbakan diyecek ki; Milletimin arasında bir yolsuzluk bir rüşvet dolaşıyor. Bunu temizlememiz lazım. Biz AK Partiyiz Türkiye’yi aklaştırmamız lazım diyeceğine en kısa sürede öğreniliyor ki biz savcı var adliyenin önünde bildiri dağıtıyormuş. Savcıyı perişan etti İstanbul’un dışına attı.

BAŞBAKAN İSTİYOR DİYE YASA TASARISI SUNUYORLAR

Sen 11 yıldır iktidardasın. Bu yasa değişikliklerini yapmış olman lazım. Sen hükümetsin Bakanlar Kurulu’nun yasa tasarısı olarak Meclis’e göndermiyorsun da milletvekillerini bu amaçla nasıl kullanıyorsun. Onlar da Başbakan istediği için Meclis’e yasa tasarısı sunuyorlar.
Şimdi de kalkmışlar MİT teşkilatını şekillendirmeye kalkıyorlar. Bu tehlikedir. Bu ateş ile oynamaktır. Bundan böyle karanlık olaylar olursa bu yetkiyi almış MİT, milli bir kurum olmaktan çıkmış olur.
Suikastlar başlarsa, iç ve dış operasyonlar olursa El Kaide ve PKK ile MİT kucak kucağa çalışırsa bu devletin ne hali ne olur. Bu neden düşünmüyorsun.

BU ŞARKIDAN VAZGEÇİN

Recep Tayyip Erdoğan senin siyasi ömrün tükeniyor. Senin yolun ülke yönetmekten değil Yüce Divan’dan geçiyor.
Recep Tayyip Erdoğan ile yürüyen arkadaşlar bu şarkıdan (Beraber Yürüdük) vazgeçin. Bunun birlikte yürüyecek hali kalmamış. Ayağı tökezlediği anda yanında kimse kalmaz.

10 MİLYON GENÇ İLK DEFA OY VERİYORSUNUZ

Son söz olarak genç kardeşlerime sesleniyorum. 18 yaşında oy kullanıyorsunuz. 25 yaşında seçilme hakkını elde ediyorsunuz. 18- 25 yaş grubu Türkiye’de 10 milyon 36 bin 236’dır. Yani toplamda yüzde 13.9’dur.  
Gençlik genç kardeşlerim 10 milyon 18-25 yaş grubundasınız. İlk defa oy veriyorsunuz. 10 milyon ile sandığa gitseniz yüzde 51 ile geldin milli iradeyi istismar ettin, gençlik iradesi ile sana bir ders veriyoruz 'haydi Abbas yolcu' diyorsunuz.
Bu yüzden genç kardeşim zeki bir nesil olarak yetişiyorsunuz. Bu genç kardeşimiz her türlü demokratik hakkını kullanmaları. Bu sizin demokratik hakkınızdır. 
Gençliğin milleti uyarma faaliyetidir.

SOKAKTA YUMRUK VURMA HEVESİNE KAPILMAYIN

Sandıkta yumduğunuzu vuracağınız yerde sokaklarda yumruk vurma hevesine kapılmayın. Sokakta olmayınız. Olacağınız yer ailenizle beraber yuvanızla olun, ilk defa oy kullanmak istiyorsan görevinle kullan. Yeter ki sokaktan uzak kal.

Yorumlar